İş Yok Ama Fatura Var!



Kadri Fellahoğlu LTB Başkanlığını kazanalı yaklaşık 5 ay olmak üzere. İşinin zor olduğunu bile bile Lefkoşa Belediye Başkanlığına aday oldu ve seçimleri kazandı. Geride kalan süre zarfı içinde LTB’yi toparlamakla geçirdi.
Ancak artık geride 5 ay bıraktığına göre başkanı bazı noktalarda harekete geçmesi adına artık bazı eleştirileri de yapmak gerek. LTB’yi toparlaması ve yapılması gereken asli işlerin yapılmasını sağlayabilecek kadar bir zaman geçti çünkü.
Lefkoşa’da birçok turistin uğrak noktalarından bir tanesi Çetinkaya surlarının devamındaki Yiğitler Burcu Parkı. Bu parkı Abdulkadir Yeşilkaya işletiyor. Park günün belli saatlerinde açık. konumu nedeni ile akşam 19’dan sonra ziyarete kapalı. Ama gün içerisinde bölgeye epey turist gidiyor.
Yiğitler Burcu Parkında tuvalet yok. Ama LTB’nin işletmeciye gönderdiği faturada 5 liraya yakın kanalizasyon ücreti var. Parkte tuvaletin olmaması ayrı bir sorun, olmayan tuvalete kanalizasyon ücreti istenmesi ayrı bir sorun.
Yiğitler Burcu Parkının önü, Çetinkaya surları ve civarı çöp yığının içinde. Gidip rahatlıkla birikmiş çöpleri görebilirsiniz. Her yerde kırık cam parçaları ve çöp torbaları var. Parkın girişinde bile yığılı halde çöp torbaları var. Bu çöpleri temizlemek LTB’nin görevi. Ancak belli ki bu bölgeye ekipler uğramıyor. Alınmayan çöpler için ise işletmeciden 65 Türk lirası alınıyor. Sabit ücret…
Parkın içinde tursitlerin ve ziyaretçilerin yürüyebileceği bir yol yok, parke döşenmemiş. Ve parkın içinde çiçekler yok. Çünkü su yok. Ama su faturası var, 10 lira.
Parkın içinde otlar diz boyu, sinek ve sıçanlar cirit atıyor. Ama gel gelelim Sağlık harcı olarak 25 TL bir güzel alınıyor.
Sizin anlayacağınız Lefkoşa Türk Belediyesi Yiğitler Burcu Parkına hiçbir iş yapmadan 110 Türk Lirası fatura gönderiyor ama görünürde 10 liralık iş yok ortalıkta.
Hem ülkeye gelen turiste karşı bir ayıp işleniyor hem o parkı işletmeye çalışan işletmeciye. Parkın karşısında Rum tarafı gözüküyor. Zaten o parka gidenlerde ekseriyetle o tarafı görmek için gidiyor. Tellerin ardından baktığınızda bisiklet yolları, pırıl pırıl caddeleri, yol kenarlarında ki çiçekleri görüyorsunuz. Ama tellerin bizim tarafı ise harabe. Savaştan çıkmış bir hali var.
Kadir Başkan umarım bugün o tarafa şöyle bir uğrar. Hatta ararsa beraber de gidebiliriz. Hem sorunu yerinde görmüş oluruz hem de parkın içinde bir kahve içeriz ve parkın işletmecisi Abdulkadir Yeşilkaya’dan sorunlarını dinleriz. YEŞİLkaya, parkın içindeki küçük büfesi ile hem sabahtan akşama müşteri bekliyor hem de almadığı hizmetin faturasını ödüyor.



Çabuk ilaçlarımı getir Eroğlu fobim azdı…
-Hanım koşşş ilaçlarımı getir Eroğlu fobim azdı gene... Düşünüyorum da bazı siyasetçilerimiz her halde ev hayatlarında da böyle midirler diye. Eskiden sadece CTP içinde birazcık ta DP’de vardı bu hastalık şimdi UBP içinde de var. Git gide yayılıyor ve ciddi ciddi siyasetimizi etkiliyor.
Durup dururken nereden çıktı demeyin. CTP-BG Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu sosyal paylaşım sitesinden attığı mesajla CTP'nin hükümet olmamasında Eroğlu'nun payı olduğunu iddia etti.
İşte Ömer Kalyoncu'nun mesajı; “Öyle görünüyor ki Eroğlu UBP içindeki Truva atlarını harekete geçirtmiştir. Serdar'a yükünü yukarı yok derken UBP içindeki adamlarına da siz şimdi DP'den daha çok milletvekili ile onlardan daha fazla talep etmelisiniz diyor. CTP hükümet olamazsa halk bunun hesabını Eroğlu'na çıkartmalı.”
Ne Eroğlu’ymuş be kardeşim! Hükümet bozulur suçlusu Eroğlu,hükümet kurulur Eroğlu kurdu olur,kurulamaz suçlusu yineEroğlu,rüyalarda Eroğlu, Seçim kazanmaz Eroğlu, Seçim kazanılır Eroğlu.

UBP toplanıyor!
Hükümet kurma çalışmaları çerçevesinde son gelişmeleri ele almak ve hafta sonu yapılacak olan kurultay ile ilgili durum değerlendirmesi yapmak adına UBP’li 14 vekil bugün parti merkezinde grup toplantısı yapacak. Saat 12’deki grup toplantısından hükümet kurmaya yönelik kararlar çıkabilir. İzlemekte fayda var.


Özkan YORGANCIOĞLU:Dananın kuyruğu bu akşam kopacak. Sizi fena halde kıstırdılar. Hükümete girseniz vay girmeseniz vay…
Mehmet ÇAKICI:Ben size tatili çok uzun süre planlamayın her an telefonunuz çalabilir dememiş miydim. Gene dediklerim bir bir çıkıyor değil mi? Siz yanlış danışmana dondurma ısmarlıyorsunuz Dereboyunda…
Serdar DENKTAŞ:Hafta sonu papatya falı baktım. Hükümettesiniz, hiç merak etmeyin…
Faiz SUCUOĞLU:Bugünkü grup toplantısında divan başkanlığı için tahmin edin bakalım Özgürgün kimi önerecek?
Ersin TATAR:Hafta sonu Girne'de Yalçın Kasapta kebapları götürmüşsünüz. Umarız doktorunuz Erkut Aşıcıoğlu bundan haberdar olmaz. Siz söylemezseniz bizde söylemeyiz.
Afet ÖZCAFER:Küçük oğlan hafta sonu askerden gelecek diye Cuma günü mutfaktan çıkmamışsınız. Karar verdim gelen Cuma akşamı misafirliğe geleceğim size.
Ahmet SAVAŞAN:Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Fakültesi artık adını dünya bilim dergilerinde de göstermeye başladı. Ne kadar gurur duysanız azdır.
Mehmet HARMANCI:Dün Alagadi plajının kumsalı petrol atıkları yüzünden sim siyahtı. herkes Kalecik ile ilgileniyor ama Teknecik’te de durum maalesef aynı.
Sümer AYGIN:Girne’de kordon boyundaki elektrik direkleri ile ilgili yaptığımız ihbara henüz kimse dönmedi. İlla gidip direklerin içine çomak mı sokmamız gerekiyor.
Gözde AKBEN:Mis yoğurdunu tavsiye ederim. Dün güneşin altında fazla kalınca ıstakoz gibi yanmışsınız. Bu aralar Mis Yoğurtları pek revaçta, size de tavsiye ederiz.
Mehmet ÇELEBİOĞLU: Özel Güvenlik Yasası için girişim başlatmayı düşünüyor musunuz? Her yerde güvenlikçiler var ama hala daha bir yasa yok ortada.
Ali Özmen SAFA: Hafta sonu İskele Boğaz’da önemli misafirleriniz varmış. Aman dikkat edin bu aralar kiminle görüşseniz haber oluyor.
Ali BİZDEN:Ankara’dan pek neşeli döndünüz. Hayırdır bu kadar neşeli olmanızın altına bir sebep aramalı mıyız?
Ziya EMİR:Şimdide bir üniversite sahibi ile kavgaya tutuşmuşsunuz. Medyaya girdikten sonra pek agresif oldunuz.
Zeki ZİYA: Dünkü İstanbul uçuşunda yolcuların iki kez yürekleri ağzına gelmiş. Bu arlar bir zeytinle tütsüleseniz uçakları…
Süleyman ERGÜÇLÜ:Doğum gününüz için en güzel hediyeyi kadim dostunuz Güner usta hazırlamış, hayırlı yaşlar…
Hasan MACİLA: Yalnızlığa fena alıştınız siz. Dün gene tek başınıza denizlerdeydiniz. Sezon bitmeden görüşelim…
Nilüfer GÜNEŞ: Doğum günün hafta sonuna denk geldiği için bugün kimseden pasta falan bekleme. Seneye artık kısmetse…

GÜNÜN SÖZÜ
“Ülkeyi hükümetsiz bırakacak halimiz yok. Önümüzde tek olasılık kalmıştır, o da UBP-DP-UG-TDP modelidir”.Biz seçim sonucunda ikinci parti çıktık kimse bizden DP’den daha aşağı önerileri kabul etmemizi beklemesin”
UBP Grup Başkan Vekili Hüseyin ÖZGÜRGÜN

BİZİM TEMEL
Gümrük kapısından girmek için bir İngiliz, bir Fransız, bir de Türk bekliyorlarmış.Gümrük personelleri bu üçünün valizlerini kontrol etmeye başlamış.İlk Önce İngiliz’in valizini kontrol etmişler.İçerisinden 7 tane külot çıkmış.- Niye 7 tane külot? Diye İngiliz’e sormuş görevli. O da “Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba.. demiş. Görevli – Vay be ! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki” demiş. Sıra Fransız’ın valizine gelmiş.Açmışlar bakmışlar 8 tane külot.Görevli – 7′yi anladık da niye 8 tane külot var burada acaba? Diye merakından sormuş.Fransız -Pazartesi, Salı, Çarşamba.Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım” Demiş.Görevli -Vay anasını be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak! Demiş.Sıra Temele gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet külot.Görevli -Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var.Şu medeniyete, şu temizliğe bak!demiş.Ve ardından Temele sormuş : – Neden 12 tane külot? Temel Cevap Vermiş :- Ocak, Şubat, Mart…

GÜNÜN FOTOGRAFI

Arzu Yayman Özsoy Çelen Emirhan Özsoy ve Yaren Özsoy ile birlikte.