Kanser ilaçlarının damda ne işi var!

Sağlık konusunda da yazmaktan bıktım, hastaneler hakkında da…
Hatta artık suçluluk duygusuna bile kapılıyorum!
Sağlık konusunda öyle rezaletler yaşanıyor ki bunların ört bas edilmesi konusunda gösterilen çabaları hayretle izliyorum…
Şunu bir kez daha belirtmekte fayda var;
Sağlık sektöründe tek bir kişi ile bile şahsi bir meselem olamaz!
Ayrıca bana haber kaynağı olanlar yine sağlıktaki çok önemli isimler…
Onlar birebir yaşıyorlar bize aktarıyorlar biz de siz okurlara!
Hatta şunu da rahatlıkla söyleyebilirim bütün bunları yazarken derinden üzülüyorum…
Ama ört bas edilmesine de gönlüm razı olmuyor!
Çok da yeni bir olay değil…
Bir ay kadar önce;
Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin 4’ncü katında tavan arasında bol miktarda çok da pahalı kanser ilaçlarının olduğu tespit edilmiş!
Kafalarda çok sayıda soru işareti var…
Bir çoğu yolsuzluk ve hırsızlıktan bahsediyor!
Bir kısım insan da bunların kullanma tarihi geçen ilaçlar olduğunu ifade ediyor!
Kim bunlar, hastane yöneticileri…
İyi de tarihi geçmiş kanser ilaçlarının damda ne işi var!
Ya da;
Eğer öyleyse bu olay büyük bir sır gibi niçin kamuoyundan gizleniyor?
Hadi hastane yönetimi bir skandal yaşanmasın diye bu olayı ört bas etmeye çalışıyor!
Ya bakanlık ne yapıyor?
Eğer konu hırsızlık ya da arsızlık ise polise havale edildi mi?
Değilse niçin bu kadar gizlilikle bir soruşturma sürdürülüyor!
Yapın bir basın açıklaması kamuoyu öğrensin perde gerisinde ne yaşandığını…
Burada bir bit yeniği var ama sanki de devlet sırrı gibi saklanmaya çalışılıyor!
Saklanınca da şüpheler artıyor…
Sanki de birileri yine koruma altına alındı ve bu olay da kapatılıp gidecek!
Yapanın yanına kalacak her zaman olduğu gibi…
Bir açıklama yapın bari;
Kanser ilaçlarının damda ne işi var, oraya kim çıkardı, oradan nereye gidecekti?
Ya da tarihi geçtiyse eğer onların yeri dam mı olmalı yoksa tıbbi atık depoları mı?
 
 
 
 
 
Tabelalar kime peşkeş çekilecek!
 
Reklamcılar Birliği’nin dünkü gazetelerde ilanı vardı;
Ulaştırma Bakanlığı geçtiğimiz ay içinde ani bir kararla yol kenarlarındaki reklam tabelalarının kaldırılacağını açıklamıştı…
Sonra da 15 Ocak’tan itibaren bunların kaldırılması gerektiği aksi halde bakanlığın bunları kaldıracağını hem de sert bir dille açıkladı!
Bu işi yapanlar ilgili bakandan randevu istemişler bir türlü alamamışlar!
Doğaldır bakan biraz sıkıntıda olduğu için kimseyi görmek istemeyebilir…
Ama reklamcılar bu işin yasa dışı olduğunu iddia ediyorlar!
Dahası da var;
Bu reklamların sökülüp yerine yenilerinin ama başka şirket tarafından takılacağını söyleyenler de bir hayli fazla…
Bu konuda çok yakında sizlere bir de şirket ismi de vereceğim!
 
 
Öğrenci olmayan Nijeryalıları gönderin!
 
Uyuşturucu piyasası artık onların elinde…
Polisin basın bültenlerine bakıldığında zaten bu açıkça görülüyor!
Hepsini elbette aynı kefeye koyamayız ama ciddi sayıda Nijeryalı gencin uyuşturucu ticareti yaptığı biliniyor!
Geçenlerde Nijerya’nın Ankara Büyükelçisi KKTC’ye yaptığı bir ziyarette açık ve net olarak söylemiş;
“Eğer öğrenci değillerse hiç gecikmeden yurt dışına ihraç edin” diye!
Sonra da eklemiş;
“Eğer bunu yapmazsanız çok yakında huzurunuz kalmayacak!”
Bence kayda değer bir uyarıdır bu!
 
 
Acil ve kadın doktoru bulunamıyor!
 
Devlet hastanesinden istifalar ardı ardına gelince Sağlık Bakanlığı girişimde bulunup boş kadroların doldurulması için kolları sıvadı…
Geçenlerde Kamu Hizmeti Komisyonu boş kadroların doldurulması için münhal açtı ama sonuç felaket;
Acil ve doğum uzmanı olarak tek bir kişi bile müracaat etmedi!
Bakanlık bu boşluğu nasıl doldurur bilemeyiz ama bildiğimiz şu;
Devlet hastanelerine gidenlerin en az yarısı tedavi görmeden geri dönüyorlar!
 
 
Taçoy ne demek istedi!
 
Ben izleyemedim ama izleyenler bana ulaşıp söyledi;
DP-UG Genel Sekreteri Hasan Taçoy dün Kanal Sim’de devlet içindeki karanlık işleri gündeme getirmiş ve bunların çantacılar tarafından aracılık yapılarak tezgahlandığını ifade etmiş!
İlginç bir tespit doğrusu…
Her halde o çantaların içinde meyve sebze yok değil mi!
Bu arada sevgili Taçoy’a da sormak lazım;
Bu bilgiyi nereden biliyorsunuz?
Yoksa gözünüzle görüp de suç duyurusunda bulunmadınız mı?
 
 
407 nolu odada ne oldu!
 
Dün bir meslektaşım aradı ve geçtiğimiz günlerde Lefkoşa’da bir otelde 407 oda numaralı odada bir takım toplantılar yapıldığını ifade etti!
Demesi allem galem işler tabi ki…
Ona da bir otel çalışanı ulaşmış ve bir takım siyasilerin bu odada gizli toplantılar yaptığını söylemiş…
Şimdilik o odaya kimler girdi isim vermeyeceğiz, biraz biz de araştıralım, ondan sonra!
 
 
Hangi üniversiteler su parası ödemiyor!
 
Su Dairesi ile ilgili bugünlerde elimize ilginç bilgiler geliyor;
Hepsini araştırıp sizlerle paylaşacağız…
Çünkü çok iddialı konular!
Ama bir konu var ki onu şimdiden yazalım…
Muteber iki üniversitenin uzun bir zamandır su parası ödemediğini iddia etti!
Demesine göre ikisinin de su sayacı yokmuş ve kaçak olarak su kullanıyorlarmış…
Haliyle de kendilerine su faturası çıkarılmıyormuş!
Araştırmaya değer bir konu doğrusu…
 
 
Habere bakar mısınız?
 
Notlarım arasına sıkışıp kalmış bir konu…
Yazmadan edemeyeceğim;
Geçenlerde Diyalog Gazetesi hem de ön sayfasından okuyucusuyla paylaşmıştı…
Habere göre bir vatandaş ilk cinsel deneyimini yaşamaya giderken yolda kaza yapmış ve bu deneyimi yaşayamamış!
Allah için böyle haber mi olur yani!
Hadi kaza haberlerini anlarız da size ne adamın ilk cinsel deneyimini yaşayacağından filan…
Milletin uçkurundan size ne!
Ya da böyle şeylerin deşifre edilmesi ne kadar doğru?
Ah Reşat bey ah!