Kamuoyu kelle istiyor!

En azından bana gelen telefonların yarısına yakını Kudret Özersay ve ekibinin kurduğu Halkın Partisi’nin ilk genel seçimde ne kadar oy alacağı oluyor!
Ya da sohbetlerle söz dönüp dolaşıp Özersay’a geliyor…
Burada şunun dikkatini çekmek isterim;
Kimse Halkın Partisi demiyor, Özersay’ı soruyor!
Kim bilir belki de parti yenidir diye vatandaşta böyle bir algı var…
Kudret hoca kızmasın ama bu ilgi kendinden daha çok eskilerin hatalarından kaynaklanıyor!
Vatandaş mevcut partilerin artık miyadını doldurduğunu yeni ve temiz insanların yönetimde olmasını istiyor böylelikle Özersay ismi ön plana çıkıyor…
Zaman ve zemin harika yani!
Artık herkes mevcut düzenden bıktı usandı…
Ben buna kelle alma dönemi geldi diyorum!
Vatandaşın arzusu Özersay’ı ön plana çıkararak eskilerin kellesini almak…
Onun için ilk genel seçimlerde deprem niteliğinde değişimler yaşanacak!
Adı bende kalsın bir parti başkanı bile Özersay’ın ilk genel seçimlerde en az yüzde 15 oy alacağını dost sohbetlerinde dile getiriyor!
O bile böyle düşünüyorsa siz artık gerisini düşünün…
Kelle gidecek diye hepsi tir tir titriyor ama bunun önüne geçmek için hiçbir şey yapmıyor!
Kudret hoca geçenlerde çok doğru söyledi;
“Bunlar erken seçim yapamazlar çünkü birçoğu gidecek…”
Kelle meselesi yani!
11 milyon Dolarlık son skandal toplumun tepkisini tetikledi…
Sosyal medyaya bakıyorum UBP’li bir çok insan bile bu konuda bakanı suçluyor ve istifasını istiyor…
Ya da bu tür yorumlara beğeni yapıyor!
Yani genel olarak Tahsin Ertuğruloğlu’nun artık makamı bırakması isteniyor…
İyi de sadece onun kellesinin gitmesi yeterli mi?
Bakanlar Kurulu’nun başbakan ile birlikte 11 kellesi bu işten sıyıracak mı?
Sıyırmamalı…
Onlar da bunun en azından hesabını vermeli!
Öncelikle de Emine Dizdarlı’ya fırça çektiğini zanneden Başbakan Ömer Kalyoncu…
Su ve mali protokol konusunda aslan kesilen bir başbakan ‘avanta’ olduğu her halinden belli olan böyle ciddi bir konuda niçin acaba pissi kesi kesilmiştir!
Anlamak mümkün değil…
 
 
 
 
 
“Beni sürekli tehdit ediyor!”
 
 
Dipkarpaz İlkokulu’nda müdür-öğretmen sürtüşmesi devam ediyor…
Okulun beden eğitimi öğretmeni Murat Civelek ile okul müdürü Davut Öksüzcan arasındaki soğuk savaşa ise dur diyen bir makam şimdilik yok!
Önceki gün Murat Civelek’in açıklamasını buradan yayınlamıştık…
Önceki gün de okul müdürü Davut Öksüzcan aradı ve ilgili öğretmeni şikayet etti!
Civelek 5 gün izin almadan okula hiç gitmemiş…
İddiasına göre köyün UBP’li örgüt başkanı babasına güveniyormuş!
Dahası var;
Beden eğitimi öğretmeni Murat Civelek siyasi gücünü kullanarak sürekli kendisini tehdit ediyormuş!
Konunun bakanlığın bilgisinde olduğunu söyledi…
Bilgileri var ama ilgi yok diyor!
Tam bir KKTC klasiği yani…
 
 
Hastanede 1 haftadır sıcak su yok!
 
Herkesin tartıştığı sağlıkta sistemin olmadığı…
Başka bir şey söylemiyorlar!
Belli ki sistemi değiştirmeye kimsenin niyeti yok…
Bakanlık şikayetçi, sendika şikayetçi sağlıktaki bütün örgütler şikayetçi!
Farkında olmadıkları şu;
Sizin şikayetleriniz vatandaşı ilgilendirmiyor!
Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde yatmakta olan iki hasta yakını aradı dün…
Hastanede bir haftadır sıcak su akmıyormuş!
Hastalar evlerine gidip banyo alıyorlarmış…
Siz hala sistemi eleştirmeye devam edin!
Bakalım sıcak suyu akıtabilecek misiniz!
 
 
LTB’nin öğrenci operasyonu!
 
Lefkoşa Türk Belediye Başkanı sevgili Mehmet Harmancı ekonomik sorunlara çare arıyor…
Şimdi gündeme Lefkoşa’da öğrenim gören 40 bin kadar öğrenciden 150 TL katkı payı almayı düşünüyormuş!
Yok böyle bir şey…
Katkı payı da ne demek Allah aşkına!
Lefkoşa Türk Belediyesi öğrencilere ne veriyor ki katkı payı alacak?
Gelmiş geçmiş yönetimlerin hatalarını öğrenciden çıkarmak da neyin nesi!
Ya da şöyle soralım;
Her öğrenciden 150 TL alıp karşılığında nasıl bir hizmet vermeyi düşünüyorsunuz!
Vermeden almak Allah’a mahsustur, bundan da mı haberiniz yok…
 
 
 
“Bize niye sormuyorlar?”
 
“Herkes su olayını işine geldiği gibi konuşur tartışır…
Bize, halka soran yok!
Yıllardır Çeşmesinden temiz mikropsuz su akmayan halk Çeşmesinden temiz Bugünden daha ucuza daha çok su kullanmak ister
Bizim gibi kurak ülkeye su gelmiş ( gelmesine sebep olanlardan Allah bin kere razı olsun) sevinemiyoruz
Niçin ?
Çünkü suyun gelmesinde bir kuruşluk katkısı olmayanlar tozu dumana katmış ....
Sanki ülkeyi şimdiye kadar çok iyi yönettiler Oscar ödülü almışlar gibi...ACABA
Bizim Abdal gibi bir görüntümüz mü var?”
 
(Ali Polatkan) 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Cumartesi günü bütün kurmaylarınızı bakanlıkta toplayıp uzun süren toplantılar yaptınız! Bu toplantılar neyi değiştirir bilemeyiz ama size yakışan kamuoyuna perde gerisini açıklayıp ceketi alıp makamı boşaltmak olacaktır! Bundan sonrasını da artık emir verenler düşünsün!
Sayın Olgun AMCAOĞLU, 11 milyon Dolarlık sözleşmenin altıda sizi imzanız var mı yok mu? Bu konuna ‘imzalamadım’ diye söylemleriniz var ama en doğrusu bir açıklama yapıp kamuoyunu aydınlatmak olacaktır değil mi?
Sayın Emrullah TURANLI, bu kadar uçuk parayı elbette ödemeyin ve yük devletin ensesine binsin! Zaten olayı mahkemeye götürseniz en az iki yıl sürer. 16 milyon Euro’luk KDV konusu da mahkemede, enayi değilsiniz ya! Bu arada sizin ortak dedektif  gibi peşinizde haberiniz olsun!
Sayın Mehmet HARMANCI, 150 TL belki çok büyük bir rakam değil ama havuz dolunca büyük para elbette! Ama bu parayı almak için öğrencinin ensesine çökmeniz de çok doğru değil diye düşünüyoruz! Bir kez daha düşünün deriz!
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, iki ortak anlaştı ve kamuoyunun karşısına yeni müşavir yaratmayacağı kararı ile çıktı. Sanırız büyük bir hata yaptınız, TAK’ın istihdamları Kamu Hizmeti tarafından yapılmadığı için yasal bir sıkıntı da yaşayabilirsiniz! Bir araştırın isterseniz!
Sayın Fikret ÇAVUŞOĞLU, 15 Kasım 2015 tarihine kadar Atlas Jet’i CAS’a ağlayacaktınız ve sırf bu yüzden o makama getirildiniz ama henüz bir hareket olmadığı söyleniyor. Bu arada siyasi nedenlerle alının son 4 kişinin hala işe devam ettiğini duyduk. Emir demiri keser desenize!
Sayın Hasan TAÇOY, son parti meclisi toplantısında genel başkan ile ciddi bir gerginlik yaşadığınız ve ‘gideceğim vakit elbette önce sizin haberiniz olacak’ dediğiniz söyleniyor. Geminin limandan ayrılma vakti geldi değil mi? Bizim kaptan köşke geçti mi?
Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, Girne’deki Elexus Oteli Bafra’daki turizm tesislerinin tabelasının önüne kendi tabelasını yerleştirince ipler iyice gerildi diye duyduk. Yani o otelin reklamının orada işi ne? Böyle de rekabet olmaz ki!
Sayın Yahya KURT, iş adamı Bulut Akacan ile birlikte Girne’de 20 katlı rezidans yapmak için imzaların tamam olduğu söyleniyor. Siz genelde ortak işe girmezdiniz ama hayırdır kararınızdan niçin döndünüz acaba!
Sayın Kemal DÜRÜST, Dipkarpaz İlkokulu’nda müdür ve öğretmen sürtüşmesi artık ciddi boyutlara taşındı. Konuya bakanlığın ilgisiz kaldığı iddiaları da var! Eğer UBP örgüt başkanı okulu yönetecekse yandığımız gündür!
Sayın Oktay KAYALP, bundan bir yıl önce Türkiye’den gelen su konusunda ciddi bir proje hazırlayıp partinize sundunuz ama belli ki daha dosyayı bile açmamışlar değil mi? Şimdi ayıklasınlar bakalım pirincin taşlarını…
Sayın Mustafa AKINCI, müzakereler elbette sizin önceliğiniz ama ülkede yaşanan diğer hassas olaylar konusunda artık ilgi göstermenin zamanı gelmedi mi? Özellikle son 11 Milyon Dolar olayının perde gerisinde yaşananlar dudak uçuklatacak nitelikte!
Sayın Ercan İBRAHİMOĞLU, Ankara’da yaşadığınız talihsiz olaydan ötürü büyük geçmiş olsun. Demek ki verilmiş sadakanız varmış, daha kötü sonuçlar da ortaya çıkabilirdi. Ara sırada zeytin dalı yakıp tütsülenmekte yarar varbbb
Sayın Metin ŞADİ, kamudaki işlerin özel metotlarla yürüdüğü konusunda yaptığınız açıklamayı okuyunca bir hayli kendi kendime güldüm. Bu metotları en fazla da siz bilirsiniz değil mi? Allah sizi de güldürür inşallah…