Ombudsman, TAK ve BRT…

Kudret Özersay güzel bir konuya değindi:
Yüksek Yönetim Denetçisi olarak bilinen Ombudsman makamına iki yıldır başkan atanmıyor…
Özersay’ın iddiası siyasilerin denetlenmekten korkması!
Doğruluk payı olabilir…
Haliyle iki yıldır başkanı olmayan Ombudsman denetleme görevini de yapamıyor!
Devletin önemli bir organının iki yıldır başı boş bırakılması büyük bir devlet ayıbı bu çok tartışılır bir konu…
Ama iki yıldır başkanı olmayan, icraat yapmayan makama devlet bütçesinden ciddi paralar aktarılıyor ve bu makamda çalışanlar doğal olarak maaşların almaya devam ediyor!
Elbette başkan atanıp atanmaması onların sorunu değil!
İyi de mademki bu makam gözden çıkarıldı her yıl 763 binTL’lik bütçe ne için?
Bu yıl da başkanı olmayan Ombudsmanlık makamına 763 bin TL’lik bütçe öngörüldü!
Şimdi elbette konuyu TAK ve BRT’ye getireceğiz…
Başkanı olmayan bir makama bu kadar para ayırıp devletin yayın organları olan TAK ve BRT’ye bu acımasızlık niye?
BRT çalışanlarının eylem pankartları hala girişte asılı ve TAK çalışanlarının ek mesaileri devlete yük haline gelmiş…
BRT çalışanları toplu sözleşmeye rağmen ödenmiyor ya da çok geriden gidiyor…
TAK’ın ise aylık ek mesaileri sadece 16 bin TL…
Milli ve dini bayramlar olunca bu rakam biraz daha yükseliyor, hadi olsun 20 bin TL…
İşte biz bu paranın kavgasını yapıyoruz burada!
İki yıldır icraat yapmayan Ombudsman’a her yıl 763 bin TL bütçe ayrılıyor ama Maliye Bakanlığı TAK için 4-5 bin TL’lik ek mesainin hesabını yapıp bir de üstüne dayılanıyor!
Bu kadar paranın peşine düşmek ayın değil mi yahu!
Peki Ombudsman kapatılmalı mı?
Asla hayır!
İyi de iki sene önce Feridun Önsav emekli olduktan sonra niçin bir yenisi atanmadı?
İşte devletin tepesindekiler buna cevap vermeli!
Bizim kulağımıza gelenler bu makamın kapatılması çalışmalarının yapıldığı yönünde…
Bütün dünya ülkeleri sırayla Ombudsman makamı kurarken biz niye kapatalım ki?
Bizim yasalarımıza göre Ombudsman’ı Cumhurbaşkanı önerir ve Cumhuriyet Meclis’i de onaylayarak atamasını gerçekleştirir…
Burada aynı zamanda Cumhurbaşkanı adayı olan iki zata yani Derviş Eroğlu ve Siber Siber’e sormak gerek;
Derviş bey iki yıldır niçin Ombudsman’ı atamıyor Sibel hanım da niçin bunu sorgulamıyor?
Cevabını ben kendi aklımca söyleyivereyim;
Bizdeki çirkin siyaset Ombudsman makamının atanmasının önünü tıkamış!
Bunu daha geçenlerde polis genel müdürünün atanması krizinde yaşamıştık…
Bu da onun aynısı…
Derviş Eroğlu kafasına göre bir atama yapsa UBP ve DP dışından kimseden oy olamayacak…
Şu anda UBP ve DP oyları 26 ediyor ama kopup gidenlerden sonra DP bu olaya nasıl bakar bilemeyiz…
Demek ki Ombudsman ataması bizde bağımsız değil siyasi atama…
Benim adamın, senin adamın meselesi yani!
Bu makam iki senedir boş dururken ve bize yılda 763 binTL’ye patlarken BRT ve TAK’taki basın emekçilerine yapılan bu eziyet niye?
Biri bana bunu açıklar mı lütfen!
 
 
Ya çıkarsa!
 
Piyango satıcısı arkadaş ofisten girdi içeri…
Elinde pırıl pırıl piyango biletleri…
Genelde piyango bileti almama ama yeni yıl ya ikramiye de büyük olunca insanın iştahı kabarıyor…
Bir elinde Milli diğer elinde Devlet piyangosu, hem de seri olanlarından…
“İşler nasıl gidiyor” diye sordum…
“Mükemmel” diye cevapladı…
Yüz tane, 2 yüz tane hatta 5 yüz tane bile alan varmış!
“Hayret’dedim, demek ki vatandaşın cebinde para varmış…
“Yok “ dedi, “para filan yok, insanlar için bir umut” işte dedi!
Özellikle yılbaşında uçuk rakamlar söz konusu olunca herkes ‘şans’ deyip çekiyor biletlerden…
50 Milyon TL. TC’nin, 600 bin TL de bizim…
Gerçek olan ise şu;
Ekonomi öyle dibe vurdu ki vatandaş artık devletinden ümidi kesince talih oyunlarına kendini verdi…
Bunun başka açıklaması yok!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Menteş GÜNDÜZ, Meclis İdari Amiri olduktan sonra hem makam arabası hem de bir şoför isteğinde bulunmuşsunuz. Yok artık daha neler! Birkaç sekreter, bir yazlık bir kışlık villa, dünya turu, hatta özel bir helikopter filan da ister misiniz? Sakın bunu kimseler duymasın zaten vatandaşın sinir katsayısı bu sıralar epey yüksek!
Sayın Derviş EROĞLU, Ombudsman ataması konusunda tam iki yıldır sessizliğinizi koruyorsunuz. Ya bir atama yapın ya da bu makamın ortadan kaldırılması için öneride bulunun.
Sayın Ahmet BENLİ, K.T. Belediyeler Birliği Başkanı olduktan sonra özellikle ilaçlama alımlarının tümümün de ihaleyle yapılması kararı aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Tebrik ederiz. Bir de geçmiş dönemde yapılan ihalesiz alımları gün yüzüne çıkarırsanız büyük ir amme hizmeti yapmış olacaksınız.
Sayın Özdemir BEROVA, öğrenci taşımacılığı konusunda önce sözleşmeye imza atmışsınız sonra da maliyeden baskı yiyince imzanızı geri çekmişsiniz. Otobüs işletmecileri çok ciddi eylemlere hazırlanıyorlar umarız bir hal çaresi bulursunuz!
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, DP’li kurmaylar mesaj göndermiş bir bakanlığı geri istediğiniz taktirde hükümetin ruhuna Fatiha okuyup helva döktürmeniz gerektiğini ifade ediyorlar. Hadi bakalım şimdi buyurun buradan yakın…
Sayın Hüseyin ÖZTOPRAK, Türkiye’de tedavi süreci devam ederken aynı zamanda TC vatandaşı olduğunuz için sabahın 5’inde kapınızın çalındığını duyduk. Bu arada hızla sağlıklı günlere doğru yöneldiğinizi memnuniyetle öğrendik. Dostlarınız özledi artık…
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, şömine dönemi başlayınca kaçak ağaç kesme olaylarında büyük artış yaşanmaya başladı. Bu konuda görev yapan ekipleri güçlendirmekte yarar var. Meydanı boş bulanlar eline baltayı alıp ormanlara dalıyor…
Sayın Av. Mustafa ŞENER, bet salonları kapatılma olayında isim benzerliği yüzünden bu sıralar başınızın epey ağrıdığı söyleniyor. Acaba diyoruz sizi Mustafa Kemal Şener mi yapsak? Nasıl fikir ama…
Sayın Oya GÜREL, Harun ile birlikte Mustafa Akıncı’nın seçim ofisinin başına geçtiğinizi öğrendik. Mustafa bey iyi bir seçim yaptı. Ona çok şeyler katacağınızdan hiç kuşkumuz yok doğrusu…
Sayın İsmail ARTER, 20 yıllık çam ağaçlarını hangi akla hizmet edip kestirdiniz anlamak çok güç doğrusu. Bu sıralar çevreci örgütler ve muhalifler tarafından epey hırpalanacaksınız haberiniz olsun…
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, BRT ve TAK konusunda meclis kürsüsünden yaptığınız açıklamayı hem alkışlıyor hem de destekliyoruz. Devletin en tepesindekiler devletin kendi yayın organlarına bunu yaparsa gerisini siz düşünün artık…
Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, dünkü Meclis önündeki Kar-İş eylemine destek vermeniz bir çok eylemcinin memnun olmasına neden oldu. Tebrik ederiz…Bu arada T izni olmadan taşımacılık yapan araçların plakalarını da aldınız mı?
Sayın Serdar DENKTAŞ, Türk Ajansı Kıbrıs bu sıralar biraz sahipsiz kalmadı mı? Yönetici ve çalışanlar çok acil olarak sizden bir toplantı talep ediyorlar. Zira biraz daha mesai yapan basın emekçilerini hırsız yerine koyacaklar!
Sayın Mustafa GÖKMEN, uzun bir aradan sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri için araziye indiğiniz söyleniyor. Derviş bey bölgenizdeki ilgiden epey memnun göründüğüne göre hala eski gücünüzü koruyorsunuz desenize…
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Turgay Avcı’dan özür dileme konusunda yerden göğe kadar haklısınız. Madem ki ülkede iki yanlış bir doğru ediyor değil özür dilemek elini bile öpmeniz gerekiyor. Neydi o eskiden aslan gibi kükremeleriniz!
Sayın Emin AKKOR, baba olmak için günleri saydığınız ve her gün takvime bir tik attığınızı duyduk. Şu sıralar içiniz içinize sığmıyor değil mi? Bir de minik bebek dünyaya gelsin işte o zaman koltuklarınızın altı kabaracak.
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 

-----------------------------------------------



Günün Fıkrası
 
5 dakika…
 
 
İki sarhoş mezarlığın duvarına yaslanmış içiyorlarmış,
birden karşıdan bir cenaze görünmüş.
Sarhoşlardan biri merak edip, gidip sormuş:
-"Nesi vardı? Neden öldü?"
-"Bu adam hep içerdi, hep sarhoş gezerdi, ayyaşın biriydi!" cevabı üzerine, 
arkadaşının yanına gidip,
-"O da bizim gibi çok içiyormuş" der. Korkan iki arkadaş içmeye ara 
verirler.
Biraz sonra başka bir cenaze görünür köşeden, yine aynı sarhoş merak edip 
koşar cenazenin yanına ve sorar:
-"Neden öldü?"
-"Takdir-i ilahi, hiç içki içmez- sigara bilmez bir adamdı!" der beriki..
Sarhoş, koşa koşa arkadaşının yanına gelir:
-"İçelim anasını satayım! İçenle içmeyenin arasında 5 dakika fark var!"