Karşılıklı tahrik...

Bakan Arıklı bir açıklamasında hayvancılara seslenmiş...

Onlara hayvan demiş!

Sonra da ‘pardon hayvancılar’ diye düzeltmiş...

Bu açıklama da sosyal medyada paylaşılmış!

Dilini eşek arısı soksun Sayın Arıklı diyoruz...

Ne yazık ki bunu hep yapıyor!

Bir çuval inciri de berbat ediyor...

Bu anlayışını artık kesinlikle değiştirmelidir!

Devletin üst makamlarında oturan birisi hele de havanın epey gergin olduğu bir dönemde sokak ağzıyla konuşamaz...

Konuşmamalıdır da!

Bakın Başbakan yaptığı açıklamalarda sadece ‘geri dönüş yok’ diyor başka bir şey demiyor, kimseyi de rencide etmiyor...

Diğer ortak Fikri Ataoğlu ise hiçbir tartışmaya girmiyor!

Olumlu ya da olumsuz tek bir açıklama yok...

Sanki de bu ülkenin bakanı değil!

Bu da bir taktik meselesi olsa gerek...

...

Bakan Arıklı tahrik için elinden gelen her şeyi yapıyor ama Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı da ondan geri kalmıyor...

Eyleme desteğin her geçen gün azaldığından bile habersiz!

Bugün yarın esnaf odasının da kendilerinden desteği çektiğini öğrenince bakalım ne diyecek hep birlikte göreceğiz...

Diyor ki bu eylem süresiz devam edecek!

Aslında etmeyeceğini kendi de biliyor ama bir kere ok yaydan çıktı ya...

Gerginliğe devam mantığı var burada!

“Yenemeyeceksiniz” diye haykırıyor...

Yahu burada bir maç mı oynanıyor da yenmek ve yenilmekten bahsediyorsunuz!

Bu tahrik değil de nedir ki?

Hükümet diyor, eylemi bırak gel konuşalım...

Sen hala diretiyorsun!

Kime hizmet ettiği bile belli değil...

...

Hayvancılar eylemi iki taraflı tahrik ile çözülemez...

Bunu kafanıza iyice bir sokun!

Bir avuç ülkede neyi paylaşamıyorsunuz anlamadık gitti...

Ülke insanı kavga, gürültü ve gerginlik istemiyor!

Bir de hükümetin yanlış bir tutumu var...

Bu işin böyle olacağı baştan belliydi!

Traktörleri başbakanlık önüne sokmayacaktınız...

Kimin haddinedir devlet binalarının kapılarının kırılıp sökülmesi!

Devletin itibarının bu kadar ayaklar altına alınmasında en büyük pay sizindir...

...

Sevgili Gazi Güney...

Tarım ve hayvancılıkta işini profesyonel bir şekilde yapan ender üreticilerimizden birisi.

O da günlerdir eylem alanındaydı, bu konudaki hakkını kullandı...

Ama dün çok da güzel bir açıklama yaptı!

Kavga kültürü değil olması gerekeni söyledi...

Bizim böyle üreticileri ihtiyacımız var!

İşte açıklamaları;

Tek ve kalıcı çözüm

Hayvan ve süt üretenlerin yani üreticinin et, süt yem ve nakliye alanlarında şirketleşip pazar ağını oluşturduktan sonra aracısız bir şekilde tedarik zincirini elinde tutması ve ürettiğini tüketiciye en uygun fiyata buluşturması olacaktır.

Bu hem üretimde devlet için hem tüketici nezdinde iyimser bir tavır olduğundan iyi yönde bir dönüşümü tetikleyecek ve sürdürülebilir üretim iklimini oluşturacaktır..

Bu projeye halkın ve devlet in tam destek vereceği inancındayım.

Bu şekilde olduğunda piyasada denge kurulacak halk ve devlet de üretimin yanında kümeleşecektir..

Ve Üreten gerçek kimliğini böyle kazanacaktır.

Bunu yaklaşık 4 yıldır her platform da anlatmaya gayret ediyorum fakat henüz ilgi görmemiştir..

Bana göre de bunun haricindeki her eylem başarısızdır ve kısa vadelidir.

Geçmiş eylem ve sonuçlarda baktığımızda tablo bunu ispatlıyor..

Çünkü gördük ki eylem sonuçlarında mutakıp kalınsa bile en geç 1 yıl sonra sektörel sorunlar yine doğup üreten ile polisi karşı karşıya getirmektedir..

Bu artık son bulmalıdır!”

...

Doğru söze ne denir ki?

...

 

 

MESAJ KUTUSU

 

Sayın Erhan ARIKLI, ısrarla tahrik eden konuşmalara devam ederseniz siz değil hükümet de olumsuz olarak etkilenecektir. Bir süre susma kararı olsanız göreceksiniz ki her şey kendiliğinden hallolacaktır. Bir de akademik ünvanınız nedeniyle daha ılımlı açıklamalar bekliyoruz...

...

Sayın Emrullah TURANLI, bir gazeteci dostumuz geçtiğimiz aylarda Türkiyeli bir bakandan kendinize orada iş vermesi halinde buradaki Ercan’dan vazgeçip geri dönenmek isteğinize kulak misafiri olmuş. Sözleşme buna engel ama engeller de sizin aşmanız için kurulmuş değil mi? Biz sizi çok sevdik nereye kaçıyorsunuz böyle?

...

Sayın Gazi GÜNEY, tarım ve hayvancılık sektöründe mantıklı olan ender üreticilerimizden birisiniz. 4 yıldır önerdiklerinizin dikkate alınmadığı konusunda hiç şaşırmadık çünkü bu ülke doğru söyleyenlerin dokuz köyden kovulduğu bir ülkeden başka bir şey değil ne yazık!

...

Sayın Ahmet SERDAROĞLU, bazı sendikacı arkadaşlarınız ve üyeleriniz hayvan üreticilerinin eylemine aile yakınlarınızın bu sektörde olduğu için destek verdiğinizi iddia eden mesajlar göndermeye başladılar, haberiniz olsun istedik. Bu arada bir çok üyenizde ithal ete karşı olmadıklarını belirtiyorlar...

...

Sayın Enver MAMÜLCÜ, iş insanları olarak Güzelyurt ve bölgesinde narenciye üreticilerini ziyaret etmeniz sektörde memnuniyetle karşılandı. Bir de dalında kalan ürüne iş insanları olarak çözüm üretebilirseniz ne güzel olurdu değil mi?

...

Sayın Özdemir BEROVA, televizyon programlarına sarı-kırmızı kravatla çıkınca Tahsin beyin küplere bindiğini duyduk. Yani bu kadar acımasız olmak da neyin nesi, aksine kendisini teselli etmenizi bekliyoruz.

...

Sayın Alihan PEHLİVAN, polis cep telefonları konusunda sürücüleri uyarırken sizin ısrarla sürüş halinde telefon konuşmalarınız dikkatler kaçmıyor olsa gerek ki türlü şikayetler gelmeye başladı. Dün de kilise çemberinde görülmüşsünüz yakında ceza geliyor ona göre...

...

Sayın Erbil ARKIN, İskele Arkın otelin lobisindeki deve dünya maketi görenlerin hayli ilgisini çekiyormuş diye duyduk. Sadece otelde kalanlar değil artık bölge insanı da fotoğraf çektirmek için kuyruklar oluşturuyormuş. Sanatçı ruhlu olmak böyle bir şey değil mi?

...

Sayın Hasan TOPAL, uzun bir süredir siyasetten uzaklaşınca kendinizi kitap yazmaya vermişsiniz ve dördüncü kitap da okurlara sunulmuş diye duyduk. Bu arada bölgenin önemli isimlerinden birisi olunca sohbetlerde siyaset eksik olmuyormuş, o kadar da olacak artık...

...

Sayın Fevzi TANPINAR, uzman bir iletişimci araç sürerken mikrofondan konuşma yasağına bu kadar niye tepki gösterdiniz anlayamadık. Polis açıklaması tamamen bilimsel verilere göre yapılan bir açıklamaydı, sizin de kesinlikle örnek olmanız gerekmez miydi?

...