Kavga çok erken başladı!

Ben artık Cenevre’yi takip etmeyi bıraktım…

Bunun için nedenlerim var!

Cenevre’de işler bir şekilde yürüyor ama…

Kavga asıl burada yaşanıyor!

Çok keskin iki kesim oluştu…

Önce koşulsuz çözüm yanlıları!

Öyle bir ruh haline girdiler ki hemen bitsin istiyorlar…

Ortada plan yokken bile bu ruh hali iyi değil!

İşte bu yüzden ben olası bir referandum sürecinde yaşanacak kavgayı merak ediyorum…

Aynı zamanda endişeleniyorum da!

Üzülerek ifade ediyorum ki çözüm karşıtları da kendi saflarında buluştu…

Akıncı ve ekibine ‘vatan haini’ diyecekler ama şimdilik bunu saklıyorlar!

Referandum sürecinde yaşanacak kavgada bunu da söyleyecekler…

Belki de Annan Planı döneminden çok daha büyük kavgalar yaşanacak bu ülkede!

İnsanın bir görüşü, duruşu olabilir de…

Kendi gibi düşünmeyenlere o ağır hakaretler niye!

Bir plan tartışması bu kadar erken zamanda kavgaya dönüşürse açıklanınca neler olur bir düşünün hele…

Plan yok, referandum yok, ama kavga haddinden fazla büyük!

Bu kadar uçta olanlara şunu sormak lazım…

Örneğin koşulsuz çözüm isteyenler;

Diyelim ki bir sürü taviz verildi, garantörlük kalktı, asker gitti, Kuzey’e haddinden fazla Rum yerleşti!

Eğer bundan cesaret alanlar ortaya nefret tohumları atıp yeni bir savaşa kapı açılırsa bunun hesabını nasıl verirsiniz…

Tarihi bu kadar mı erken unuttunuz!

Ya da hiç tartışmadan, görüşmeden çözüme karşı olanlar;

Bu ülkede artık bir çözüm olmazsa bu ülkenin geleceği ne olacak!

Mevcut durum çok mu hoş yani…

Tamam ana-yavru ilişkilerini anlarız da, daha yıllarca ‘besleme’ modunda yaşamaktan hiç mi sıkılmayacaksınız!

Benim asıl canımı sıkanlar da binlerce dönüm Rum arazisi üzerinde oturup ahkam kesenler…

KKTC hükümetleri yıllardır Kuzey’de Rum malı yoktur diyerek eşe, dosta, partiliye haklı ya da haksıza arazi dağıttı…

Hatta Güney’de malı olup da burada alamayan, verilmeyenler var!

İşte bu kesim en fazla ağır basıyor çözüm karşıtlığında…

Vatan, millet Sakarya nutuklarıyla asında üstünde oturduğu haksız malı korumaya çalışıyor!

Bu bile adada bir çözüm olması için yeterli sebeptir ama akıllı ve mantıklı olmak lazım…

Bunun için de en azından Cenevre’den çıkacak olan sonuç önemlidir!

Niye bu kadar sabırsız bir toplum haline geldik ki…

Tamam siyasiler yıllardır ülkeyi beceriksizlik ve basiretsizlikleri nedeniyle iyi yönetemediler ama, şunun şurasında birkaç güne kadar her şey su yüzüne çıkacak ve eğer olacaksa da bir plan şekillenecek!

Önce bunu değerlendirip sonra görüş savunsanız, ülke iç huzurunu dinamitleyen açıklama ve tavırlardan kaçınsanız bir yeriniz mi eksilir…

Asıl önemli kesim her zaman olduğu gibi sessiz çoğunluk…

Uçlar kapışırken onlar dinliyor, izliyor ve kendi değerlendirmelerini çok da yüksek sesle dile getirmiyor!

Doğrusu da bu zaten…

Onun için şiddetle çözüm isteyenler ya da istemeyenler!

Kavgayı bırakın, son sözü zaten vatandaş söyleyecek, siz en iyisi çözüm olması ya da olmaması halinde alternatiflerinizi ortaya koyun da onu da bir değerlendirelim…

Labaratuar yangını şaibeli mi!

20 gün kadar oldu…

Devlet Laboratuarı zemin katında çıkan yangın nedeniyle kullanılamaz hale geldi!

Muhakkak ki güvenlik güçleri de yangın tespitinde bulunmuşlardır…

Ama ortada ciddi bir rapor yok!

Ama şaibeli dolu bir takım iddialar var…

Olaya yakın olan kişilerin sözleri bunlar!

Yangından birkaç gün önce Türkiye’den gelen meyve yüklü tır tahliller sonucu geri gönderilmiş…

Ciddi bir zarar söz konusu olmuş!

Ardından da yangın…

20 gündür tahliller yapılamıyor!

Yetkililer sırf bunu bir kenara yazsın diye paylaşma ihtiyacı duyduk…

Ne olur ne olmaz!

YDÜ’nün ayıbı!

YDÜ’de öğrencisi olan veliler aradı…

Hani dövizdeki yükseliş dolayısıyla YDÜ bir açıklama yapmış ve dövizi sabitlemişti ya!

Ocak ayı başından itibaren yine eski sisteme geçilmiş…

Ödeme gününde döviz kuru neyse o!

Hem de kamuoyuna bir açıklama yapmadan…

Ödeme yapmaya gidenler faturadaki rakamları görünce gözleri fal taşı gibi açılıyor!

Sitemimiz şudur;

Dövizi sabitlerken kamuoyuna açıklama yapan okul yönetimi, bu işten vazgeçtikten sonra niye açıklama ihtiyacı duymuyor!

Gururları mı inciniyor…

“Satır araları…”

“Şu an nüfus 4 e 1
Ve bundan sonra da 4 Rum vatandaşa 1 Türk vatandaşlık verilecek

Yani yüzde 75 Rum yüzde 25 Türk sabitlendi

Döndüler çoğu oluşumu ve bakan sayısını da nüfusa oran bağladılar

Yani her zaman onlar ne derse o olacak
Veto Hakkı da yok

1960 Dan da Annan Planından da geriye götürürmüş bir anlaşma

Ve buna ZAFER diyenler var

Her şey ortada 
Satır aralarını okuyun…”

(Mehmet SAYDAM)

MESAJ KUTUSU

Sayın Suat GÜNSEL, yeni yıl öncesi okul harçları için döviz kurlarını sabitlediniz ve bunu kamuoyuna açıkladınız ama yeni yılın ilk günlerinde bu kararı bozduğunuz halde bir açıklama zahmetinde bulunmadınız! Bir çok veli ödeyemeyecek noktaya geldi haberiniz olsun istedik!

Sayın Talip ATALAY, kendinizi yönetim kurulunun da üzerinde görerek keyfi kararlar üretmeye başladınız ve bununla ilgili gerekli yazışmalar da yazılmaya başladı bile! Önümüzdeki hafta yine gündeme oturacaksınız bizden uyarması!

Sayın Ramadan ERKİNER, Merkez Bankası’nda yasal olmayan yollarla geçici personeli kadroladığınız yönünde şikayetler yapılıyor! Meydan şu sıralar boş gibi görülebilir ama takiptesiniz, aman ona göre!

Sayın Meryem ÇAVUŞOĞLU, daha yolun çok başındasınız ve kurumunuz da stratejik bir kurum olduğundan dolayı acımasız eleştiriler her zaman olacaktır! Ara sıra üç maymunu oynamak her zaman iyi gelir insana!

Sayın Mustafa AKINCI, Cenevre’de yaşanan son gelişmelere bakarsak dönüşte KKTC’de ciddi bir karşı atak başlayacağa benziyor! Ha keşke şu haritalar konusunda kamuoyunu bilgilendirici bir açıklama yapsaydınız!

Sayın Hüseyin SAYILI, son birkaç gündür İskele ve yöresinde hep elektrik kurumu ile aranızda bir şeyler yaşandığı konuşuluyor! Epey merak konusu olmuş ki bize kadar intikal etti. Hayırdır ciddi bir terslik mi oldu acaba!

Sayın Osman IŞISAL, uzun bir süredir proje üretemediğiniz yönünde bölge halkından şikayet mesajlarınız gelmeye başladı! Soğuk hava kütlesi sizi de mi olumsuz etkiledi acaba! Hibe programları da böylelikle boşa gidiyormuş!

Sayın Sami ÖZUSLU, birlik olarak hem İngilizce hem de Rumca kursların verilecek olması olumlu bir gelişme ama sanırız bir de Türkçe derslerini de araya sıkıştırmak gerekiyor. Zira Türkçeyi iyi kullanamayan meslektaşlar da yok değil!

Sayın Kudret ÖZERSAY, müzakere sürecinde nokta atışlarınız devam ederken vatandaş sormaya başladı, niçin Cenevre’yi gitmediniz diye! Yani evde şömine başında izlemek varken karda kışta ne gerek var değil mi! Televizyon izlerken kestaneleri aman yakmayın kilosu 20 TL çünkü!

Sayın Sami DİLEK, çalışanların terfi ve barem artışları için yoğun bir tempo içinde çalıştığınız gözleniyormuş! Önünüzdeki dosyalar epey kabarıkmış, hükümet sanki de bundan çok hoşlanmayacak diyorlar…

Sayın Ahmet İZZİ, dün bakanlıkta verdiğiniz kuru fasulye partisinde yemeğin içindeki et miktarının olması gerektiğinden çok daha az olduğu şikayetleri yapılıyor! Yani bu kadar da cimri olduğunuzu hiç tahmin etmezdik…

Sayın Süleyman ERGÜÇLÜ, mega ve hiper eziyetler hız kesmeden devam ederken gündemi de yakından takip etmeniz yılların getirdiği bir tecrübe olsa gerek değil mi! Bu arada emekli gazeteciler için bir örgüt kurmayı düşünmez miydiniz? Çalışan gazetecilere güzel rakip olurdunuz…

Sayın Ahmet YEŞİLADA, patatesin çarşıda 3.5 TL’ye satıldığı bu günlerde bir de mazot desteğinin artırılmasını istemez biraz garip kaçmıyor mu! İndirin biraz fiyatları sonra devletten ne isterseniz isteyin karışmayız!

Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, sizin bölge halkını şu sıralar yaşadığına ancak bolluk içinde kıtlık denir! Ha keşke bu dönem yağan yağmuru bir yerlerde toplayıp böyle kötü günler için biriktirseydiniz. Allah sabırlar versin artık…

Sayın Birol BEBEK, ülkenin en kaliteli ve uzun süreli dergisinin artık kısa bir süre sonra kendi tesislerin hazırlanacağını memnuniyetle duyduk. Bunun için satın aldığınız yeni bina hayırlı olsun. Artık bunu dostlarla ıslatırsınız değil mi…

Sayın İlker EDİP, bir kez daha DAÜ VYK Başkanlığınız hayırlara vesile olsun. Bu arada muhalefet şimdiden başladı haberiniz olsun! Daha ilk günlerde biraz insafsızlık ama artık orası ayrı bir cumhuriyet haline geldi, normaldir…