Sağlıkta yaşanan büyük sorunlara çözüm getiremeyen Sağlık Bakanlığı acizliğini bir kez daha gözler önüne sererek son noktayı koydu!
Fıldır fıldır nöbetçi doktor arayışına girdi…
Hem de özel sektörden!
Şimdilik kamuoyundan saklanıyor ama memleket küçük…
Bakın özelde çalışan doktorlara nasıl bir yazı göndermeye başladılar;
“Sevgili meslektaşlarımız,
İlgili hastaneler için sadece gece nöbetleri için hizmet alım projesi başlatılmıştır…
İlgilenen meslektaşlarımızın Sağlık Bakanlığı’na müracaat ederek daha detaylı bilgi sahibi olabilirler…
…
Peki detay ne?
Elbette maaş konusu!
Gece nöbetlerini hafta içinde 500 TL verecekler…
Hafta sonu ise rakam daha da büyük, bin TL civarı para ödemeyi taahhüt ediyorlar!
Güzel para değil mi!
Bakanlık kendi kadrolu ya da kadrosuz çalışanlarının sorunlarının üstünü örterken özelden hizmet alarak ciddi rakamlar ödemeye hazırlanıyor…
İstifa furyası bunlara böyle saçma bir kararı da aldırdı!
Çünkü plan yok, proje yok, kokuşan sistemi yeniden yaratmak yok ama işin kolayını böyle bulmuşlar, günü kurtaracaklar akılları sıra!
…
Bu bile sağlıktaki iflasın açık göstergesidir…
Sistemi düzelteceklerini söyleyerek başa gelenler değil sistemi düzeltmeyi daha da çökertmeyi böylece başarmışlardır!
Dışarıda ikinci iş yapmayı legal hale getiren ve ‘tabelalarınızı indirip işinize devam edin’ diye talimat veren bakanlık şimdi özelde çalışan doktorlara muhtaç haline gelmiş ve özel doktorlara yalvarır düzeyde yazılar döşeyerek nöbet tutmalarını istemektedir!
Yasal mı ya da değil mi bilemeyiz ama devletin acizliğinin göstergesidir bu…
Şu komik duruma bir bakar mısınız;
Özelde çalışan doktorlar hem devlette hem de özelde çalışan doktorlara isyan ederken, hatta durumu mahkemeye taşırken devlet sanki de onlara da mavi boncuk dağıtarak icraat yaptığını zannetmektedir!
…
Ve bir düzeltme;
Lefkoşa Devlet Hastanesi kardiyoloji bölümü için sadece Mağusa’dan iki doktora nöbet yazıldığını yazmıştık. Girne Akçiçek Hastenesi’nden bir hekim arkadaşa ad nöbet yazıldığını öğrendik, düzeltiriz.
Stentler kalitesiz mi?
K.T.Tabipleri Birliği Başkanı Filiz Besim’in önceki gün Yeni Düzen’de ilginç bir yazısı vardı.
Dr.Gülgün Vaiz istifa ettiğinde kendisini aramış ve dertleşmiş.
İşte o yazıdan bir alıntı;
“İstifa ettiğinde aradım.
‘Kaç nöbet tutuyorsunuz?’ diye sordum, ‘on call’larla birlikte ayda on’ dedi.
İnsan üstü bir durum.
Tıp eğitiminde asistanlar bile ayda on nöbet tutmaz.
Devam etti Dr. Gülgün ‘’Doktorlar da hemşireler de perişan, artık sağlıklı çalışmıyoruz. Morallerimiz çok bozuk. Bize alınan stent malzemeleri çok kalitesiz. Ben şef olarak her türlü uyarıyı yapmama rağmen önlem alınmıyor. Gözümün önünde insanların ölmesini izlemeyeceğim. Benim vicdanım bunu kaldırmaz. İstifamı verdim. Şartları düzeltmezlerse geri gelmeyeceğim.’’ dedi.
Onurlu bir hekimin ve de bir şefin en haklı isyanıydı…”
‘Kaç nöbet tutuyorsunuz?’ diye sordum, ‘on call’larla birlikte ayda on’ dedi.
İnsan üstü bir durum.
Tıp eğitiminde asistanlar bile ayda on nöbet tutmaz.
Devam etti Dr. Gülgün ‘’Doktorlar da hemşireler de perişan, artık sağlıklı çalışmıyoruz. Morallerimiz çok bozuk. Bize alınan stent malzemeleri çok kalitesiz. Ben şef olarak her türlü uyarıyı yapmama rağmen önlem alınmıyor. Gözümün önünde insanların ölmesini izlemeyeceğim. Benim vicdanım bunu kaldırmaz. İstifamı verdim. Şartları düzeltmezlerse geri gelmeyeceğim.’’ dedi.
Onurlu bir hekimin ve de bir şefin en haklı isyanıydı…”
…
Gülgün hanım bu yazıdan da anlaşılacağı üzeri stent malzemelerinin kalitesiz olduğundan şikayetçi olmuş…
Yani devlet hastanelerine düşen insanımızın durumu bu;
Dünya standartlarının altında kalitesiz stent takılıyor insanımıza!
Bunun da vardır bir cevabı umarız değil mi…
Ve bir de soru;
Stentler artık daha mı kaliteli de istifadan vazgeçti!
…
İkinci el cihazlar toplatıldı!
Bir süredir Sağlık Bakanlığı’na ihalesiz satılan ikinci el elektronik pompaları ısrarla gündemde tutmaya çalışıyoruz…
Hala bakanlıktan bir açıklama yok, çünkü söyleyecek sözleri yok çok iyi biliyoruz!
İkinci el cihazları satan şirketin sahibi panik halinde hastane hastane geziyor, dün de sabahın köründe Mağusa Hastanesi’ndeydi…
Yayınlarımız epey etkili olunca bakanlık bu cihazların hepsini toplattı ve ilgili şirkete iade etti!
Ve şimdi bir açıklama yapıp aynen şöyle diyecekler;
“Bu cihazlar satın alınmadı çünkü hibeydi ve ikinci el olduğu için toplatıldı…”
Olayı suistimal edenler ise böylelikle aklanmış olacak!
Ya da bu yazıdan sonra açıklama bile yapamayacaklar…
Pes etmek yok!
Çok kıymetli, değer verdiğim bir gazeteci dostum aradı, telefonda dertleştik;
O da sağlıktaki sorunları uzun bir süre gündeme getirdi ve tıp dünyasıyla papazı buldu ve ‘artık yazmayacağım’ dedi…
Haklıydı çünkü insan bir konuda haklı olup da yazıp, karşısında büyük bir rantçı orduyu görünce, kendisi de biraz da duyarlı ise hastalar oluyor!
Onun gibi mücadeleci, içi insan sevgisi ile dolu ve belli ilkeleri olan bir gazetecinin pes etmesine üzüldüm…
Umarım hatadan döner ve gerçekleri yazmaya devam eder!
Yürekli insanların azaldığı bir toplumda ancak rantçılar kahraman haline gelir…
Lapta’daki tüneller kapatılacak mı?
Türkiye’den gelen suyun dağıtımı konusunda alt yapı çalışmaları hızla devam ederken Lapta’da turizm işletmesi olan arkadaşlar dün arayarak şikayette bulundular.
Söylediklerine göre Lapta’da oteller bölgesi diye bilinen yolda otellerden sahile caddenin altında bulunan üç tane tünel bulunuyor.
Turizmciler bu üç tünelin de yerlerinden su borucu geçeceği için iptal edileceğini ve yayaların bundan sonra yolun üstünden karşıya geçeceklerini söylediler.
Şu anda da ara emri alınması için çabalıyorlar!
Büyük bir yanlış, umarız hatalı karardan erken dönülür ve tüneller yayalara kapatılmaz…