KKTC’nin ‘Atatürk’ politikası var mı!

Şimdi madem Türkiye’de oluyor ‘bize ne’ diyeceğim ama…

Bunun demek mümkün değil!

Çünkü göbekten bağımız var…

Tarihi, kültürel, maddi ve manevi!

Haliyle orada olanları da yakından takip ediyoruz…

İyi şey olunca seviniyor, kötü olunca üzülüyoruz!

Bir de alınan öyle kararlar var ki, tamamen bizi de ilgilendiriyor…

Yabancı devletlerin bile saygı durduğu, önünde eğildiği Mustafa Kemal Atatürk gibi mesela!

Türkiye’de son dönemde bu konuda ilginç şeyler oluyor…

Özellikle de 15 Temmuz süreciyle birlikte hızlandı, hızlandırıldı!

Türkiye’nin kelli felli insanlarının Atatürk konusunda yaptığı açıklamalarına belki kızıp geçiyoruz ama…

Önce resimlerinin madeni paralardan kaldırılması!

Şimdi de eğitim müfredatında çok ciddi ve radikal değişiklikler…

Dedik ya göbekten bağlıyız!

Elbette bize de yansıyacak bunların hepsi, sırası gelince…

Bu maç kuyruğunda beklemek gibi filan bir şey değil!

Çok önemlisi de yeni müfredatlar…

Yeni düzenlemeye göre belli ki Atatürk olgusu özellikle genç beyinlerden silinmeye çalışılıyor…

Bu konuda çok eleştiri var ama!

Mantıklı bir açıklama yok…

Yeni devlet yeni lider söylemlerini de dikkate alırsak gidişat çok da iç açıcı değil!

Ve tabi ki buraya yansımaları…

Türkiye’de ne varsa KKTC’de de olacaktı ya!

Aslında soru şu olmalı;

Türkiye’ye Atatürkçü zihniyet kaldırılabilir mi?

Doğal olarak da ikince soru;

KKTC halkı Atatürk ilke ve inkılaplarının kaldırılmasına göz yumar mı?

En önemli ve adrese teslim soruyu da KKTC’nin tepesinde oturan makamlara, oralarda oturanlara soruyoruz;

Türkiye’de okul kitaplarında Atatürk konuları mümkün olduğu kadar azaltılırken, genelde aynı müfredat geçeri olduğu için bizde de aynı müfredatlar uygulanacak mı?

Bu devletin zatı muhteremleri bu konuda ne düşünüyor?

Özellikle bu makam sahipleri masalarının hemen arkasındaki duvardaki Atatürk resimlerine bakarak bu soruyu cevaplamak zorundadırlar…

Kıbrıs Türkü ve gençliği yıllardan beridir Atatürk sevgisi ve devrimleri ile bu günlere kadar geldi!

Törenler, bildiriler, etkinlikler ve özel günlerde hep Atatürk sevgisi aşılanmaya çalışıldı…

Gençler Ulu Önderin ilan ettiği milli bayramlarda göğüslerini gere gere tören alanlarında yürüdü!

Şimdi okul kitaplarında büyük değişimler yapılmaya başladı, oradaki kitaplar burada da okutulacak…

Merak ettiğimiz şudur;

KKTC tarihi boyunca Atatürk’ün izinden giderken bundan sonra ne olacak?

KKTC’nin bu konuda bir politikası var mıdır?

Varsa açıklasınlar lütfen…

Yoksa yine açıklasınlar ama!

“Lefkoşalı yüzünü Surlariçi’ne döndü…”

“4 yıl önce imkansızlıklar içinde Asmaaltı Sokağı ve İplik Pazarını Sokağını yayalaştırdığımızda belediyede sokaktaki tüm binaların mülkiyetlerinin listesini çıkarttırmıştık.

Elimde bu liste, cafe/dükkan açmaya niyetli her duyduğum kişiye gider bu bölgeye gelmesi için ikna etmeye çalışırdım.

Bugün bölgeye ilgilenen insanlar bize ulaşıyor ve kiralanabilecek yerlerin kalmadığı veya çok pahalı olduğunu iletiyor. Yine de yer bulmak için çalışıyorlar.

Bugün surlariçinde birçok bina restore ediliyor. Yeni mekanlar açılıyor.

Bugün Lefkoşalı artık yüzünü surlariçine döndü ve bu bölge gece de gündüz de yaşıyor.

Surlariçi için umutluyuz. Çok daha güzel günler göreceğiz arkadaşlar.

(Onur OLGUNER)

Kimsenin gözüne batmıyor mu!

Lefkoşa’nın en işlek caddelerinden birisi…

Şehit Ruso Ortaokulu’nun da bulunduğu ‘okullar yolu’ olarak bilinen bölge!

Ve okulun duvarında bu yazı…

Günlerdir de duruyor!

Bu okuldan polis dahil her gün binlerce insan geçiyor…

Bir Allah’ın kulunun gözüne batmaması mümkün mü?

Ya da;

Toplum olarak bakar kör mü olduk Allah için…

Ya insanlara saldırırlarsa…

Bir çoğundan fazla hayvan severimdir…

Bunu yaparken de çoğu gibi reklam filan yapmam!

Doğada her canlın da yaşama hakkı olduğunu düşünürüm…

Ama öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki insanın içi ürperiyor!

Fotoğrafta da görüldüğü gibi;

5 sokak köpeği ve 1 kedi!

Kedinin suçu ne bilmem ama sokaktaki başı boş köpeklerin bu anda birer canavar kesilip bir kediye hep birlikte saldırmaları da dehşet verici…

LTB mutlaka ciddi bir önlem almalı!

Bu konudaki birimler güçlendirilip mevcut izbe bir görüntü halindeki barınak da daha çağdaş hale getirilmeli…

(Fotoğraf: Pamina YILDIRICI)

Rakıya karşı değiliz ama…

Her sene oluyor…

Biz de her sene yazıyoruz!

Yazmaya da devam edeceğiz…

Rakıyı biz de sever ve zaman zaman demleniriz de!

Türkiye’den bir markanın burada festival düzenlemesine hiçbir zaman anlam veremeyiz…

Özellikle de gençleri özendirici reklam ve haberlerle alkol reklamı insanların gözünün içine sokuluyor…

Akıl alacak gibi değil!

Demek ki bundan böyle;

Madem ki rakı festivali yapılıyor, sigara ve uyuşturucu festivalleri de yapılsın olur mu!