Nar ağacı dalında biten gencecik bir hayat...

Dün uyuşturucu konusunda olmayan devlet politikasından bahsetmiştik ya...

Önceki gün gencecik bir delikanlı başka bir politikasızlığın kurbanı oldu!

16 Yaşındaki Arda Sönmez...

Daha hayatının baharında canına kıydı!

Peki kıydı da ne oldu derseniz kesinlikle hiçbir şey olmayacak...

Nasıl uyuşturucu bağımlısı gençlere yenisi eklenirken intiharlar konusunda da sosyal politikalar olmadığı için üzücü olaylar devam edecek!

Altını bir kez daha çiziyoruz;

Yaşadığımız ülke kesinlikle sosyal bir devlet değildir...

Olmak için de bir çaba sarf edilmemektedir!

Aksini söyleyen varsa buyursun çıksın ortaya...

...

16 Yaşındaki gencin ölümü kesinlikle bireysel değil toplumsal genel sıkıntıların bir göstergesidir...

Hani eşler boşanır ve yollarını ayırırlar ya!

Görüntüde öyledir...

Ama perde gerisi bambaşkadır hep!

Karı-koca ayrılırlar, hatta yeni hayatlarını kurarlar ama...

Çocukları için öyle değildir!

Hele de ergenler için...

Önce aile içi şiddete tanık olurlar, bazen onlar da şiddete maruz kalırlar ama bunu ne gören olur ne duyan, ne de bu çocukları koruyanlar!

Sonuç Arda ve onun gibiler...

Kendi evinin bahçesinde nar ağacında asılı bulundu Arda Sönmez!

Ne ilk olacak ne de son...

Siyasi rant uğruna açıklanan başsağlığı açıklamalarından başka hiçbir şey!

...

KKTC’yi kurduk ve yaşatacağız diye bol keseden atıyoruz başka bir şey yapmıyoruz...

Doğrudur görünüşte bir devlet vardır, hem de tüm organlarıyla!

Binlerce çalışan yüzlerce yöneticisiyle...

Sadece bu kadar!

Her ay katmerli maaşlar hesaba yatıyor ya...

Gerisi kimsenin umurunda bile değil!

16 Yaşında bir genç hayatına kıydıysa onlara ne?

Acaba bunların kaçı bu çocuk kendini niye nar ağacında sallandırdı diye kafayı yordu bilen var mı?

Onlara göre bir Arda gider bir başka Arda gelir...

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir!

...

Anne-baba boşanmış, aralarında sorunlar varmış da ya onların meyveleri olan çocuklar?

Onların rehabilite edilmesi için biz sistem kurulmuş mu yıllardan beridir!

İşte bu sadece sosyal devletlerde olur...

Devletin insanına sahip çıktığı ülkelerde!

Onun için kimse devletimiz var diye göğsünü kabartmasın...

Gençliğine sahip çıkamayan bir devlet hep şaibe altında kalacaktır!

İster kızın isterseniz gücenin...

Yaşanan gerçekleri kimse sonsuza kadar saklayamaz!

...

Devlet bir yana...

Yaşanan olaylardan kendi adımıza ders çıkarıyor muyuz en önemlisi de budur!

Her evlenen iki kişiden birinin boşandığı bir ülkede artık aynaya bakma zamanıdır...

Eşler boşanınca gençler ne yapacak diye artık sorgu zamanı gelmiştir!

Bunu teşvik eden de kesinlikle devlet olmalıdır...

Gerekirse hesap soran ve sorunlu çocukları sonuna kadar takip eden bir devlet!

Ne yazık ki hep ilgisiz bir devlet ve sorumsuz aileler birleşiyor ve sonuç ortada...

Yaşadığı ve hiç söyleyemediği sorunlardan dolayı hayatını nar ağacının dalında bitiren bir genç!

Peki bundan böyle ne olacak?

Koskocaman bir hiçbir şey!

...

 

 

 

MESAJ KUTUSU

 

Sayın Özdemir BEROVA, deprem fonunda toplanan paraların başka ihtiyaçlara kaynak olarak kullandırıldığı yönünde yapılan ihbarlar son günlerde yoğunlaştı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için bakanlığınızın ayrıntılı bir açıklama yapması bekleniyor...

...

Sayın Buse SAVAŞKAN, Paris’teki başarılı sonuçlarından sonra KKTC’de devlet makamlarını gezerek ziyaretler gerçekleştirmeni kamuoyunda genelde eleştiri konusu oldu. Ha keşke siz onların ayağına gitmeseydiniz de onlar size gelip tebrik etselerdi, haberiniz olsun istedik...

...

Sayın Tufan ERHÜRMAN, parti üyeniz birisinin oğlunun hayatına kıyması sonucu yaptığınız başsağlığı mesajınızdan sonra bu konularda sadece partili olmaları bazı kesimlerde manidar karşılandı. Hükümet partileri ile aynı yanlışa düştüğünüz konusunda şikayetler geliyor...

...

Sayın Zerrin ÜSTEL, 21 Eylül’de yapılacak olan UBP kurultayında kadın üyelere özel yine kadınlardan oluşan bir ekip kurarak adanın her yerinde yoğun ziyaretler başlattığınız konuşuluyor. Bir zamanlar siyasetten hiç hoşlanmazken şimdi tam bir aktif siyasetçi olduğunuz değil mi?

...

Sayın Birol KARAMAN, Türkiye’den gelen suyun yeterli olmadığına dikkat çektiniz ama biz de gelen suyun yarısının halen denize döküldüğü yönünde bilgiler geliyor. Konuyu daha derinden konuşmak için bir öğlen toplantısı yapmak artık şart oldu değil mi?

...

Sayın Mustafa AKYÖN, UBP Lefkoşa ilçe başkanlığı kesinleşince kutlamalara başladığınız gözlemleniyormuş. Daha önünüzde kurultay var buna odaklanmanız gerektiği yönünde mesajlarınız geliyor.

...

Sayın Erhan ARIKLI, limanların özelleştirmesi için ihalelerin açılacağı yönündeki müjdenizi ne yazık ki bir önce Büyükelçi açıklamıştı ve kimseden bir yorum gelmemişti. İsterseniz detayları bir kuru fasulye partisinde konuşabilir hatta ihaleyi kazanması kesinleşen işletmeyi de size fısıldayabiliriz...

...

Sayın Mustafa ŞENER, soysam medyada GKK komutanına yaptığınız uyarılar kamuoyunda hayli merak konusu oldu. Şimdi bir çok meraklı detaylı açıklamanızı bekliyor onları çok bekletmeyin olur mu?

...

Sayın Hamza DUYGU, kalp sağlığı konusunda yaptığınız uyarılarda stresten uzak durulması gerektiğini ifade ettiniz ama böyle sorunlarla dolu bir memlekette stresten nasıl uzak durulacak bunu da açıklamanız artık şart olmuştur. Bu arada başarılı operasyonlarınız her yerde konuşuluyor bundan daha iyi bir mutluluk olabilir mi?

...