Sayın Akıncı ve sayın Tatar hernekadar seçimin galibi olduklarını açıklasalarda aslında seçimin henüz kazananı yok.
Seçimin kaybedeni ise çok.
Bunların en başında HP başkanı Kudret Özersay geliyor.
Zaten seçim sonucunu mütaakip yapmış olduğu siyasi yaşamımı tekradan gözden geçireceğim açıklamasıda bunu teyid ediyor.
Örgütlenmedeki isteksizlik ,kadrosunun halktan kopukluğu ve devlet kurumlarında yer alan kadroların iş yapmadaki beceriksizlikleri ve kendisininde illede Cumhurbaşkanı olacağım hırsı bu sonucun ortaya çıkmasının en önemli nedenleri.
Erhan Arıklı hoca her ne kadar senpatizanlarının karantinada olmasından dolayı oy kaybına uğradığını söylesede .Aslında kaybetmesinin en önemli nedeni olan halkın kaplaşmasına yol açtığını hala görmekten uzak olduğunu görüyorum.Umarım daha kucaklayıcı olmak için gerekeni bundan sonra yapar.Yoksa YDP nin kapısına kilit vurulur.
Seçimin bir başka kaybedeni ise Serdar Denktaş.
Son 5-6 yıldır kendisini Cumhurbaşkanlığı için hazırlayan Sayın başkan ne yazık ki stratejik hatalar yapmıştır.
Halbuki partisinin başında bulunduğu süreçde bakanlık vs. ile uğraşmak yerine partisinin başında kalarak partisini büyütmek için uğraşsa dik duruş vs. paradigma değişikliğini üyeleri başta olmak üzere halka anlatmış olsaydı ,her seçimden sonra toplumun en önemli şikayetlerinden biri olan ortadan kaybolmamış olsaydı bugün Cumhurbaşkanlığı seçiminde çok daha farklı sonuçlar alacağını söyleyebilirim.
Bu konuda yasal ama etik değil tartışması ile başlayan süreç ise tüm bunların tezahhürü olarak buna tuz biber oldu diyebiliriz.
Tufan hoca bu seçimi kaybetmesine ragmen aslında bilgeliği, beyfendiliği ile demokrasimize ,çok özel katkılar koymuş biri.
Partisi kendisine sahip çıkarsa ilerleyen dönemde Cumhurbaşkanlığı için Kıbrıs Türk halkını temsil edebilecek en önemli figürlerden.
Seçimin bir başka ve önemli kaybedeni ise Anayasa Refernadumu.
Yargıda yargıç sayısının artırılmasına yönelik Anayasa değiliklik referandumu az bir farkla halktan Hayır aldı.
Bu konuda da en önemli sebep kanımca Anayasa refarandumu için tek madde değil hiç olmazsa halkın önemsediği ve yıllardır seslendirdiği 5-6 önemli maddenin birlikte refaranduma sunulması ve bunun öyle 1-2 ay değil en za 1 sene tartışılmasının sağlanması.
Tabii bu arada belki hükümetlerin kabahati ama bir örnek olması açısından mesela Lefke Mahkemesinin açılması konusunda üzerine düşen mücadeleyi yeterince yapmaması.Direkt yargıyı ilgilendirmesede mesela icra ,tebligat ,haciz ve bunun gibi yargının işleyişini geciktiren konularda hükümete gerektiği ölçüde baskı yapmaması gibi nedenlerde bu hayırın çıkmasındaki en büyük etkenler.
Günün bir başka önemli ve dikkatlice ele alınıp değerlendirilmesi gereken konususu ise seçime katılım oranındaki düşüklük.
Kimse bunu sadece pandemiye de bağlamasın.
190 bin seçmenden 89 binin seçime katıldığını düşündüğümüzde 2. tura çıkan adayların oyları %33 ve % 29 larda değil. Aslında % 19 larda .
Ve aslında gerçek farklı.
Gerçek ;Milletin kızgın olması .Siyasete ,siyasetçiye.
Doğru dürüst yönetemediği halkın sorunlarına çare olamadığı için. Bunun içinde kimse sevinmesin.
Demokrasiye sevdalıysanız, demokrasidende bahsediyorsanız seçim sonuçlarını kabulleneceksiniz.
Kabullenmeklede kalamayacak Halktan gelen mesajıda doğru analiz edip toparlanıp kendinize geleceksiniz.Gün başınızı iki eliniz arasına alıp düşünme ve yüzleşme günüdür.