İnandım! Kıyamete iki gün kaldı!
Dün akşam yazımı yazmak için gazeteye uğradığımda yazı işleri müdürümüz Adem Uslu ile editör arkadaşlar toplantıdaydı. Genelde yazılarımı evden veya işten gönderen birisi olarak gazeteye çok sık gelemiyorum. Ama gazetenin içindeki havayı özlemle çekenlerdenim. Özellikle haber toplantılarından büyük zevk alırım. Çünkü o toplantılarda üç aşağı beş yukarı ertesi gün manşet olacak olan haber belli olur.
Dün Starkıbrıs Gazetesinin trafik kazalarında ölen gençlerle ilgili yaptığı manşet haber, son ayların gazetecilik açısından en güzel haberiydi. Bir yıl içinde neler yitirdiğimizi gözler önüne serdi haber merkezinden sevgili Suna Erdem.
Dün akşamda dünkü manşet ile ilgili duygu ve düşüncelerimi paylaşmak için katıldığım haber toplantısında yine Suna Erdem’in bugün gazetenin manşetinde gördüğünüz haberi konuşuluyordu. Olayı ilk başta son zamanlarda sıkça duymaya alıştığımız “cinsel istismar” olarak düşündüm. Ama detayları Suna’dan dinleyince Maya takvimine ve kehanetlerine inadım. Ve anladım ki önümüzde dolu dolu yaşayabileceğimiz iki gün var…
İşte Kıyamet Alametleri;
• İnsanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları
• İnsanların ölümü temenni etmeleri
• Câriyenin efendisini doğurması
• Hicaz'da bir ateşin çıkarak Busra'da (Şam yakınlarında bir yer) develerin ayaklarını aydınlatması
• Fırat nehrinin sularının çekilerek, nehir yatağından altın çıkması
• İkisi de hak iddiasında bulunan iki büyük İslâm ordusunun birbiriyle savaşması
• İslâmî ilimlerin ortadan kalkması, cehaletin artması
• Depremlerin çoğalması
• Zamanın yaklaşması, gece ile gündüzün eşit olması
• Cinayetlerin çoğalması, fitnelerin zuhur etmesi
• Yahudilerle Müslümanların savaşmaları, Müslümanların Yahudileri öldürmesi
• Zinanın açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin azalması
• Kahtân'dan bir kişinin çıkarak, insanları asâsı ile sevk etmesi
Düşündük sonra aklımı yitirecek gibi oluyorum, nasıl bir baba ki kendi öz oğluna kendini zorla şey ettirsin. Ne hukuk ne bir başka şey bu suçun cezasını veremez. Bu olsa olsa kıyametin bir alametidir ancak.
Haberin gazetede ne şekilde yer alması gerektiğini konuşurken deneyimli gazeteci ve anchorman ağabeyimiz Mesut Günsev geldi ve olayı duşunca “ben bu yaşıma kadar binlerce haber yaptım çocuklar böyle bir haberi ilk kez duyuyorum. Bu olsa olsa kıyametin bir alametidir” dedi.
Gerçekten bu haberle ilgili bir şeyler yazmak birşeyler söylemek oldukça güç. Ancak yazı işleri müdürümüz Adem Uslu bunu ön sayfadan okuyucuya nasıl anlatacak? Endişesini de taşıdım. Çünkü söz konusu iğrençliğin tüm ayrıntılarını Suna getirmiş Adem’in önüne koymuş. Yok öyle yapmış yok böyle davranmış. Allah belasını versin bu herifin demekten kendimizi alamadık ve ayrıntıları okuyamadık. Adem ise bu ayrıntıları okuyup haber yapmak zorunda!
Söylenecek hiçbir söz yeterli olmayacağından bu iğrençliği kıyametin bir alameti olarak görüp unutmak istiyorum biran önce.
Ahmet İzzi TÜRKEL (Çetinkaya): TUK kurumunun yeni binası için artık sayılı günler kalmış. Yeni yılla birlikte artık kurum kendi binasında hizmet verecekmiş.
Av. Mihrican YILDIRIM: Geçen gün mahkemede az kalsın bir polise saldıracakmışsınız. Polis ne yapsın ki yasalar artık ihtiyaçlara cevap veremez hale geldi.
Halil İbrahim ORUN: İskele belediyesi tüm belediyeler içinde borcu harcı olmayan tek belediye konumunda. Aman nazar değmesin.
Ahmet YEŞİLADA: Patates sezonu nasıl geçiyor. Yağmurların durması bile ara verilen hasat yeniden başlayacakmış.
Turan BÜYÜKYILMAZ: Tartışmaya sizde dâhil olmuşsunuz ve birinci lige çıkması halinde Trabzonspor’u değil 1461 Trabzon’u destekleyecekmişsiniz.
Mehmet BİCEN: Elye Patates Üreticileri Birliğini kurmak için kolları sıvamışsınız. Şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun.
Cemal Salih İNANGİL: Dün bazı bakanlıklarda önünüze gelen bürokratlara deyim yerinde ise fırça atmışsınız. Senin gibi sakin biri nasıl oldu da bu kadar sinirlenebildi.
Rağıb RATİB: Geçen gece Ada TV’deki yayından sonra anladım ki dışarıda sevenleriniz bir hayli fazla. Bu arada canlı yayında iş teklifi almak nasıl bir duygu hele de böyle bir zamanda.
Kazım AND: Sonunda muradına erdin ve mazbata yasası meclis gündemine geliyor. Bu başarının mimarı sizsiniz.
Yakup LATİFOĞLU: Yeniden Hür-İş başkanlığına seçileninizi tebrik eder duruşunuzu selamlarız.
Dr. Raif HIZAL: Hafta sonu oynanan derbi size pahalıya mal olmuş. İki takım elbise ve iki şişe parfüm gitmiş.
Sadık GARDİYANOĞLU: Dünürüm selamını aldım en kısa zamanda da kahveni içmeye geleceğim. Geldiğimde artık şu bizim tapuyu da verirsin artık.
Ali CANSU: Hala da şoktasın galiba. Dün öyle boş boş bakıyordun. Sen gene iyisin ben hala daha twitter ve facebook’a giremiyorum.
Mert KARABETÇA: Çin maceralarını duyunca kulaklarımıza inanamadık. Çok özel fotoğraflar geçti elimize yakında buran paylaşırız artık herkesle.
Hüseyin SANCAR: Başkan sesin soluğun bu aralar çıkmaz oldu. Mevlana’nın Şeb-i Aruz geldi geçti senden ses çıkmadı.
Mehmet Kumser (Skylap): Organ Bağışı konusuna duyarlılık gösterdiğin için dün dernek yetkilileri teşekküre gelmişler. Demek iyi şeyleri gören iyi insanlarda var toplumda.
Orhan YILMAZ (Fıstık): Dünkü tavla dersinden sonra sana bir şans daha vermeye karar verdim. Nede olsa tavlada 5-4 yendiğiniz birisine bir şans daha vermeniz gerekir. O yüzden Pazar 15’te Golden Tulip’te ol.
Dr. Erkut AŞICIOĞLU: Hafta sonları Önder mağazasındaki oyuncak bölümünün müdavimi olmuşsunuz. Öyle ki Önder’e gelenler sizi orada çalışıyor sanıyorlarmış.
Mesut GÜNSEV: Pes valla pes başkan. Sende de kıyamet dediysen demek ki 2 günümüz kaldı.
Mehmet ÇELEBİOĞLU: Eşiniz Dr. Müjgan hanım sizi diyete almış diyorlar. Şimdiden tığ gibi olmuş diyor görenler.
Erken EĞMEZ: Petrol konusunda nihayet bizim taraftan birazda olsa ses çıkmaya başladı. Sonunda muradınıza erecek gibisiniz.
Mehmet HULUSİ: son zamanlarda verdiğiniz sözleri tutmadığınız yönde şikâyetler gelmeye başladı. Aman bu aralar verdiğiniz sözlere dikkat edin.
Çiğdem AYDIN: Anladım, tamam, peki, öyle olsun. Ok
GÜNÜN TWİTTİ
@kiymetkarabiber
Sis olduğunu duyunca hep yoldakiler için endişelendik. Neyse ki eve vardınız iyi akşamlar ...
GÜNÜN SÖZÜ
"Yanlış icraatlar ile sadece kendi halkına değil, taşıma halka da ihanet var"
KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan
BİZİM TEMEL
Ünlü Bir bilmece:
Her erkekte vardır, uzunlukları farklıdır; kimininki uzun kimininki kısa olur. Evlenene kadar yalnız başına evlendikten sonra karısıyla ortak kullanır.
Örneğin; Arnold Scharwezenegger'inki uzun. Brad Pitt'inki kısa. Madonna'nın böyle bir şeyi yok... Papa'nın var, ama kullanmıyor. Clinton sürekli onu kullanıyor... BU NEDİR?.
Cevap: Soyadı