Koalisyon krizi erken başladı!

Fol yok yumurta yok ama…

Yeni krizimizin adı konuldu bile!

7 Ocak tarihinden sonra koalisyon krizini konuşmaya başlayacağız…

Kim bilir belki de yine bazılarının görüşü olan yeni bir erken genel seçimi!

Memleket güllük gülistanlık nasıl olsa…

Kıbrıs Türkü refah ve mutluluk içinde uçuyor!

Turizm patlamış, ekonomi uçmuş, insanların yüzünden mutluluk gülücükleri eksik olmuyor…

Onun için kriz oluşturalım!

Seçim üstüne seçim yapalım…

Sonra da göbek atalım!

HP Genel Başkanı Kudret Özersay kesin noktayı koydu…

Kesinlikle koalisyon yapmayacak!

Gerekçesini de açıkladı;

Yolsuzlukların üzerine gidemezmiş…

Ortağımızdan nasıl hesap sorabiliriz ki diyor!

Eh o da haklı…

HP iktidara gelecek, hükümet ortaklarının eski kirli çamaşırlarını nasıl ortaya dökecek ki?

Çünkü bizde sistem böyle…

Bana dokunmayan yılan bir yaşasın!

Oysa iktidar ortağım kim olursa olsun, devleti söğüşleyen kim olursa olsun kellesini alacağım deseydi, durum çok daha farklı olurdu…

Çünkü iktidarda farklı olabilmek için farklı parti zihniyetinde olmak gerek!

CTP’nin umut veren Genel Başkanı Tufan Erhürman…

O da baklayı ağzından çıkardı!

Asla ve asla diyor…

Ne UBP ile ne DP ile koalisyon hükümeti kurmayacakmış!

Çünkü o da çok iyi biliyor ki geçmişte yaşandı ve CTP hep dışlanan taraf oldu, ÖRP olayı dışında…

Aslında Tufan hocanın dediği şu;

CTP’yi tek başına iktidara getirin ki onlardan hesap soralım…

Demek ki Tufan hoca ile Kudret hocanın 7 Ocak sonrası stratejileri aynı!

UBP ve DP’yi dışlamak…

Madem ki ortak paydada buluştular o zaman bu seçimde ortak çalışsınlar!

Bu işin ayıbı da yok…

UBP ve DP dışarı, CTP ve HP içeri!

Eğer 26’ı bulurlarsa niye olmasın ki…

İki parti bunu kesinlikle düşünmeli, en azından denemelidirler!

Her ikisinin de yaptığı açıklamada sakıncalı durum da var…

UBP ve DP’yi dışlamak tutar mı bilinmez ama peki bu partilere oy veren seçmenin iradesini nereye koyacaksınız?

Tamam iki partiyi hadi dışladınız diyelim!

Ya onlara oy veren insanları?

Daha seçimler bile yapılmadan onları cezalandırmak ne kadar doğru?

Aslında her ikisi de umut veren parti başkanları…

İki genç ve iyi hukukçu!

İkisinin kuracağı bir koalisyon da mutlaka denenmeli ama…

Acemilik yapıp, UBP ve DP’yi hedef gösterirken seçmenin iradesini görmemezlikten gelmek hele de hukuk insanlarına pek yakışmıyor!

Bilmem anlatabildik mi?

Büyük lokma yiyin ama büyük konuşmayın!

Erhürman ve Özersay’a çok önemli uyarı…

Hani koalisyon konusunda acemice açıklama yaptılar ya!

Hemen sözlerini geri alsınlar…

Çünkü arşiv diye bir şey var, google diye bir şey var!

Yarın bir gün seçimler sonrası UBP ve DP ile koalisyon kurarlarsa arşivlerin ortaya döküleceğini de akıllarına getirsinler

Sloganla seçim kazanılmaz!

Partiler daha seçim manifestolarını açıklamadan slogan savaşı başlatıldı…

Kimi kulağa hoş geliyor kimi düşündürücü!

Bir çoğu da aceleyle karar alınmış ki sırıtıyor…

Adaylar sabahtan akşama kadar reklamın beleş olduğu sosyal medyada resimleriyle birlikte sloganlarını paylaşıyor!

Ne yalan söyleyeyim artık illallah dedirtmeye başladılar…

Onun için sloganları bir yana koyup artık projelerinizi ortaya koyun deriz ki biz de en azından tercihlerde ona göre bir karar verelim!

Sadece merak işte?

Yerel seçimleri de düşünmek gerek!

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş polis yasasının Meclis’e taşınması konusunda ortağı UBP’yi suçluyor…

Hem de oy avcılığıyla!

Karşılıklı suçlamalar bir genel seçim öncesinde belki normal karşılanabilir ama…

Bunun bir de Haziran ayında yapılacak olan yerel seçimlerini de düşünmek gerek!

Bilindiği üzere geçen yerel seçimlerde iki parti merkezlerde ortak aday çıkarmış ve sonuçta başarılı da olmuşlardı…

Kadrolar niye boş?

Geçici memurların kadrolanması meselesi…

Geçicileri elbette haklı buluruz!

Sonuçta ekmek parası, devlet garantisi var işin ucunda…

Ama merakımız da şudur;

Hükümetler kamuda tam 6 bin 900 boş kadro varken bunları niye doldurmaz da hep geçici istihdam ederler ve sonra da kaos yaşanır?

Tamam işin ucunda siyasi rant var ama…

Seçilememek de dünyanın sonu değil ki!

Niye Euro Diesel?

Sunat Atun istikrar fonundan  dolayı zam yok dedi…

Serdar Denktaş para bitti tükendi deyip durumu ortaya koydu ve nihayet akaryakıt zamlandı!

Hem de okkalı bir zamla…

Ama bu zam düşündürücüydü!

Euro diesele 16 kuruş zam yapılırken normal benzine yapılmadı…

Hangi zihniyete hizmet eder bir tavır bilinmez ama hükümetin çevre dostu olduğu için Euro Diesel’in çok daha ucuz olacağı yönündeki açıklamalarını da unutmuş değiliz!

Özgürgün nihayet!

Dün Yeni Bakış Gazetesi’nde Başbakan Özgürgün’ü suçlayan bir haber vardı…

Hani şu hamile sevgili iddiaları!

Herkes bu iddialarda geçen ismin Özgürgün olduğunu biliyordu ama isimlendiremiyordu…

Sonuçta dün bu haber basında isimle yayınlanınca Özgürgün nihayet bir açıklama yaparak bu haberin doğru olmadığını belirten tekzip yazısı gönderdi!

Susunca bu ülkede insanın tepesine binildiğini anlamış olsa gerek…

MESAJ KUTUSU

Sayın Kemal DÜRÜST, ülke çapında operasyon o kadar çok büyük ki anlaşılan ağzınızla kuş tutsanız hem içeride hem de dışarıda muhalifler bu seçim sürecinde sizi epey rahatsız edecekler! Bakalım bu dalgayı nasıl başınızdan savuracaksınız merak konusu oldu!

Sayın Özdemir BEROVA, bazı basın mensubu arkadaşlarla aranızın epey limoni olduğunu ve kapışmanıza ramak kaldığı söyleniyor. Köprüden geçinceye kadar hani ayı ve dayı meselesi var ya o taktiği uygulayın deriz. Şunun şurasında sadece bir aycık kaldı zira!

Sayın Fikri ATAOĞLU, küçük bir çocuğun okumasını sağlamak bazıları tarafından her ne kadar seçim propagandası olarak gösterilse de siz doğru olan yaptınız. Bu arada şu polisin üzerine araba sürme meselesinde de bir açıklama yapsanız iyi olacak gibi geldi bize…

Sayın Fikri TOROS, her ne kadar öncelerde CTP’den aday olmanıza parti içinden eleştiriler gelse de iş dünyasının size verdiği destek nedeniyle uçtaki arkadaşlar biraz olsun olumsuz görüşlerinden arınmaya başladılar diye duyduk…Karmam oylar en büyük avantajınız olacak gibi gözüküyor…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, UBP ve DP ile hükümet kurmama konusunda kesin bir tavır ortaya koyduğunuza göre demek ki sizin için iki seçenek kalıyor. Şimdiden TDP ve HP ile görüşmelere başlayıp strateji belirlemekte yarar görüyoruz. Aksi yine bir genel seçim yolda demektir!

Sayın Bulut AKACAN, Güzelyurt ve civarlarına yaptığınız seçim gezilerinde bölge halkının rağbeti nedeniyle duygusal anlar yaşadığınız söyleniyor. Özellikle buradaki aile büyüklerine duyulan saygıdan dolayı bölgede oy patlaması yapmanız bekleniyor…

Sayın Önder SENNAROĞLU, bölgenizde seçilmesi tehlikeli adaylar arasında gösterilmeye başladınız. Özellikle parti içindeki sözde teşkilatçılar son günlerde ciddi bir kara propaganda başlattılar haberiniz olsun istedik!

Sayın Bayram KARAMAN, birileri yine Dome Otel’i kaya fena takmış olmalı ki sözleşme konusunun seçim sonrasına bırakıldığı iddiaları yapılmaya başlandı. Bu yüzden şimdiden mücadeleye başlamak için çalışmalara başlayın deriz…

Sayın Ahmet SAVAŞAN, çalışanlarınız seçim propagandasına çok önceden başladılar ve ciddi bir destek sağlamaya başladılar bile! Buna bir de kendi projelerinizi ekleyerek halkın önüne çıkarsanız ibre yükselişte görülüyor…

Sayın Ahmet Melih KARAVELİOĞLU, HSCB’nin kartlarının yerine Albank’ın kartlarının dağıtılmasında büyük bir kaos yaşanıyor ve bu konuda çok sayıda şikayet mesajları geliyor. Büyük ihtimalle kurye şirketinde bir sıkıntı var gibi geldi bize, bilginiz olsun istedik…

Sayın Sunat ATUN, akaryakıt zammında sadece Euro Diesel’e yapılan okkalı zam biraz adaletsiz olmadı mı? Umarız bu yanlış karardan erken bir zamanda dönersiniz ve vatandaşın da gazabından kurtulursunuz…

Sayın İlker İPEKDAL, YDP’nin tek hekim vekil adayı olarak sağlıkta açıkladığınız projeler kamuoyunun geneli tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu seçim sonuçlarında proje yapan adaylar umarız 7 Ocak akşamında en fazla mutlu olan kesim olurlar…

Sayın Ahmet YÖNLÜER, YDP’den neden aday olmadığınızı açıklamanız ortalığı fena halde karıştırdı. Çok sert karşı bir bildiri hazırlandığını duyduk şimdiden hazırlanın deriz. Seçim sonrasında yine insanların birbirinin yüzüne bakacağını da hesaba katmakta yarar görüyoruz.

Sayın Erdoğan SORAKIN, bazı gazeteci arkadaşlar aradı bir milletvekili adayınızın ciddi oranda vergi kaçırdığına dair soruları cevapsız bıraktığınızdan sitem etti. Sistemin değişmesi için şeffaflık ön planda olmalıdır değil mi?

Sayın Anıl KAYA, genel seçimler nedeniyle soysam medyada başlattığınız atak gözlerden kaçmıyor  ama yine partilileriniz şahsınızdan daha ziyade partinizi ön plana çıkarmanızdan yana görüşler paylaşıyor. Daha dikkatli olmakta yarar görüyoruz…