Sayın Pilli, pandemiden önce Sağlık Bakanı olmuştu.
Hatırlayınız, tüm hekimler istisnasız pandemi uyarısı yaparken, vakarın her an ülkemizde de görülmeye başlanabileceğini söylerken, sağlık altyapısının hızlıca düzeltilmesi gerektiği konuşulurken, tek sakin kişi Sayın Pilli idi.
Sayın Pilli’yi bu noktaya getiren süreç aslında buradan başladı.
Meslektaşlarına kulakları tıkalı bir tarz sergilerken, Sağlık Bakanlığı’nın koridorlarında inlettiği: ‘’ Ben Bakanım, istediğimi yaparım!’’ sözleri ise hala bazılarının kulaklarında çınlamaya devam ediyor.
O zaman ne Sayın Saner vardı ne de şu anki hükümet.
Dolayısıyla süreci geriden alarak detaylı analiz etmek gerekiyor.
Pandeminin başlarında, Sayın Pilli dahil birçok siyasi, pandeminin ‘’şöyle bir uğrayıp geçeceğini’’ düşünmüşlerdi. Hatta bize zarar vermeyeceğini rahatlıkla söyleyebilmişlerdi.
Ancak, dünyayı takip eden doktorlar ve bilim insanları, bu sürecin aylar değil, yıllar sürebileceğini hissetmeye başlamıştı.
Hissetmekle kalmayıp, dönemin Başbakan’ı Sayın Tatar’a, Sayın Pilli’ye de ziyaretler gerçekleştirip, ülkemizde de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyip, topyekün mücadele için organize olunması gerektiğini defalarca dile getirmişlerdi.
Üzülerek belirtmeliyim ki, sağlık sistemi organize olamayınca, sağlık sisteminin içerisindeki bazı odaklar, kendi aralarında organize olmaya başladı!
İşte Sayın Pilli’in ısrarla istifa etmeyip görevden aldırılmasını beklemesinin harcında da bu yatar!
Sayın Pilli de bu odakların hep farkında oldu ama hala bir kelime açıklama bile yapmadı, yapacağını da zannetmiyorum.
Çünkü, pandemi sürecinde sıradışı bir Sağlık Bakanlığı yapması gerekirken, siyasetin klasikleşmiş bakan-müsteşar-sağlık örgütleri-sağlık çalışanları ilişkisini sürdürme hatasının, hem kendisine hem de ülkemize pahalıya mal olduğu bilinmelidir.
Pandemi ile mücadele bir ‘’devlet’’ işidir. Sadece Sağlık Bakanı’nın altından kalkabileceği bir iş değildir.
Sağlık ve ekonomi, pandeminin sadece görünen gerçeğidir, ama hepsi değildir.
Ülkemizde ise, pandemi ile mücadele süreci, Sayın Pilli’yi önce yerden yere vuran, sonra da yücelten bazı kesimler tarafından kamuoyu önünde mücadele olarak gösterilirken, perde arkasında nemalanma, ganimet arayışları ve stratejik planlar hep devam etmiştir.
Sayın Pilli, Sağlık Bakanlığı’na ve bir dönem hükümete kadar sızan Sağlık Bataklığı’nda boğulmamak için çareyi, öncesinde mücadele etmeye çalıştığı ancak sonrasında başarı öyküsünün önünde engel olmalarını istemediği bu odaklarla işbirliği yapmakta bulmuştur.
Sayın Pilli ile o odakların işbirliği ise, devletin farklı kademelerinde ve farklı kişiler tarafından deşifre edildikçe sekteye uğramaya da başlamıştır.
Sağlık Bakanlığı makamının etki gücünün sadece pandeminin açılıp-kapanma yönetiminden ibaret olmadığı anlaşıldıkça, devlet pandmei yönetimine teknik müdahalelerde bulunmaya başladıkça, Sayın Pilli ile o odaklar arasında da kopukluklar kaçınılmaz olmuştur.
Odakların keyfi kaçtıkça, Sayın Pilli’nin hareket alanı da daraltılmış, göreve getirmek için kefil oldukları tarafından bile sinsi planlarla hedef tahtasına oturtulmuştur!
Devletin ve Sağlık Bakanlığı’nın dışındaymış gibi görüntü çizen odak uzantıları ise, söylemlerini değiştirip, Sayın Pilli’nin kendi partisi içinde bile bazıları ile karşı karşıya gelmesine neden olmuştur.
Geldiğimiz noktada, Pandemi Odakları ve Sağlık Bakanlığı’na sızma girişiminde bulunan Sağlık Bataklığı, Sayın Pilli’nin görevden alınmasının şokunu yaşarken sıranın kendilerine de geleceğini pekala bilmektedirler.
Sayın Pilli’nin yorulduğu ve aşı organizasyon bozukluğu ile anlatılan görevden alınma nedeni, bugün ortamın uygun olmaması nedeniyle yanlış anlaşılmalara neden olmamak adına yarınlara bırakıldığı da hissedilmektedir.
Sayın Pilli hem değerli bir doktordur hem de ‘’usta’’ bir siyasetçidir.
Sağduyulu davranması gereken bir süreçten geçmektedir.
Siyaseten de olsa fevri davranmaması gerektiğinin en iyi bilincinde olan yine kendisidir.
Duygusallığına yenik düşerek atacağı adımlar bugün kendisini kahraman yapsa da, yarın vicdanı karşısında kendisini yenik düşürebilir.
Sayın Pilli, yaşadığı bu tatsız olayın arkasında Sayın Saner’in değil, devletlerin geleneği olduğu bilinci ile yaklaşmalı, buzdağının altındakilere çeki düzen vermek adına, sadece buzdağının üzerindeki görevinin bittiğini unutmamalıdır.
Görev her yerde görevdir…
İletişim: 0542-8529899