Özellikle özelleştirme…

Ülke kötü yönetimin getirileri olan, kötü atamaların ve o atamaların iş bilmezleri müdür ve ya sorumlu yaptığı ortamlarda, ki bu ortamlar kamudur. Kötü giden iş düzeni, sistemsizlikle birlikte yıllarca batağa sürüklenmesine izin verilip. Daha sonra bu iş böyle devlet eli ile olmaz diyerek, ilk iş o kamu hizmetini özele peşkeş çekmek adettenmiş gibi, bu düzensizlikte tek sistemli giden icraatları olarak devam ediyor.

* * *

Sistemsizliğin düzeni olan bu sistemle bir çokpatron daha büyük patron olma yolunda, hedefine devam eder. Bu patronların desteği ile hiç olmayacak adamlar bu ultra zenginlerin eteğinin dibinde yetişen, onların sözünden çıkmayanlardan seçilerek o makamlara oturtulur. Sonuç mu? Kamuya ait ne varsa bu özelleştirmenin kurbanı olarak, halkın üstüne biner.

* * *

O kamuda olan sorun ve problemler aslında rahatça, denetim ve yaptırımla çözülebilir, iş bilen kimselerin koordinasyonu ile de kamuya kaliteli hizmet veren devlet kolu olabilirler. Bunlar çok zor işler değildir, yapmak isteyen için tabi! Ancak patronlara hizmet eden devlet ekranı bunu terci edemez, çünkü halka hizmet demek patronları ikinci plana atmak demek olur.

* * *

Bu durum hem patronlar için kayıp olacağından, bu ultra zenginler o yönetimlerin üstünden elini çekmez, hem de o koltuklara bu patronlar tarafından oturtulanlar ise, gelecek olan çıkara dayalı küçük hesapları kaldırabilecek kişilikler olduğundan, neyi kazanıp neyi kaybedeceğini hesap edemez. Bu büyük adamların, balık yemler gibi beslediği küçük adamlarda, halkın karşısına en büyük biziz diye çıkarlar.

* * *

Bu ve buna benzer bir ordu temiz olmayan, ultra zengin ve devlet ilişkileri ise halka gelecek olan hizmeti kamu eli ile değil, yine patronların kasaları dolduracak peşkeşlerle özelleştirmeyi hep en önde tutar. Halk kaybeden, ultra zenginler kazanan taraf olur.

* * *

İşte şimdi de halkı eze eze elektrik özelleşecek ki büyük oranda halkın paraları AKSA denen özel şirkete ya beleşten ödemeye devam eder. Yeni ortaya atılan yine dışardan sermayedarlarla hava yolu kurma oyunu gibi, anlam kaldırmayan açıklamalar varken, şimdi de ortaya limanlar atıldır, hava alanı zaten gitti, ancak deniz limanlarının halinin kötülünden şikayet ederek, tipik senaryo size yukarıda anlatım zaten, düzeltmek yerine özelleştirme gündeme geldi.

* * *

Bakın buralar devletin gelir dinamiklerinin başında gelir, buraları kaliteli çalışır hale getirmek yerine özelleştirirsen, önce oralardaki emekçiler gözden çıkarılır. Gelirleri peşkeş çekilen ve zaten sürekli kan kaybeden kamu o kadar daha geriler. Kamu gerileyince halka hizmet zaten yok denecek kadar azken, daha da düşer.

* * *

Buralardan gelecek gelirlerle, sağlığa, eğitime, kültür sanata, toplu taşımacılığa vs yatırımlar iş bilenlerle çok rahat yapılabilirdi. Ancak bu en temel haklarda artık patronların elinde, ve halklar sinmeye, korkmaya susmaya devam ederse, başına gelen her şey tercihi haline gelir. Ve bu öyle bir tercih ki bedelini bu ülkenin çocukları öder….

Behiç Anibal…