Oldu da bitti maşallah…

Büyükelçi Feyzioğlu’nun da dediği gibi su konusunda da aynısı yaşanmıştı…

Türkiye’den suyu istemeyen bir kesim insan ne suyunu ne seni istemiyoruz demişlerdi!

Hatta bazı eylemlerde, cenabet gezer suyunu istemeyiz pankartları da açıldı…

Oysa o dönem evlere haftada iki gün su veriliyordu!

Çeşmelerden akan su da resmen kokuyordu…

Sonuçta Türkiye’den denizaltından Dragor çayı KKTC’ye aktarıldı!

O zamanlar su tankerleri sinsi sinsi gülerek evlere fahiş fiyatlarla su taşıyorlardı…

Günün 24 saati çeşmelerden şerbet gibi su akmaya başlayınca su tankerlerinin çoğu satıldı!

Suyun gelmesiyle insan hayatı da kaliteli olmaya başladı…

Hoş bizim hükümetler gelen suyu tarıma yönlendiremediler ama belli ki artık bu işleri biz beceremeyenler değil becerecek olanlar devraldı!

Bir başka beceriksizlik konusu elektrikte yaşandı…

Bir zamanlar vergi şampiyonu olan elektrik kurumu battıkça battı!

Aslında biz buna bile bile batırıldı diyoruz…

Kurumun gelirleri azaldı ama bu kez cebini dolduranlar çoğaldı!

Sonra da yolsuzluk dosyaları ardı ardına birbirini izledi…

Ne hikmetse kurumun batırılmasında parmağı olanlar hiçbir zaman yargıya gitmedi!

Çünkü gönderilmediler!

Düşünsenize, Denetleme Kurumu Kıb-Tek’teki yolsuzluk olayları konusunda bir çok dosyayı ortaya çıkardı…

Ama bürokraside ki hantallık yargıya da bulaştığı için yine kesin bir sonuç yok!

Bekle babam bekle artık…

Çıkmaz ayın çarşambasına kadar!

Bu konuda ne inancımız kaldı ne de güvenimiz…

Kesin bildiğimiz şudur;

Kurumun batmasında, borç batağına düşmesinde birinci derecede suçlu olan gelmiş geçmiş hükümetler ve tabi ki siyasilerdir…

Biz beceremeyince önce AKSA peydahlandı burada santral kurdu!

Alım garantili sözleşmeler yapıldı…

Tüketim artınca da deniz altından kablo ile elektrik projesi konuşulmaya başladı!

Aslında 20 senedir konuşuluyordu ama konuşulanlar havada kaldı…

Ta ki Reis bu konuda kesin kararını verinceye kadar!

Dün bu konudaki imzalar onun için önemlidir…

Bizdeki toplumsal muhalefet ve sözde hak arayıcı sendikaların tepkisi cılız kalınca dün itibarıyla kablo ile elektrik artık resmileşmiş oldu!

Biz bunun adına oldu da bitti maşallah diyoruz…

Hayırlı ve uğurlu olsun!

Bundan böyle mızmızlanmaya hiç gerek yoktur…

Gönül isterdi ki bu proje ihale usulüyle yapılsın, yerli firmalar da katılsın hatta ortak olsun çok daha iyi ve sağlıklı olurdu ama olmadı işte…

Olmadı ya da oldurmadılar!

AKSA’nın buradaki varlığı tartışılır, eleştirilirken şimdi artık elektrikte tüm yetkiler bu şirketin eline geçiyor…

Tabi ki karakaşımız kara gözümüz için değil!

Türkiye’deki kurumsalmış dev bir şirket burada niye yatırım yapsın ki…

Tabi ki para kazanmak için!

Öncelikle bu gerçeği kabul etmek gerek…

Uyanık olmakta fayda var!

MESAJ KUTUSU

Sayın Özden KESE, G.Mağusa Kaymakamı olarak Çanakkale bölgesindeki hayvancılara tahsis edilen bölgeye en son ne zaman gittiniz bilemiyoruz ama bugünlerde kesinlikle gidip kendi gözlerinizle görmenizi rica ediyoruz. Böyle pislik, böyle kötü koku çevre rezaleti dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir, bölge halkı fazlasıyla rahatsız…

Sayın Çağlayan CESURER, önceki gün Başbakan ile makamında Kıb-Tek konulu çok özel bir görüşme yaptığınızı öğrendik. Tepki ve eleştirilerinize olumlu yanıt alabildiniz mi yoksa pek yakında hemen her şey AKSA’ya teslim mi ediliyor. Hele de imzalar atıldıktan sonra bakalım kaderimiz ne olacak?

Sayın Hasan TAÇOY, ara seçim konulu parti toplantısında seçimler ve kurultay değil Türkiye ile ilişkiler gündem olunca söz alıp tepkinizi ortaya koyduğunuz söyleniyor. Bu arada size iyi haber önümüzdeki haftanın ilk günlerinde Başbakan ile görüşmeniz kesinlikle gerçekleşiyor, bakalım başbakan size nasıl mesajlar verecek?

Sayın Özdil NAMİ, Ergün beyin manidar özel temsilci görevinden ayrılması sonrasında her nedense yeni temsilci olarak bir kez daha sizin adınız konuşulmaya başlandığını biliyor muydunuz? Eğer gerçekleşirse Kıbrıs konusunda çok keskin karar değişikliklerinin gündeme gelebileceği iddia ediliyor, hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Ali KARAVEZİRLER, bir dahaki yerel seçimlerde belediye başkanlığına aday olmayacağını dost sohbetlerinde söylemeye başlayınca daha uzun bir süre olmasına rağmen aday yoğunluğu yaşanmaya başladı. Ama bize öyle geliyor ki gün gelince yine aday olmak zorunda kalacaksınız?

Sayın Fırat ATASER, Alsancak’ta Merit kavşağına konulan trafik ışıkları sürücülere tam manasıyla bu sıcaklarda işkence yaşatıyor. Hem bölge halkı hem de bu yolu kullanan sürücüler eski sisteme geri dönülmesi konusunda mesajlar gönderiyor haberiniz olsun istedik…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, geri dönüş olmasa da önümüzdeki günlerde kısa süreliğine ülkeye tatil amaçlı geleceğiniz ve bu arada bazı siyasi toplantılara da katılacağınız konuşulmaya başlandı. Hukukçular ziyaretinizin riskli olmadığı kararına varmışlar, iyi de daha neyi bekliyorsunuz?

Sayın Kutlu EVREN, parti toplantılarında hep arka sıralarda oturarak burasını muhaliflerin yeri olarak isimlendirmişsiniz. Bakalım parti içi muhalifler ilk hamlelerini ne zaman ve nasıl yapacaklar, hangi kararları üretecekler hep birlikte göreceğiz artık değil mi?

Sayın Fikri ATAOĞLU, okumadan altına imza attığınız bir taşocağı kararı sonrası ortalığın fena halde karıştığı ve bir kez daha mahkeme yolunun görüldüğü konuşulmaya başlandı. Bu arada bazı daire müdürlerinizin sizi niye uyarmadığı da çok ayrı bir tartışma konusu oldu haberiniz olsun istedik…

Sayın Erkut ŞAHALİ, kamu ihale yasası konusunu yargıya taşıyacağınızı açıkladınız da bunu niye zamanında yapmadınız ve o kadar eleştirilere maruz kaldınız özellikle parti tabanınıza hayli manidar geldi. Ana muhalefet olarak bu sıralar çok daha fazla yaşananlar karşısında sorumluluk yüklenmeniz bekleniyor…

Sayın Soner KARASALİH, muhtarlık seçimini kaybettikten sonra derin bir araştırma başlattığınız ve suçlunun limon suları olduğunu belirlediğinizi duyduk. Demek ki ne kadar çok limon suyu o kadar çok oy demekmiş değil mi? Bir daha sefere artık!