Rakı tamam da festivali şart mıydı!

Günlerdir reklamı yapılıyor…
İrem Derici Girne’deki rakı festivaline katılıp şarkı söyleyecekmiş!
Söyledi de…
Elindeki rakı kadehini kaldırıp yüzlerce gençle birlikte ‘şerefe’ dedi!
Su gibi rakı aktı o gece…
İrem ablaları içiyor ya!
Gençler niçin içmesin ki…
Bir kadeh normal, iki kadeh olur, üç ve sonrası çakır!
Trafik polisi üfle dediği zaman ehliyet en az üç ay elden gider…
Gerekçe beli bir promilin üstünde araç sürmek tehlikelidir!
Yobaz değilim, ayrıca rakı içenleri de kınamam, zaman zaman dost sohbetlerinde ben de keyifle içerim!
Ama şişede durmadığını da iyi bilirim…
Rakıya karşı değilim ama bu tür organizasyona hem de şiddetle karşıyım!
Çünkü bu tür organizasyonların tek amacı içkiyi tanıtmak, daha fazla satılmasını sağlamaktır…
Gençleri alkole teşvik yani!
Elbette bu tür organizasyonları yapanlar gençlere için de aracınızla yoldan çıkın demiyor ama gençlik işte…
Şişede durduğu gibi durmuyor ki!
Ayrıca bu ülkede büyük bir çelişki var…
Sigara reklamları yasak ama içki reklamları değil!
Bakın dışarıda dev binaların duvarlarına, votkalar, viskiler ve rakılar birbiriyle yarışıyor…
İyi de sigara zararlı da içki zararsız mı!
Aksine, daha da zararlı, hem kendine hem de karşıdan gelen sürücüye…
Onlarca, yüzlerce örneği var ölümlü trafik kazalarının!
Gencecik pisi pisine hayatını kaybedenlerin…
Ama bizim devlet böyle bir şey işte!
Sigaraya yasak getiriyor ama alkole tam tersi…
Reklam yapılması da cabası!
Sonuçta;
Kimsenin içkisinin filan peşinde değiliz!
Bunun festivale dönüştürüp alkolün gençlerin bilinçaltına sokulmasına şiddetle karşıyız…
Çünkü alkolün ne canlara mal olduğunu iyi bilenlerdeniz!
Gencecik yaşta hayatını kaybeden gençlerimizin ardından hala göz yaşı döken ana babalar tanıyoruz…
Birileri bu işten çok para kazanacak diye bu kadar güzel reklam yapmalarına hala izin verirsek, sonra ölen gençlerin ardından ağlayıp sızlamayalım olur mu!
 
 
 
 
Gözler Özgürgün’de!
 
G.Mağusa Devlet Hastanesi’nde bir çalışanın makbuz kesmediği paraları cebine indirdiğini geçen hafta yazmış ve kamuoyunda da büyük infial yaratmıştı…
Hastane yönetimi söz konuyu kame kayıtlarını Sağlık Bakanlığı’na gönderdi ve bakanlık da kayıtları Maliye Bakanlığı teftiş kuruluna iletti…
Teftiş kurulu izleyip kararını verecek, ilgili çalışan için büyük ihtimalle soruşturma açılacak!
Ama ne var ki devletin parasını cebine indiren bu çalışan için bazı UBP’liler de anladığımız kadarıyla devreye girdiler!
Çok sayıda partili Başbakan Hüseyin Özgürgün’ü arayarak parayı cebine indiren çalışanın UBP’li olduğunu, yıllarca parti için çalıştığını öne sürerek soruşturma açılmamasını istiyor…
Özgürgün de kurmaylarına talimat vererek olayın incelenmesini istemiş!
Bu arkadaşı affeder mi bilmem…
Ama böyle bir hata yaparsa ve devleti çalan için soruşturma açılmazsa buna asla müsaade etmeyeceğiz bilmesini isteriz!
 
 
 
Yeni oluşum geliyor!
 
“Ülkemizdeki üst düzey yöneticilik kadrolarına birçok eğitimli ve donanımlı insanımız atanamıyor olmasını sorguluyor ve cevap olarak bu halkın yöneticileri tarafından 40 yıl sonra bile kabul görmedikleri ve eğitimli torunlarının dahi ülkedeki varlığı ve iş taleplerinin sorgulanıyor olduğunu buluyorlar. Bu sorunlara da içten cevap veren çözüm üreten veya üretecek olan siyasi bir parti olmayışı insanımızı derinden üzüyor.
Maalesef ki bize gelenlere gösterebileceğimiz bir yol ve bu sorunları çözer diyebileceğimiz bir parti mevcut değildir. Bu ve benzer birçok örnekle yok sayılan kesimlerin bir araya gelmiş ve bir halk hareketi oluşmaya başlamıştır.
Bu bağlamda ciddi çalışmalar sürdürülmektedir. Sonuç ne olur bilinmez ama bu çıkılan yolda tek amacın; yok sayılan, sorunları görmezden gelinen büyük bir kitlenin var olma mücadelesi olduğu kesindir...”
 
(Turan BÜYÜKYILMAZ)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, G.Mağusa Devlet Hastanesi çalışanlarından bir vatandaşın devletin paralarını cebine indirdiği kamera kayıtlarına da yansıdı. Eğer bu arkadaşın ceza almaması için bir girişimde bulunursanız iyi gidişatı kötüye çevirmiş olursunuz, uyaralım istedik!
Sayın Hayati ÖZOK, bir iş adamı tarafından tehdit edildiğiniz gerekçesi ile polise şikayette bulunduğunuzu öğrendik. Bu arada bu kadar ciddi bir konunun polis haber bültenlerine yansımaması ne ilginç değil mi!
Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, Karadenizliler Derneği eski başkanı olarak yeni oluşum konusunda sosyal medyada paylaştıklarınız epey tartışılmaya başlandı. Bazı AKP’li vekillerin de bu oluşuma destek verdiği söyleniyor doğru mu!
Sayın Kemal DÜRÜST, Gönyeli girişine yonca kavşağı projesi bazı uzmanlara göre uygun görülmemiş. Demek ki onları karşınıza alacaksınız ve bu işin detayını öğreneceksiniz. Tabi ki geri dönüşü olmayan bir hata yapmamak için değil mi!
Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, bir süt üreticisinin devleti 12 Milyon TL dolandırdığını açıkladınız ama her nedense isim belirtmediniz! Yani bir vekilimiz olarak çekinecek bir durumunuz yok değil mi!
Sayın Serdar DENKTAŞ, artık hem Maliye’nin tepesindesiniz hem de Başbakan yardımcısısınız. Hani yeni bir havayolu için sözünüz vardı ya, KTHY binasını satın alarak bu iş için kolları sıvamaya ne dersiniz!
Sayın Sibel SİBER, Meclis’in artık engelli yurttaşlarımız için de uygun hale getirilmesi biraz geç de olsa uygun bir icraat oldu. Şimdi büyük hızla diğer devlet kurumlarında da bu hassasiyetin gösterilmesini bekliyoruz…
Sayın Cafer GÜRCAFER, devletten alacağı olan iş adamlarının sabrı artık bardaktan yere dökülmeye başladı ama siz de birlik olarak bir türlü etkin girişimlerde bulunmadınız. Bilirsiniz bizim ülkede en etkili yol sokağa inmektedir! Bu arada bazı iş adamları da alacaklarını faiziyle birlikte ödenmesini istiyorlar!
Sayın Fikri ATAOĞLU, bundan bir süre önce bir otele yatırım yapsın diye verilen araziyi satmak için müşteri aradığını biliyor muydunuz? Karıştırın bakalı eski defterleri neler çıkacak ortaya siz de şaşırıp kalacaksınız!
Sayın Sunat ATUN, inancı olan bir siyasetçi olarak içinizden geldiği gibi konuşunca inancı olmayanlar da maalesef konuşmanızla alay etme yolunu seçer! Bunları Allah’a havale etmekte yarar var!
Sayın Alihan PEHLİVAN, siyasi makamların hancı değil de yolcu olduğunu düşünürseniz sinirlerinizi de bir şekilde törpülemiş olursunuz. En iyisi maraz etmeyip geleceğe bırakmak. Allahın sopası yoktur derler ya…
Sayın Kemal Deniz DANA, hafta sonu yine tansiyon tavan yapmış diye duyduk. Kendinize bu kadar işkence yapmakla elinize ne geçecek hiç düşündünüz mü! İki günlük dünyada sevdiklerinizle daha fazla zaman geçirin deriz!
Sayın Ahmet ALASYA, DP Güzelyurt İlçe Başkanı olarak iyisiniz hoşsunuz bölgede sevilen bir insansınız ama LAÜ mütevelli heyeti başkanlığın size biraz ağır geleceği söyleniyor! Biraz daha mütevazi olmakta yarar görüyoruz!
Sayın Burhan CANBAZ, Cumhuriyet Meclisi’nde görev başladıktan sonra olumlu değişiklik anında hissedilmiş diye duyduk. Bakanlar nasıl oldu da sizi kaçırdılar hala anlamış değiliz! Yoksa bazıları iyi iş yapanları yanında istemiyor mu!
Sayın Mehmet AVCI, ülke gençliği alkollü araç kullanmaktan trafik kazalarında hayatını kaybederken ülkemizde hala rakı festivali yapılması sizce de uygun mudur acaba! Konuyu irdelemeniz bekleniyor!