Sahte olmayan ne kaldı?

Şimdi sahte devlet diyeceğim de dilim varmıyor...

Hatta bazen kızınca ‘kıytırık devlet’ diye yazarız ona bile kızarlar, köpürürler!

Kızacaklarına aynaya baksalar bu söylemlerin niye gündeme geldiğini göreceklerdir...

Devlet kurduk mu kurduk!

Hem de bütün organlarıyla...

Makamları da doldurduk!

Devlet bütçesinin yüzde 80’den fazlası maaşlara gidiyor...

Hepsinin de keyifleri yerinde yani!

Devletten gelen maaşların kat kat fazlası da başka kanallardan gelenlerin sayısı da bir hayli fazla...

İşin özeti çalan çırpan o kadar çok ki sağlam bir operasyon yapsalar eli kelepçeli makam sahiplerini mahkeme koridorlarında görseniz dudaklarınız uçuklar!

...

Sahtelikler ülkesi olmaya devam ediyoruz...

Bir zeytinyağlarımız eksikti o da listeye girdi!

Zeytinyağı daha sağlıklı ya çok pahalı olsa da hele de belli bir yaştan sonra rağbet artıyor...

Hele de Kıbrıs zeytinyağı!

Sağlık abidesi maşallah...

Meğerse öyle değilmiş!

Onda da kazıklanıyormuşuz, yeni öğrendik...

Az, buz değil!

Tam 19 zeytinyağı ürününde sahtelik tespit edilmiş...

İlgililer peşindeyiz diyor başka bir şey söylemiyor!

Biz de tüketmeye devam ediyoruz...

Güya sağlıklı besleniyoruz!

Söylesene markalarını, en azından zararın bir yerlerinden dönelim...

Gerçekten devlet olsaydık patronların değil vatandaşın haklarını korur, hesap sorardık!

...

Kemal Dürüst’ün sahte diploma skandalı nedeniyle ellerinin kelepçelenmesi son yılların en büyük bombasıydı...

Tabi ki onun için sadece sahte diploma skandalına karışması değil bazı okul giderlerini de kendi hanesine yazdırmasıydı!

Milyon dolardan filan bahsediyorlar...

Bu konuda hem polise hem de yargıya güvenimiz tamdır, kimsenin kuşkusu olmasın!

Peki ya diğer bir takım üniversiteler?

Sadece bir üniversite günah keçisi gibi gösterilmeye çalışılmasın sakın...

Memleket eften püften üniversitelerde dolup taşıyor, hatta yenilerinin sırada olduğu biliniyor!

Asıl mesele ise bunların kurulmasında kimlerin ön ayak olduğudur...

Hangi siyasilerin izinlerin alınmasına karıştığı!

Aracılık yapıp parayı cebe indirenler...

...

Sahi sahte reçeteler davası ne oldu, bilen var mı?

Burada çok ciddi bir iktidar-muhalefet kavgası vardır...

İktidar olayı savunurken, muhalefet ise davaları rezalet olarak nitelendirmektedir!

Olması gereken ortak akıl ile bir takım kararlar üretmektir ama bizde siyaset o kadar çok ön plandadır ki vatandaş eziyet çekiyor kimin umurunda?

Polis soruşturmalara devam ediyor, yargı davalara bakıyor ama hele de yaşlı insanlar da mahrum olmaya devam ediyor...

Çok iyi başladı ama büyük ihtimalle durağan bir sürece girilecek!

Olan ilacı parasıyla eczanelerden alamayan, aymaya gücü yetmeyen garibana olacak...

Skandal içinde skandal yaşanacak!

...

Üzücüdür ama şu anda ortada olan gerçek olmaktan çok öte bir devlet mekanizması vardır...

Artık her sabah kalktığımızda bugün hangi sahtelikler yaşanacak diye korkmaya başladık!

Yaşananların tümünden de bu ülkenin insanı değil bu devleti yönettiklerini zannedenlerin bize mirasıdır...

Siyaset ve siyasetçi zihniyeti değişmedikçe de yeni sahtelikler ve skandallar kapının hemen ötesindedir!

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Ebru TÖREHAN, geçtiğimiz hafta içinde yayınlanan UBP’nin anketinin yayınlanması için hayli emek ve maddi destek sağladığınız yönünde mesajlarınız gelmeye başladı. Acaba diyoruz listenin üst sıralarında olmanızın bunda bir nedeni olabilir mi? Siyasette her şey mübah olsa gerek değil mi?

...

Sayın Kutlu EVREN, siz siyasete sessiz ve derinden devam ededurun kurultayda aday olmanız için bir ekibin kurulduğunu ve önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaklarını, bunda hayli de etkili olacaklarını söylemeye başladıklarını biliyor muydunuz? Hadi bakalım hayırlısı...

...

Sayın Hasan TAÇOY, olası bir kurultaya özel kendinize medya mensuplarından bir ekip kurmaya başladığınız ve bu konuda tamamen profesyonel çalışacağınız konuşulmaya başladı. Bu konuda ilk toplantıyı önceki akşam bazı meslektaşlarla yaptığınız söyleniyor, yakında kokusu mutlaka çıkar...

...

Sayın Salih CANSEÇ, bir milyar TL gibi büyük bir paranın kaynak olarak beklediği okulların tamirat ihalelerinde çok hassas olmanız bir sürecin içine girdiniz. İşte şimdi tam da uyanık olmak zorundasınız zira türlü şaibeler yaşanacağı konusunda ihbarlar yapılmaya başlandı, uyarmadı demeyin olur mu?

...

Sayın Doğa ZEKİ, eski Bakan Dürüst’ün avukatı olarak hukuk camiasında sizin için en zor görevin yaşanacağı konusunda yorumlarda bulunulmaya başlandı. Belki de mesleğinizin en sıkı davalarına katılacak ve savunma yapacaksınız, gazanız şimdiden mübarek olsun...

...

Sayın Ahmet SAVAŞAN, Sağlık Konseyi Başkanı olduktan sonra sağlık turizmi konusunda hayli hızlı başladınız ama sanki de erken yoruldunuz gibi bir hava var ortada...Özellikle kış turizmi için konuya çok daha fazla hassasiyet göstermeniz gerekiyor, kış uykusundan artık kalkma zamanıdır...

...

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, zeytinyağı üretiminde sahtekarlık yapıp halkın sağlı ile oynayanların marka ve isimlerini kamuoyuna deşifre etmeyi düşünür müydünüz? Devlet vatandaşına sahip çıkmazsa başka kimlere müracaat edelim ki?

...

Sayın Aziz KAYA, özellikle çevre konularında Lefke’de bazı iyileştirmeler gözden kaçmazken sahildeki aydınlatmalarda arızaların yine başladığı yönünde şikayetler gelmeye başladı. Ara sıra bir turlayın bakalım zifiri karanlıkta kalan öğrenciler niye şikayet ediyorlar?

...

Sayın Levent KUTAY, her parmağınızda bir hüner olduğunu bilirdik ama danstaki başarınız bizim Hazal’ı bile kıskandırdığı diye duyduk. Yakında teklifler gelirse sakın şaşırmayın, hatta değerlendirin deriz...

...

Sayın Hakan CENAPOĞLU, siyaset genç yaşlarda kanınıza karıştığı için kısa bir aradan sonra yeniden bölge gezilerine başladığınız dikkatlerden kaçmıyormuş. Yeni dönemde yeni bir ekip iyi olacak değil mi?