1 Nisan 2014 tarihinde Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı bu görevinden istifa ettiğini açıkladı ve şöyle dedi:
“Büyük bir şevk ve inançla başladığım müsteşarlık görevinde geçen zamanda, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı ile aramızda çıkan görüş ayrılıkları nedeniyle halka, benden beklenen hizmeti veremeyeceğim ve bu görevi daha fazla sürdürmenin doğru olmayacağı kanaatine vardım”
O tarihten itibaren müsteşarlık makamı boş!
Ne bakan Hamit Bakırcı, ne de Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş bu istifaya bir yorum getirmedi…
En azından teşekkür etmeleri gerekiyordu!
Belli ki küstüler…
…
Cuma günü Erçin Şahmaran’ın Ada TV’deki programında da söyledim;
Hakan Oran’ın müsteşarlık görevinden istifası öyle küçümsenecek bir olay değildir…
Açıklamasındaki gibi bakan ile fikir ayrılığı filan da değil istifa nedeni!
Oran, alışılagelmiş siyasetçi ve bürokratların çok ötesinde dürüst, şerefli, gururlu ve ülkesini seven bir yurttaştır…
Bir şeylerin iyi gitmediğini, çarpık ilişkilerin olduğu gördü ve bunu daha fazla içine sindiremeyip bastı istifayı, tepti devlet olanaklarını ve halkın içine gitti…
Belli ki istifasının ana nedenlerinin başında AKSA gelmekteydi…
AKSA ve devlet içindeki bazı makamlarının etik dışı ilişkileri!
…
Ekranlarda söylediklerimiz Star Kıbrıs Gazetesi’nde manşet olunca Cumartesi günü bizi telefonla arayarak içini dökme ihtiyacı hissetmiş olmalı ki gayet duygusal bir konuşma yaptı…
Belli ki çok doluydu…
Hele de istifası hiçbir basın organı tarafından irdelenmeyince daha da üzülmüştü!
Belki de bizim konuyu aylar sonra gündeme getirmemizden dolayı cesaretlendi, içinde bir umut ışığı doğdu ve şöyle dedi;
“Zamanı gelince konuşacağım…”
Olmadı be Hakan kardeşim!
Zamanı gelince konuşacağım da ne demek Allah aşkına!
Tam da biz bu işin ucundan yakalamışken bundan daha iyi bir zaman mı olabilir?
Ha keşke o saat konuşsaydın da benim de şevkimi kırmasaydın…
…
Yine aynı gün gazeteci bir dostum aradı;
Hani şu yılan hikayesine dönen akıllı sayaç ihalesi var ya!
İhaleye kabul edilmeyen 3 firmanın niçin konuyu mahkemeye götürüp bu ihalenin iptaline çalıştığına dair müthiş şeyler söyledi!
Bunların arkasında da AKSA varmış!
Eğer akıllı sayaç ihalesi tamamlanıp sayaçlar takıldıktan sonra kaçaklar önlenmeye başlanınca dediğine göre AKSA her ay 5 milyon TL’den olacakmış…
Ne müthiş bir rakam değil mi?
İhaleyi sonuçlandırsan vay, sonuçlandırmasan yine vay!
…
AKSA için bir iddiada da bulunmuştuk;
İlgili şirket özellikle İskele ve civarında yerel seçimlerde müdahil olmuş ve bazı adaylara maddi destek sağlamıştır!
Bu maddi desteği hesaplarında nasıl gösterdiler bilmiyorum ama her halde ‘şu adaya şu kadar maddi destek sağladık’ diye de elbette muhasebe kayıtlarına geçmemişlerdir…
Sizi sadece şunu söyleyebilirim;
Bu maddi katkıların ardında hep devletin üst makamları var çünkü onlar kendi ceplerinden seçim harcaması yapmaları gerekirken he avanta peşinde koşanlar…
Hadi AKSA’dan parayı aldınız…
Peki bunun bedelini nasıl ve neyle ödeyeceksiniz?
Asıl mesele de bu zaten!
…
MESAJ KUTUSU
Sayın Bilal SAN, Merkez Bankası internet sitesinde bütün bankalar hakkında raporlar varken niçin Kooperatif Merkez Bankası’nın raporuna yer verilmemiş! Hani Nisan ayında tüm bankaların bilançoları elinize gelmişti? Var bir aksilik değil mi?
…
Sayın Hakan ORAN, şimdi konuşmayacaksınız bir daha konuşmanın ne anlamı var ki? Bakın ülke tam da değişim istediği mesajları vermeye başlamışken konuşmanın ve bildiklerinizi kamuoyuyla paylaşmanın sırası değil mi?
…
Sayın Derviş EROĞLU, önceki akşam bir nişan davetiyesinde hemen herkesle selamlaşırken Hasan Sertoğlu’nu es geçmeniz çok da hoş kaçmadı! Eğer Cumhurbaşkanlığına aday olacaksınız özellikle eski dostları sağlam tutmalısınız değil mi?
…
Sayın İsmail ARTER, aybaşına az bir süre kala maaş ödemelerinde bir aksaklık olabileceği duyumlara almaya başladık! Bu arada hata içinde çok önemli açıklamalar yapacağınız da söyleniyor! Hayırdır inşallah…
…
Sayın Birol BEBEK, yıllar sonra tam da mutluluğu yakalamışken Banu’nun vefatı olmadı kardeşim. Başın sağolsun demek kolay…Ateş elbette düştüğü yeri yakar, Allah rahmet eylesin canım kardeşim, sabırlar diliyorum…
…
Sayın Pervin GÜRLER, 20 Temmuz etkinlikleri dolayısıyla tüm polis teşkilatımızın üyeleri üzerine düşeni fazlasıyla yaptılar, tek sorun onlara gün boyunca verilen sadece bir sandviç bir meyve suyu olmasıydı. Lütfen bir dahaki sefere bunu da dikkate alalım.
…
Sayın Ahmet GÜLLE, Lefkoşa Devlet Hastanesi doktorlarından bir tanesinin makineler bozuk diye bir fizyoterapist kadının üzerine yürüdüğünü ve ağza alınmayacak küfürler sarf ettiğini biliyor muydunuz? Haberiniz olsun istedik!
…
Sayın Fevzi TANPINAR, Şafak Nöbeti bu sefer eskilerinden çok daha muhteşem geçti ve bunda en büyük pay da sizin. Özellikle TC yetkililerinin nöbete katılması çok anlamlı oldu. Tebrik ederiz…
…
Sayın Mehmet HARMANCI, belediyede köşe taşı haline gelmiş ve yetkilerle donatılmış birkaç kişinin görev yerlerini değiştirmediğin taktirde orada ağzınızla kuş tutsanız kimseye yaranamazsınız. İçerideki darbecilere aman dikkat!
…
Sayın Turgay HOŞSES, Su İşleri Dairesi olarak artık emekliliğe 6 ay kadar bir süreniz kaldı. Bu yüzden diyoruz çalışanlarla daha iyi bir diyalog içinde olmanızda yarar var. Bizim insanımız fazla disipline alışık değil…
…
Sayın Hamit BAKIRCI, Tayyip beyin helikopteri ile İstanbul’a yolculuk yaparken nasıl duygular yaşadığınızı doğrusu çok merak ediyorum. İleride torunlara anlatacak bir şeyler de çıktı değil mi?
…
Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, diyet gayet iyi gidiyor anlaşılan. Birkaç ayda 21 kilo birden vermeniz çehrenizi epey değiştirdi. Maşallah tığ gibi delikanlı oldunuz çıktınız. Artık durmak lazım zira eşiniz arıza çıkarabilir…
…
Sayın Güner ÖZKARATAŞ, Fidan kızımızın düğününe artık sayılı günler kala bu sıcaklarda davetiye dağıtmak zor olsa gerek değil? Ama onların mutluluğu için her şeye değer. Allah bir yastıkta kocatsın…
…
Sayın Arif Salih KIRDAĞ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde genç ve dinamik adaylar ortaya çıkmazsa bu sefer oyum sizedir, söz veriyorum. Kim bilir belki de yıllardır beklediğiniz golü bu kez bulabilirsiniz…
…
GÜNÜN FOTOĞRAFI: