Kıbrıs’ın Şırnak’ı: Karpaz!



Aslında başlıkla, yazımın konusunun alakası yok…
Konu, Kumyalı’daki Karpaz Meslek Lisesi’nin toprağı ile ilgili.
Birkaç ayrı kaynaktan ihbar gelince yazmamak olmazdı.
Karpaz’ın eşsiz güzellikte kumsal ve denizine sahip olan Kumyalı’daki Karpaz Meslek Lisesi’nin de içinde olduğu devasa arazi.
Yaklaşık 50 dönüm civarında!
Yaklaşık diyorum çünkü, Milli Eğitim Bakanlığı’na ait olan bu arazinin gerçek boyutunu bilen yok…
Onun için üç aşağı beş yukarı 50 dönüm diyoruz.

Okul birkaç dönüm üzerine inşa edilmiş.
Büyük bölümü boş ve çok kişinin de bu arazide gözü olmuş, yatırım yapmak istemiş.
Geçen sene önce bir Rus iş adamı talip olmuş, otel yapmak istemiş.
Kendisine cevap bile verilmemiş!
Sonra Azeri bir işadamı talip olmuş, tam ona verilecekken, bu karar iptal edilmiş.
Neden, niçin diye sormayın çünkü bilen yok!

Son bir hafta içinde de bölgede konuşulan tek konu neredeyse bu eşiz arazinin kime verildiği…
Kimi verildi diyor, kimi peşkeş çekildi diyor!
Kimisi de bu işte bir üniversitenin parmağı var diye iddia ediliyor.
Ama ilgili bakanlığın haberi bile yok!
Şimdi aklınızdan boş duracağına değerlendirilmesi için verilebilir.
Bence de verilsin!
İster bir üniversiteye, isterse bir işadamına, isterse devlet kendi tesisini yapsın…
Ama bütün bunlar olurken gizli kapaklı olmasın!
Umarız buraya kadar yazdıklarımız, Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu’nun ilgisini çeker de işin gerçek yüzünü kendisinden öğreniriz.

Başlığın anlamına gelince;
Bu haberi araştırmak için sadece bakanlıklar bünyesinde değil, bölgeden de çok sayıda kişi ile konuştuk.
Bölge insanının bir çoğunun yaşadıkları yer için “Kıbrıs’ın Şırnak’ı” tabirini o kadar çok kullanmaları dikkatimizi çekti…
Yani devletin yeteri kadar gitmediği bölge!
Kimine göre de devletin hiç olmadığı bir yer…
Bunlar benim değil, bölge halkının düşüncesi!
Öyle hissediyorlarsa da onlara inanmaktan başka çaremiz mi var ki?

Konu dönüp dolaşıp seçimlere geliyor yeniden…
Seçim öncesinde çok defa yazdık, bir kez daha yazalım. Gerekirse yine yazacağız;
Bölge halkı kendini devletten dışlanmış hissediyor.
Seçim öncesinde dönen çok dolap var ve siyasiler yıllarca bu bölgeden Meclis’e kapağı atarken, bölgenin ‘Şırnak’ olmasından kurtarılması için kıllarını kıpırdatmamışlar…
Ama devletin kaynaklarını dağıtıp, siyasi rant elde etmekten de çekinmemişler…
Hal böyle olunca da bölge ekonomik yönden gelişmemiş ve halkın refah düzeyi çok aşağılarda kalmış.
Bu bölgede evinin bahçesinde yetiştirdiği mısır, domates, salatalık, biber, kavun gibi bir çok ürünü yol kenarlarında satıp çocuğunun okul masraflarını karşılayan çok sayıda insan aile tanırım.
Aç kalmamak için başka çareleri de yok zaten…
Biz eşsiz güzellikteki beldeyi biz tatillerde kullanırız ama oradaki yaşamın acımasızlığını hiç gündeme getirmeyiz.

Yazın bundan sonrası CTP/BG-DP/UG koalisyon hükümetinedir;
Başa gelen her hükümet az gelişmiş olan hem Karpaz hem de Güzelyurt bölgesi için projeler üretir, buraları öncelikli bölgeler ilan ederler.
Bu yıllardır böyledir!
Ama gelin görün ki şimdiye kadar hepsi söze kalmış, buralarda devlet kendini yeterince hissettirememiştir.
Onun sözümüz Özkan bey ile Serdar beyedir…
Eğer karşılıklı didişmelerden fırsat bulurlarsa bu bölge için uzmanlardan oluşan bir ekip kurup buralarının da artık devlet kaynaklarından yararlandırılması için bir şeyler yapsınlar…

GÜNÜN FOTOGRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Önder SENNAROĞLU
, elektrikten de sorumlu bakan olarak Lefkoşa-Girne yolunun Boğaz bölgesindeki yeni yapılan aydınlatma lambaları uzun bir süredir yanmıyormuş. Bu konuda çok sayıda şikayet geliyor.

Sayın Börke KAŞİF, LTB ile sorununuzu çözüp inşatların mührünü açtırmışsınız. Hayırlı ve uğurlu olsun. Demek ki artık eskiye göre çok daha ciddi bir belediye var ve eksik belgelere karşı daha duyarlı olmak gerek değil mi?

Sayın Sibel TATAR, KKTC’de çok büyük bir alış veriş merkezi kurmak için projeler üretmeye başladığınızı duyduk. Biraz riskli gibi görülüyor ama muhakkak ki hesabınızı ona göre yapmışsınızdır. Bol kazançlar dileriz.

Sayın İrsen KÜÇÜK, Türkiye’deki sağlık taramalarından başarı ile geçtiğinizi öğrendik. Tayyip bey ile görüşemediğiniz için hiç üzülmeyin. Şu sıralar kendi bakanları bile onunla görüşme sıkıntısı yaşıyor.

Sayın Bengü ŞONYA, partinizde bütün gözler sizin üzerinize çevrildi. Her an ağır suçlamalarda bulunup istifa edebileceğiniz iddia edilmeye başlandı. Bizce biraz daha mücadeleye devam edin.

Sayın Sibel SİBER, Nazmi Pınar’ın görevden alınma, ya da atanmasında suç unsuru konusunda haklı olabilirsiniz ama sanırız burada bir telaffuz hatası oluştu. Böylelikle kamuoyu da yanlış bilgilendirildi düşüncesindeyiz, ne dersiniz?

Sayın Ahmet UZUN, sonunda sizin gibi mülayim bir adamı da çileden çıkardılar ya ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Bu kadar iyi bile sabrettiniz. Demek ki KKTC tarihine öyle bir mühür vurmuşsunuz ki gelecek nesiller bile sizi konuşacak…

Sayın Metin ŞADİ, AS TV’yi yeniden hayata geçirmek için girişimde bulunduğunuz söyleniyor. Demek ki artık çok yakında aktif siyasette siz de olacaksınız desenize. Hayırlı olsun…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, temizlik şubesinde çalışıp görevini suistimal eden çalışanlar konusunda hiçbir bilginiz olmadığı mesajınızı aldık. Aldık ama artık son günlerde mesajları başkaları kanalıyla göndermeye başladınız ya işte onu bir türlü anlayamadık.

Sayın Zorlu TÖRE, keskin çıkışlarınız parti içinde epey taraftar toplamaya başladı. Ancak hükümet programına eleştiri yapıp onay vermeniz de çelişki olarak değerlendiriliyor bilesiniz.

Sayın Selim SAYARI, İpek hanımla nişan taktığınızı memnuniyetle öğrendik. Düğünü de artık en kısa zamanda yapar ve inşallah bir yastıkta kocarsınız. Kıbrıs’ın aşk adası olduğunu söyleyenlerin demek bir bildiği varmış değil mi?

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN,
kurultay öncesi yapılan istihdamlar konusunda hiçbir bilgiye sahip olmadığınızı açıklamanız kamuoyunda tepkiyle karşılandı. O zaman kurultay döneminde imza attığınız bakanlık yardımları konusunda bir açıklama yapın da kafalardaki soru işaretleri gitsin…

Sayın Afet ÖZCAFER
, DP-UG Mağusa ilçe başkanlığınız şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. Sıkı bir çalışma ile tekrar meclise geri döneceğinize kesin gözüyle bakılıyor. Demek ki siyasette bazı tecrübeler de yaşanacakmış artık.

Sayın Mustafa GÜRSEL, açıklamalarınız avcılık camiasında tepki ile karşılanmaya devam ediyor. Yine de iyi bir çevreci olarak biz de sizin görüşlerinizin büyük bir bölümüne katılıyoruz.

Sayın Kemal OKTAR, hava alanlarında sigara yasaklarına uymadığınız yönünde ihbarlar alıyoruz. Hadi bizim Ercan’da dostlar çoktur idare ederler ama Türkiye’de asgari ücretin onda birini keserler haberiniz olsun…



Günün Fıkrası


Faks


Bir Türk, bir Amerikalı ve bir Alman birlikte saunaya gitmişler. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Amerikalı, sağ eliyle sol koluna dokunup,
- "Çağrı cihazım çaldı. Derimin altında elektronik devre var da..." demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, bu sefer bir cep telefonu çalmaya başlamış. Bunun üzerine Alman, sol avuç içini kulağına götürmüş ve konuşmaya başlamış. Görüşmesi bitince, Türk e ve Amerikalıya dönüp,
- "Avucumun içinde cep telefonu devresi var da..."
demiş teknolojik olarak geri kalmayı gururuna yediremeyen Türk,
- "Bana bir dakika izin verin"
demiş ve dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra döndüğünde poposunun arasına sıkışmış tuvalet kağıdı sarkıyormuş. Amerikalı ve Alman ın kendisine garip garip baktığını görünce,
- "Faks geliyor da…" demiş.