Her şey seçim sürecinin devam ederken başladı...
Ankara’nın davetini kabul etmeyen Kudret Özersay’ın bileti o tarihten kesildi!
Aslında burada bir farkındalık yaratmaya çalışmıştı...
Diğer parti başkanları bu daveti kabul ederken, kendisi yaşanan süreçte doğru olmayacağını ifade ederek kim bilir belki de seçimler için kendine pay çıkarmak istiyordu!
Ama haklı yönleri de yok değildi...
Sonuçta burada bir seçim süreci yaşanırken yine seçimleri ilgilendiren bir daveti kabul etmemek, orada bazı sözleri vermemek anlamındaydı!
Oysa Ankara siyasete ilk adımı attığında kendisine büyük destek veriyordu...
Bu destek sona erince elbette bir şeyler yapmak gerekliydi!
Ankara’yı değil ama Ersin Tatar’ı suçlayarak hükümeti bozma kararı üretti...
Tatar, Maraş konusunda seçim yatırımı yapmış!
Peki bu işte suç sadece Tatar mı?
İşte bunu ifade etmeye cesaret etmedi...
Bu istifa aslında hem kendisini hem de partisini yüreklendirdi!
Anket sonuçlarına göre de gidişat iyi değildi, düşüş devam ediyordu...
Eski çıkışı sağlamak için böyle bir atağa gerek vardı!
Seçimlere yapılan müdahale ise iyi bir gerekçeydi...
İstifa kararı üretip aslında hayatının kumarını da oynuyordu!
Bundan sonra var olup olmama derdine düşmüştü çünkü...
...
Aslında bu günler hem Özersay hem de Halkın Partisi için kader günleridir...
Özersay dün de açıkladığı gibi ikinci tura kalır ya da kalmaz, hatta Cumhurbaşkanı da seçilir ya da seçilmez, bunlar çok ayrı konu ama asıl partinin geleceği ne olacaktı!
Bu konuda bazı duyumlar var...
Özersay ve HP’yi bitirmek!
Şu anda tüm gözler 3 vekilin üzerinde...
İsimlerini de hemen herkes tahmin edebilir!
HP’yi bitirme, tarihe gömme müdahalesi olabilir mi?
Müdahaleler artık açık kartla oynanıyorsa bundan sonra her şey mümkün...
Seçim sonrasında yaşanacak gelişmeler Özarsay’ın siyasi geleceğini belirleme önemine sahiptir...
Bu arada ha keşke Özersay tam da seçimlere birkaç gün kala hükümetten çekilmesiydi!
Yine ha keşke ülkede bir salgın varken, ekonomi tepetaklak olmuşken böyle bir karar üretmese ve hükümet krizi yaşanmasına olanak vermeseydi!
Tabi ki karar kendisinin...
Bunun da bedelini mutlaka ödeyecek ya da kendine bir kazanım olarak katkı sağlayacak!
...
Kapalı Maraş açılımından sonra dün bazı UBP’li dostlarla görüştük...
Bir çoğunda tedirginlik hakimdi!
Daha iki gün önceye kadar hemen hepsi ikinci tur için ümitli konuşuyordu...
Ama bu karardan sonra hemen hepsinde de bir karamsarlık hakimdi!
Anlayacağınız parti içinde şu anda ciddi bir dalgalanma yaşanıyor...
Maraş kararından sonra hükümetin bozulması elbette taban için önemli bir konuydu!
Seçimlerden hemen sonra yeni bir hükümet kurma çalışmaları başlayacak, belki yine UBP’li bir seçim hükümeti belki de UBP’siz yeni bir koalisyon hükümeti kurulacak...
Bir çoğu dedi ki;
Ha keşke hükümet ortağı da Ankara’daki o karelerde yer alsaydı...
Hükümet hem de böyle kritik bir süreçte bozulmasaydı!
Ama mümkün olmadı işte...
Gelen bir telefonla Tatar, Ankara’ya uçtu ve önce su sonra da Maraş açılımı kamuoyuna duyuruldu!
Zaten Tatar’ın başka çaresi de yoktu...
Jet hızıyla yaşanan son olaylar seçimin gidişatını fazlasıyla etkileyecek nitelikte!
Ama bunlar kimin işine yarayacak, kimi olumsuz etkileyecek, gerçek sonuç 11 Ekim akşamı sandıklar açılında belli olacak...
Hakkımızda hayırlısı!
...
MESAJ KUTUSU
Sayın Mustafa AKINCI, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ertesinde yeni hükümetin kurulması için bakalım hangi parti başkanına görev vereceksiniz. Öyle ilginç bir süreç yaşıyoruz ki artık her şey birbirine karışmış vaziyette...
...
Sayın Tufan ERHÜRMAN, hükümetin bozulmasından sonra yeni hükümette tekrar Başbakan olarak görev alacağınız konuşulmaya başlandı. Bu arada Ersin bey başkanlığındaki bir hükümet modeline kesinlikle karşı olduğunuz da kulislerde konuşulmaya başladı...
...
Sayın Serdar DENKTAŞ, siyasi bir partinin yaptırdığı kamuoyu yoklamasında üçüncü sırada çıktığınızı biliyor muydunuz? Özellikle de son yaşanan gelişmelerden sonra ikinic tur şansınızın her geçen gün arttığı tahminleri yapılıyor...
...
Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, Karpaz’da Rumdan kalma bir benzin istasyonunun birilerine verilmek için bazı girişimlerde bulunulduğu ihbarları gelmeye başladı. Bu sıralar fazlasıyla uyanık olmak gerek zira neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak için derin araştırmalar gerekiyor...
...
Sayın Kudret ÖZERSAY, önümüzdeki günlerde partinize birtakım operasyonlar yapılacağı söylenmeye başladı. İpleri elinizden bırakmamak için şimdiden önleminizi almanız tavsiye ediliyor...
...
Sayın Sezai SEZEN, büyük bir heyecan ile ülkeye getirdiğiniz ekibin bakanlık yetkilileriyle görüşmelerinin akıbetinin ne olduğu merak konusu oldu? Bakanlık yoksa hala 55 saniyede PCR testi yapacak cihazları devreye sokmaya ayak mı sürüyor dersiniz?
...
Sayın Kadri BÜRÜNCÜK, kurum olarak nasıl oluyor da künyesiz internet gazetelerinin yayınlarını sürdürmelerine izin veriyor ve hala uyarılarda bulunuyorsunuz anlamak mümkün değil! Basın düğmeye ki çürük elmalar artık tamamen temizlensin...
...
Sayın Erhan ARIKLI, bazı devlet hekimleri gittikleri her yerde pozitif vaka olduğunuz halde dokunulmazlığınızı kullanarak karantinadan çıktığınızı iddia ediyorlar. Birileri fena halde sizi kafaya taktı desenize! Bu arada seçim yasakları konusunda partinizin söyleyeceği hiçbir şey mi yok!
...
Sayın Alpan UZ, seçilme şansınız çok küçük bir ihtimal olsa da programlarda yaptığınız konuşmalar ülkenin siyasette acı gerçeklerini de ortaya koyuyor. Ama ne yazık ki siyasette ki kaşarlanma yeni adaylara çok şans tanımıyor. En azından bu süreçte ülke siyasetini iyice tanımış ve tanıtmış oydunuz...
...
Sayın Sibel SİBER, artık bir karar üretip yeni oluşum konusunda karar vermek gibi zorunluluğunuz doğdu. Zira eğer gerçekten böyle bir girişimde bulunacaksanız zaman ve zemin bakımından daha iyisini bulamazsınız...
...
Sayın Ali PİLLİ, bazı devlet hekimleri ısrarla seçimlerden hemen sonra vaka sayılarında patlama yapacağını iddia ederek kamuoyunda bir panik yaratma endişesi içine girdiler. Bu konuda detaylı ve geniş bir açıklama yapmak şart oldu...
...