Ofisi olmayan Noel Baba!

Kumyalı’daki orman arazinin yağma edilmesi meselesi…

Noel Baba Barış Projesi adı altında bir şirket çıktı ortaya illa ki deniz kenarından lebi derya bir arazi kapacak!

Önce Tatlısu’da nabız yoklamışlar…

Sonra Akdeniz köyü sahillerinde!

Son olarak da Kumyalı sahillerine kondular, her ne kadar şu anda inşaat durdurulduysa da…

Şimdi bizi çok daha fazla ilgilendiren bir konu var;

Bu işe kimler aracı oldu, sınır ötesinden kimlerden telefonlar işledi, burada hangi siyasiler balıklama bu işe atladı!

Herkes konuştu ama…

Tek bir hükümet konuşmuyor, açıklama yapmıyor!

Oysa geçmiş hükümetler döneminde de gelmişler buraya…

42 ülke buraya kendilerine özgü bina dikecekmiş falan filan!

Bakanlar, müsteşarlar kapı dışı etmişler bu efendileri…

Çünkü Kıbrıs Türkü’ne de hakaret etmeyi ihmal etmemişler!

Sırtlarını dayadıkları birileri muhakkak var onlara güvenmişler anlaşılan…

Geçen yıl ilgili bakanlıklar akıl etmişler de araştırmışlar bu şirket kimin diye!

Antalya’da bir ofis adresi…

Ama ofis filan değil!

Ev olarak kullanılan bir apartman dairesi…

Bunlar nasıl böyle büyük bir projeye imza atacaklarsa artık!

Hep şaibe yani…

Ofisi bile olmayan Noel Baba’nın bu iş için burada tek bir izni bile yok…

Ama onlar bize telefonda bütün izinler alındı demişti!

Hatta ÇED raporuna bile gerek yok diye eklemişlerdi…

Ellerini kollarını sallayarak gelecekler, hiçbir izin alınmadan inşaatları dikecekler!

Sonra da oldu da bittiye getirecekler!

Yok öyle yağma…

Allahtan burada bu konularda çok duyarlı çevre örgütleri ve sivil toplum örgütleri var!

Biz olayı gündeme getirdiğimiz günden beri bu işin peşini hiç bırakmadılar…

Yaşadıkları memlekete sahip çıktılar!

Ama ya siyasiler…

Bir türlü ortaya çıkıp da bu iş olmaz diyemiyorlar!

Belli ki birileri o veya bu şekilde empoze etmiş kendilerine…

İyi de bunda çekinecek ne var ki…

Ortada çok büyük bir orman arazisi var!

Sonra rüştünü ispat edemeyen, geçmişte ne yaptığı belli olmayan Antalyalı bir işletme…

Ofisleri bile bulunmayan!

Bunun lafı cimi yok ki…

Kime söz verdilerse onlara söyleyecekler, bu iş burada geri tepti, söz konusu araziye inşaat yapılması uygun değildir!

Boğazlarını sıkacak halleri yok ya…

Bir cesaret deyip, yapın bunu hem siz rahatlayın hem biz, hem de kamuoyu!

Tartışma büyük ama fiyat yok!

Hasan Ulaş Altıok’un  CTP MYK’dan istifa etmesine de neden olan Türkiye ile enerji işbirliği anlaşması…

Hoş Tufan hoca istifadan hemen sonra durumu düzeltmeye çalışıp istenilen bir anlaşma olmazsa ‘ret’ oyu veririz dedi ama…

O CTP’nin kendi iç sorunu artık!

Kavga epey büyük ve ileriki günlerde daha da kızışacağa benziyor…

Tek konuşulmayan ise kablo ile elektriğin vatandaşa ne kadar yansıyacağı!

Bir Allahın kulu çıkıp bu konuda resmi bir açıklama yapmıyor…

Vatandaş da faturalardan canı yandığı için koşulsuz bunu kabul ediyor!

Onlar da haklı çünkü epey sert geçen kış şartlarında faturası gelen isyan bayrağını çekiyor…

Bunun hesabı kitabı bu kadar mı zor yani!

“Başsavcılık ve Sayıştay gereğini yapmalı…”

“Sn. Levent Özadam

18.1.2017 Bugünkü Kıbrıs Postası gazetesinin Serbest Kürsü köşesindeki Mesaj Kutusunda bana hitaben kaleme aldığınız mesajınız için teşekkür ederim.

KKTC meclis kürsüsünden konuşurken yeterince araştırma yapmadan ve bilgi sahibi olmadan konuştuğum iddia edilmektedir. Öncelikle size bu öneride bulunanlarla her ortamda tartışmaya hazır olduğumu belirtmek isterim.

Dün meclis kürsüsünden yaptığım konuşmamın talep dilekçesindeki başlık “ KAMU İHALE DÜZENİ – DÜZENSİZLİĞİ” idi.Bu başlığı bilerek seçtiğimi belirtmek isterim.Başlık olarak daha başka ifadeler de kullanabilirdim.Tabii ki Güzelyurt Hastanesi ihalesinin geciktirilmesi benim için önemlidir.Çünkü Güzelyut’ta yerleştiğim 1983 yılından bugüne kadar savunduğum,mücadelesini verdiğim bir olaydır.

Güzelyurt’da 2. Basamak sağlık hizmeti veren bir hastane yapılması acil bir ihtiyaçtır. Fakat dünkü meclis konuşmamda benim ana fikir olarak ortaya koymaya çalıştığım “ kamu ihale uygulamalarıdır”. Öncelikle bu ihale sürecinde yaşananları gündeme getirmeye çalıştığımı belirtmek isterim.Yıllardır bizim-halkımızın gözleri önünde yaşanan ,bizleri mutsuz eden,kamu kaynaklarını adil-adaletli ve yerinde kullanılmadığı var olan yapımızı eleştirmeye çalıştım.

Kimse ana hedefimi örtbas etmeye, gündem saptırmaya çalışmasın. Size günlük basınımızda çıkan bazı gazete küpür örneklerini gönderiyorum.Bu haberler beni olduğu kadar birçok yurttaşımızı da huzursuz etmiştir.Dünkü konuşmamda bu haberler üzerine polisimizi,ombudsmanı,Sayıştay’ı ve başsavcılığı göreve davet etmiştim.Gereğini yapacaklarına inanıyorum.

Sizlere sağlıklı günler, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Saygılarımla…”

Dr. Hüseyin ERÇAL

CTP Güzelyurt Milletvekili

MESAJ KUTUSU

Sayın Özel TAHSİN, Noel Baba Barış Projesi organizasyonunda sizin de adınız anılmaya başladı. Özellikle arazi bulunması için arabuluculuk yaptığınız iddia ediliyor. Hayırdır bu konuda size kimler ricada bulundular.

Sayın Ahmet HAVUTÇU, dün öyle bir sinirli halleriniz varmış ki sizi şimdiye kadar hiç böyle görmemişler. Şu Pazartesi günkü mahkemede ifade verecek olmanız mı acaba sizi çileden çıkardı. Bakanlar karar verir çilesini siz çekersiniz değil mi!

Sayın Sunat ATUN, Türkiye’den kablo ile gelecek olan elektrik konusunda bir an önce fiyatı açıklayın sonra da kurtulun artık bu sorulardan! Eğer iddia edildiği için şimdiki fiyatın yarı fiyatıysa buna itiraz edecek tek bir kişi bile çıkmaz…

Sayın Mustafa AKINCI, Türkiye Cumhurbaşkanlığında danışman görevinde bulunan Yiğit Bulut adlı vatandaş Tayyip beye yalakalık yapacak diye artık çizmeyi fazlasıyla aştı! Kendisini resmi yollardan şikayet etmeniz isteniyor…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bakan ve milletvekili arkadaşları uyarmakta yarar var zira içki masalarında çekilen resimler ileride seçim anti propagandası için ters tepebilir. İstedikleri kadar yiyip içsinler ama bunu vatandaşın da gözünü içine sokmasınlar…

Sayın Doğuş DERYA, uzun bir zamandır sosyal medyadaki tartışmalara girmezdiniz ama yine kim damarınıza bastı da sizde ki sinir bu kadar tavan yaptı. Bir vekil olarak daha ılımlı olmakta yarar var değil mi!

Sayın Zorlu TÖRE, olası bir referandumda ‘hayır’ diyeceğini açıklarınız da zaten bunu tersini söyleseydiniz orada düşer bayılırdık yani! Bu iş zaten referanduma gitmeyecek gibi görülüyor, onun için bundan böyle alternatifleri ortaya koymak daha doğru olacak gibi geldi bize.

Sayın Kutlu EVREN, Karpaz ve civarında arazi alan İsrailli yurttaşların bir çoğunun asker emeklisi olduklarını biliyor muydunuz! Konu çok hassas olduğu için ciddi bir araştırma gerekiyor. Ve buradaki işlerini takip edenler de tabi ki…

Sayın Ali KOFALI, Güzelyurt Devlet Hastanesi ihalesi artık yargıya taşındı ama şu size rüşvet teklif eden kişiyi de bir türlü açıklamadınız. Şu sıralar müteahhit arkadaşlar birbirlerine şüpheyle bakmaya başladılar…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Rum kesiminden yardım istemek biraz saflık olmuyor mu! Karşımızda günahlarını bile vermek istemeyen bir garip zihniyet varken en iyisi uçağa atlayıp 50 dakika sonra Ankara’ya gidin daha iyi…

Sayın Afet ÖZCAFER, partide genel sekreterliğe getirildikten çok kısa bir süre sonra hızlı bir toparlanma sürecinin de başlatıldığı gözlerden kaçmıyormuş. Demek ki Serdar bey sizi oraya boşuna istememiş değil mi!

Sayın Sıdıka ATALAY, muhterem annenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve bütün aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

Sayın Harun DİMİLİLER, biliyoruz sizi ziyaret konusunda bir sözümüz var ama artık önümüzdeki hafta muhakkak listenin en başında olacaksınız. Sabah gelirken sıcak simit de getireceğiz haberiniz olsun…

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, dün öyle bir açıklama yaptınız ki hekimler arısındaki savaşa da start vermiş oldunuz! Bakalım bu kavganın sonunda kim kazanıp kimler kaybedecek. Umarız arada vatandaş ezilmez değil mi!

Sayın Işılay ARKAN, bütün dualarınız kabul görmüş ve dün üçüncü torununuz da dünyaya merhaba demiş. Allah hepsinin de bahtlarını açık etsin. Madem sizin gibi bir dedeleri var asla sırtları yere gelmez…