uzaklaştırmakla yetinmeyip her türlü diplomasi ve diyalog olanağını da elinin tersiyle itenler, her adımında yalnızca kapsamlı çözüm değil, iki taraf arasında güven ortamının oluşturulması konusunda da güvenilirliğini ve samimiyetini sorgulatan Sn. Hristodulidis'e dilediği enstrümanı hoyratça kullanma olanağını sunmaya devam ediyorlar.
Bilinsin ki, ne çözüm iradesini defalarca ortaya koymuş olan Kıbrıs Türk halkının doğru zeminden, diplomasiden, diyalogdan, dünyadan koparılmasını, ne de Sn. Hristodulidis'in güvenilir ve samimi olmadığı her olayda bir kez daha ortaya çıkan "çözüm isteyen taraf görüntüsünün, BM, AB ve uluslararası toplum tarafından gerçekmiş gibi içselleştirilmesini, iki taraf arasındaki ilişkileri ve güven ortamını zedeleyen bu girişimlerin görmezden gelinmesini kabul ederiz!”