En önemli mirasımız olan doğayı talan etmek gibi bir misyon mu edindik? Kişinin ne söylediği bağlamaz beni, ancak yapılanlar göstermektedir ki bu sorunun cevabı kesinlikle evet olur. Ormanlar yanarken tedbirsizlik zaten yanan yüreğimizden başlayıp, tüm bedenimizi küle çevirmeye devam ediyor.
* * *
Bu doğa talanında parmağı olanlar, yani tedbirsizlikten tutunda, o villanın varlığına kadar olan tüm iş birlikçilerin suskunluğu da rahatsız eden bir mesele olarak yerinde duruyor. İçinde parmağı olan makamların da varlığı, hem yorucu bir buğran, hem olan biten kötülüğün karşısında, halklarda, doğada her kes ve her şey savunmasız duruyor.
* * *
Tüm bu talandan yorgunlukla bahsederken, bir taraftan kıyılarımızın peşkeş çekilmesi ile kurulan hoteller, konutlar, siteler gibi alt yapısız kontrolsüz parayı veren düdüğü çalar mantığı ile verilen izinlerin eşliğinde, denizlerimize lağım bırakıyorlar, diğer taraftan birkaç memleket sevenin mücadelesi ile son bulan, ancak her an başka bir alanın talanına sebep olacak olan, arkası kesilmeyen inşaat şirketlerinin, devlet destekli hareketleri yıpratmakta doğamızı.
* * *
Tüm bu doğa talanı varlığı içinde maalesef hem maddi, hem manevi hem doğayı mahveden, yıllardır tüm yolsuzluk türlerinin varlığını taşıyan Kıb-tek var. Her alanda zararlı hale gelen bu kurumun, varlığını koruyup ensemizde boza pişirenlerin, kabardıkça kabaran iştahların, sonu da gelmeyen kaosu yetmezmiş, gibi bacasından havamıza kapkara zehir saçılmaya devam ediyor.
* * *
Bu kara isli baca, o sahibi olduğu binanın içerisindeki tüm pisliklerini savuruyor havaya, haykırır gibi olan biteni. O baca yalnızca o kurumun değil, tüm memleketin isini fırlatır gibi. Hep söyledim ve yine söylüyorum, bu ülkeyi sevmiyorsunuz, onları o koltuklara oturtanlarda sevmiyor hatta nefret ediyorsunuz.
* * *
Bir söz vardır hatta bir şarkı sözü olarak da kullanılmıştır ‘’ yoktur üstünüze sizin güzeli çirkin yapmakta, sucuysa dünyaya atmakta’’ işte bu sizin için söylenmiştir. Bir gün tüm sorumluların bu ülkeye hesap vereceğini görmek nasip olur mu? Bilmem ama vereceksiniz…….
Behiç Anibal…