Kim kazanır, kim kaybeder?
Bugün bir yol kazası yaşanmaz ise milletvekili erken genel seçimlerin 28 Temmuz Pazar günü yapılması kararlaştırılacak. Şunun şurasında yeniden sandık başına gitmek için 60 günümüz kalacak. Yüksek seçim kuruluda son nüfus yapısına göre vekillerin dağılımını bir kez daha gözden geçirip açıklayacak. Buna göre Lefkoşa 16 Milletvekilinden 17 milletvekilline, Gazimağusa 13 Milletvekilinden 12 vekilliğe, Girne 9 vekilden 10 vekilliğe, İskele 6 vekilden 5 vekile, Güzelyurt ise 6 milletvekilliğini koruyacak? Peki, 60 gün değil de bugün olsa seçimleri kimler çok rahat kazanır?
Bugüne kadar yapılan seçimler bize gösteriyor ki seçim sonuçlarına göre parlamentonun yalnız üçte biri yenileniyor. Eğer bu gelenek önümüzdeki seçimde de devam ederse şimdiden kimin kazanıp kazanamayacağı belli gibi…
Örneğin İskele ilçesi, 5 milletvekili çıkaracaksa 28 Temmuz’da,
• Mustafa Gökmen (UBP)
• Önder Sennaroğlu (CTP)
• Hüseyin Avkıran Alanlı (DP)
Şimdiden seçimi kazanmış gibiler. Nedeni ise çok basit, bundan önceki seçimlere baktığımızda ve aldıkları karma ve tercih oyları hesaba kattığımızda bu 3 kişi seçimleri garantilemiş durumda. Hüseyin Avkıran Alanlı daha önce baraja takıldığından vekilliği devam etmemişti. Ancak şimdi DP’den gireceği için ve baraj sorunu olmayacağı için seçilme şansı çok ama çok yüksek. TDP’nin ülke genelinde oylarını artıracağı ise bundan önceki seçimlere baktığımızda ortada. TDP’ninİskele’de Erkut Yılmabaşar ile geriye kalan 2 vekilden bir tanesini alma olasılığını da hesaplarsak İskele’den yeni gelecek tek kişi TDP adayı olabilir. Veya UBP’den ilk kez seçime giren bir aday “yeni” vekil olarak parlamentoya girebilir. Birde hesaba katmamız gereken Ulusal Güçler faktörü var. Onların adayı da nettik kazandıktan sonra onlarından bir vekili parlamentoya gönderme şansları bulunabilir. Yani İskele ilçesinde geriye kalan 2 vekillik için UBP-CTP-TDP ve DP/UG nin kıyasıya bir yarışı olacak.
Bu tabloya bakıp elde ettiğimiz sonuç, genel tablo ile örtüşmektedir. O da nedir? Yapılacak seçimle sadece üçte biri yenileniyor parlamentonun. İskele örneği ülke geneli içinde aynıdır. Maalesef seçim sistemi değişmeden gidilen bir seçimden çıkacak olan tablo bir önceki tablo ile aynıdır.
Köse iddialı geliyor.
Ebeler ve Hemşireler Sendikası Başkanı Oğuz Köse önce vekilliğe göz kırpmıştı ardın rotayı belediye başkanlığına çevirmişti. Geçtiğimiz günlerde Köse ve bölgenin ileri gelenleri ile Boğaz’da buluşup sohbet etme imkanı bulduk. Bölgedeki dengeler çok hassas olduğundan sadece Köse ve işadamı Salih Çalıkuşu ile çektirdiğimiz resmi yayınlıyorum. Oğuz Köse Yedikonuk’lu bir ailenin çocuğu. Hemşire olduktan sonra Lefkoşa’ya yerleşmiş ama köyden hiç kopmamış. Derken sendika yönetimine girmiş ve sonunda da başkan olmuş. Sendikası ve köyü onun için çok özel. Sürekli daha ileri götürebilmek için soruyor-soruşturuyor. Hayatı mücadele ile geçmiş, halende mücadelesini sendikal anlamda sürdürüyor. Şuan iyi bir ekip var yanında. Vekillik yolunda da Büyükkonuk Belediye başkanlığı yolunda da kendisine full destek veriyorlar. Onları ikna etmişe benziyor Köse. Valla ne yalan söyleyeyim durup dinleyince kafasındakileri, ben bile ikna olmuş durumdayım. Vizyon ve misyon sahibi Köse, vekilde olsa iyi olur belediye başkanı olsa da iyi olur, o bölge için bir şans olur….
Ersin TATAR:İsmet EsenyelLefkoşa sokaklarında gördüğünüz Mor çiçekli ağacın Erguvanolduğunu söyledi. Bilginize…
Serdar DENKTAŞ: Bugüne kadar hep DP’nin seçtikleri kaçtı bu kez iş tam tersine döndü. 5 verip 8 aldınız.
Ahmet KAŞİF: Pazar günü basın toplantısı yapmakta nereden çıktı. Pazartesi meclis açılmadan da pek ala yapabilirdiniz basın toplantısını.
Ali YÖNEL: Türkiye YÖK ve ÖSYM Başkanları tarafından konuk edilmişsiniz ve önümüzdeki günlerde müjdeli bir haberi eğtim camiası ile paylaşacakmışsınız. Bu arada İzmir’de kordona da gittiniz mi?
İlkay ASLIM: Kiralık araba işine girmek istemişsiniz ama başınıza gelmeyen kalmamış. Daha durun bakalım daha neler neler göreceksiniz.
Abdullah ÖZTOPRAK: Bugün başlayacak sınavlar öncesi twitter üzerinden tüm öğrencilere başarılar dilemişsiniz. Öğrencileri motive etmek için güzel bir uygulama…
Mehmet KORTAY: Daha önce aklınıza koydunuz vekillik için şimdi geri adım atmışsınız ve bir dönem sonra aday olmayı kararlaştırmışsınız. Akıllıca bir adım tebrik ederiz.
Gürsel UZUN: Sizin ilçe başkanlığı gitti ama en azından sayın bakan size Lefkoşa’da bir yemek ısmarladı. Buna da şükür demek lazım.
Baykan GÜRSES ÖZDAĞ: Cihan Ünal ile yaptığınız röportaj Türkiye’de çok ses getirecek gibi gözüküyor. Belki başka ünlüler de Ünal’ı takip eder ve yerleşmek için ülkemizi tercih ederler.
Erol REFİKOĞLU: Yeni yaşınızı kutlar sağlık ve uzun ömürler dileriz.
Yusuf SUİÇMEZ: Hocam, sizin de yeni yaşınızı kutlar sağlık ve uzun ömürler dileriz.
Hasan BİRİNCİ:Esentepe’’dekiAyguruş Evini görenler hayran kalıyormuş. Uzun emekler sonucu muhteşem bir eser ortaya çıkmış gibi..
Seyhan İbrahim YILDIRIM: Bahçeye ektiğiniz güller şimdi açmaya başlamış. Ne güzeller değil mi? Ama dikenlerine dikkat edin, zira her güzelin bir kusuru olurmuş.
Arda GÜNDÜZ: Köpeğiniz Zeus bana birisini hatırlatıyor ama neyse. İyi bir ikili olmuşsunuz. Rakı’ya da alışırsa hiç şaşmayız.
Celil UYSAL: Girne’de ikamet edip Girne limanına ender giden birisi olarak size pes demek geliyor içimizden. Allahtan Murat ağabey varda elinden tutup limana götürmüş sizi.
Faik DAĞAŞTI:Müteahhitler Birliği Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Az bir oylada olsa seçimi kazandınız.
Ahmet BAŞTAŞ: Bin küsur üyesi olan birlikte iki yüz kişi oy kullanma hakkına sahip iken sadece 172 kişi oy kullanmış. Bu arada siyaseten hiç destek görmediğiniz iddia ediliyor.
Hasan TOSUNOĞLU: Gördünüz değil mi, siyasette bir oy bile ne kadar önemli. Ayıklayın şimdi pirincin taşını. neyse moral bozmak yok önümüzde bir seçim daha var.
GÜNÜN SÖZÜ
“Özellikle son yıllarda -aslında eskiden de böyleydi- “Efendi en çok beni seviyor” yarışı içinde olan siyasetçilerin sayısında artış olduğunu görüyoruz. Bilmiyorlar ki, Efendi ancak başka bir Efendiye saygı duyar, Köleye değil! Kıbrıs Türk toplumu irade, düşünce ve eylemden yoksun olduğu/bırakıldığı sürece varlığı etrafında hep soru işaretleri olacak ve özne olarak saygı görmeyecektir.”
Niyazi Kızılyürek
BİZİM TEMEL
Bir araba, yaşlı Temel'e çarpar. Arabanın şoförü bağırır:
-Suç sende ben 20 yıllık şoförüm!
Temel karşılık verir:
-Ben de 80 yılduryüreyrum!