Kamuda liyakat hak getire!

Aylar önce yazmıştık…

Devleti geçiciler yönetiyor diye!

Son yıllarda kamuya sınavla girenler bir köşeye itildi, arka kapıdan girenler siyasi torpilleri nedeniyle karar mekanizmalarında yer aldı…

Siyasilere yakın olanlar söz sahibi olup kraldan çok kralcı olurken kamuda torpil düzeni hortladı!

Böylelikle devletin hantal yapısı daha da işlemez hale geldi…

Çünkü bu ülkede kamu artık sadece siyasilerin çiftliğidir!

Önce rozete bakarak işlem yaparlar…

Öncelik hep onlarıdır!

Partililer işlerini müdürün odasında kahve içerken görürken partisizler koridorlarda uzun kuyruklar oluşturur…

Sahi burada sormak gerek;

Yıllardır sürüncemede olan kamu reformu niye hayata geçirilmiyor?

Çünkü geçirilirse kamuya hak gelecek, adalet gelecek…

Siyasiler çok fazla söz sahibi olamayacak!

Sonuçta sivri zekalı bir milletvekili, şimdilik ismi bizde saklı kalsın çareyi bulmuş…

Partili geçici olanlar olanlarda artık üst düzey yönetici olarak atansınlar diye!

Kamuoyu şimdi bunu konuşuyor…

Devlete alın teriyle giren ve yükselenler bir yana itilip partili geçicileri yükselmek için gerçekten de dahi bir fikir!

Liyakatın ne önemi var ki…

Devleti işbilenlere değil tamamen iş bilmezlere bırakın gitsin!

İş bilenler devlete çalışır, bilmeyenler partiye ve partililere…

Geldiğimiz nokta ortada!

Devlet siyasilerin elinde küçüldükçe küçülüyor, eridikçe eriyor…

Yeni yasa geçerse daha da beter olacak!

Kamuda liyakat bundan böyle artık hak getire…

Sahi kimin umurunda ki!

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İktidar ortakları hata üstüne hata yapmaya devam ediyor…

Alın işte Kıb-Tek için yapılan şaibelerle dolu sınav konusu!

Devlete gayrı resmi atamalar nasıl olur biliyor musunuz?

İktidar ortakları aralarında anlaşırlar, şu kadar sen şu kadar ben istihdam edeceğim diye…

Büyük ortak hep aslan payını alır!

Küçükler de kırıntıları paylaşır…

Bunun örneğini geçmişte çok yaşadık!

Ama inanın ki hata yapıyorlar…

İrsen Küçük dönemini lütfen unutmayalım!

Sağ olsun rahmetli devlete arka kapıdan yüzlerce istihdam yaptı…

Ama binlercesini küstürdü!

Bu ülkede ilk defa bir başbakan seçim kaybetti…

Nurlar içinde uyusun!

Gelelim hastanelerin yemek meselesine…

Uzun bir süredir devlet bu konuda kazıklanıyordu!

Artık hastane çalışanları bile isyan etme noktasına gelmişti…

Medya da devreye girip kamuoyu oluşunca yemek şirketleri geri adım attı!

Ara öğünler bizden dediler…

Sonra da yemek fiyatlarında indirim yaptılar!

Önemli bir para artık onların cebine girmeyip devletin hazinesinde kalacak…

Peki konu kapatılmalı mıdır?

Kesinlikle hayır…

Geri adım attıklarına göre devleti kazıkladıklarını onlarda kabul etmiştir!

Ya geçmişte ceplerine giren haksız kazançlar?

Bunun hesabını soracak olan babayiğit var mı aranızda?

Elbette yok…

Konuyu yargıya taşıyın bakalım!

Bir daha devleti, dolayısıyla vatandaşın cebine el atabilecekler mi?

Okullar iki hafta sonra açılacak…

Bazı kitaplardaki görseller tartışıladursun bizi en çok endişelendiren bazı okulların hala deprem riski oluşturmasıdır!

Bakanlık ve hükümet bu konuda çok ağır hareket ediyor…

Geçenlerde bir sendika sordu, hangi okulda kaç konteyner sınıf olacak diye!

Vallahi de billah i de içimiz sızladı…

Adıyaman depreminin üzerinden 7 ay geçti!

Orada çocuklarımızı yitirdik!

Hala kanteyner sınıflardan bahsediyoruz…

Oysa bu iş şimdiye kadar çoktan bitmeli, okullar güvenilir hale getirilmeliydi!

Bu konudaki eleştirilerinde sendikalar da veliler de yerden göğe kadar haklıdır…

Yazık, ama çok yazık!

MESAJ KUTUSU

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, daha birkaç ay önce Erhan Arıklı için ‘sürekli yalan söylüyor’ deyip partiden istifa ederken şimdi de memleket için deyip, YDP’ye geri dönmez kamuoyunda fazlasıyla manidar karşılandı. Erhan bey sizin deyiminizle yalanı mı bıraktı yoksa tamamen duygusal meseleler mi var dersiniz!

Sayın Sunat ATUN, bize gelen bilgilere göre üzerinde yoğun olarak çalıştığınız üniversite izni konusunda daha çok bekleyeceksiniz. Geçmişte yaşanan bir takım olaylar yıllar sonra insanın karşısına olumsuz olarak yansıyabiliyor değil mi? Bu konuda bir Ankara ziyareti yapmanız öneriliyor!

Sayın Kemal DÜRÜST, eşinizin müsteşarlık konusu parti içi muhalefete takılarak başka bir bahara kaldı artık. Oysa karar alınmış, hatta yazıya dökülmüş ama bir türlü son karar verilememişti. Daha emekliliğe hayli süre var artık siz bilirsiniz işinizi değil mi?..

Sayın Ünal ÜSTEL, bazı ilçe başkanlarınız son günlerde parti içi muhalefete destek vermeye başladılar şimdiden önleminizi almakta yarar görüyoruz. Özellikle görevden alınan bakanlar bu aralar fazlasıyla sık görüşmeye başladılar, bakalım düğmeye ne zaman basacaklar, hep birlikte göreceğiz artık!

Sayın Mehmet HARMANCI, elektrikli scooterler konusunda anket yapmaya filan hiç gerek yok zira caddeler ve kaldırımlar bu araçlara kesinlikle uygun değil. Birilerinin canı yanmadan en iyisi konuyu kapatıp bu işi kazasız belasız bitirmek!

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, özel sektörde çok sayıda çalışanın 12 saat çalışıp asgari ücret aldığını biliyor muydunuz? İşten atılma korkularından şikayet bile edemiyorlar, özellikle büyük marketlerde sıkı denetimler yaparsanız işçiyi sömürenleri kolaylıkla ortaya çıkarabilirsiniz!

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, sürekli uğradığınız mekana Bakan Arıklı ve Ataoğlu’nu da götürmeye başlamışsınız, aman orası bağımlılık yapar, fazla alıştırmayın deriz. Zira mekan daha çok muhaliflerin mekanı olarak biliniyor kavga dövüş filan çıkmasın!

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, hastanelere yemek sağlayan şirketlerin yeni kararlar indirime gitmesi memnuniyet vericidir ama yıllardan beridir ceplerine giren haksız kazançların da bir şekilde hesabını sormak gerek değil mi?

Sayın Alişan ŞAN, bakanlıktan sonra uzun bir süre sessiz kalmayı yeğlerken yaptığınız son açıklama ile sanki de bazı suçlamaları yanıtlar olgusu yaratıldı. Aslında sizi yakan çok önemli bir kurumu siz de biliyorsunuz ama bir türlü açıklayamıyorsunuz, en iyisi bu konuda ortalığı karıştırmamak!

Sayın Mehmet Ali TALAT, milli günlerdeki etkinliklere bazı iktidar vekil ve bakanları bile katılmazken sizin sürekli katılımınız dikkatlerden kaçmıyor olsa gerek ki bu konuda mesajlarınız gelmeye başladı. Milliyetçi geçinenlerin kulağına küpe olur inşallah!..