POLİS DAVASI
İki yıldan beridir terfi almayana polis mensupları arasında sıkıntı yaşanmaya başladı. Birçok polis mensubu yaptığı işi layığı ile yapmamaya hatta terfi alamadığı için aksatmaya başladı. 2013 yılında yapılan terfiler sonucu birçok isim gündeme sansasyon yaratmış, hatta bazı polis mensuplarının terfilerinin sökülmesi ile itibarları düşürülmüştü. Öncelikle polis arasında yani kendi aile içinde yaşanan tartışmalardan dolayı polis ikiye ayrıldı. İki grup halinde olan polisler kendi iç kavgalarını artık dışa vurmaya hatta polis kurumunun güvenirliğini sarsacak davranışlar sergilemeye başladı.
Bu Polis Teşkilatının güvenirliğine ve bununla birlikte Polis Genel Müdürü’nün duruşuna ters düşen bir durumdur.
Birçok polis şimdilerde yine terfi bekliyor. Ama maalesef 2013 yılında bu konuda mağdur olduğunu iddia eden polis mensupları, Yüksek İdare Mahkemesi’ne haksızlıklara uğradıkları için dava açmıştı. İki yıldan beridir de yılan hikâyesine dönen bu dava devam ediyor ve terfiler açılmıyor. Halen mahkeme sonuçlanmış değil. Ne zaman sonuçlanacağı ise meçhul.
İşte sırf bu durum, iç hesaplaşmayı getirdi. Yani terfi alan ve alamayan polis mensupları bir birine ters düştü. Dava açan polisler bugün bu kurumun içerisinde huzursuz bir şekilde terfi almak adına bekliyor. Alanlarla almayanların düşman olduğu bir kurumda işler eskisi gibi de ilerlemiyor. Gün geçtikçe ülkemizde suç oranı artarken, sonuçlanan dava sayısında da azalama var. Yani polisin içerisinde işler hem yavaş hem de verimsiz geçiyor. Göreve yeni gelen ama ömrünü teşkilatın içerisinde geçiren Süleyman Manavoğlu’nun duruşu ve sessizliği her ne kadar alışagelmiş olsa da bizler bu konunun gündeme gelmesi için çalışacağız. Bir kurumda çalışan memurlarınızın verimli ve iş bitirici çalışmalarını istiyorsanız onları iş yapmaya teşvik etmeniz için terfi vermeniz gerekir, aksi takdirde terfi almayan hiçbir polis mensubu görevini hak ettiği gibi yürütmeyecektir.