İki devletli çözüm olursa...(1)

İki devletli çözüm Güney Kıbrıs’ta da tartışılmaya başlandı. Hrisostomos ve Anastasiadis’in konuyu ele almaları, Kıbrıs’ın güneyinde konunun tartışmaya açıldığının habercisi.

Akıllı iseler kabul edecekler ve biz batacağız!

***

Kıbrıs Cumhuriyeti iki devletli çözümü kabul ederse ne olur?(Ki bu bizim Cumhurbaşkanımızın da Türkiye Cumhuriyeti’nin de müzakere sürecinden yeni talebidir.)

Kısaca ve ilk aklımıza gelenler açısından, olumlu ve olumsuz olarak:

  1. Uluslararası alanda tanınmış oluruz. (Mevcut koşullarda hazır değiliz! )
  2. Artık Avrupa Birliği toprağı sayılmayız.
  3. Kıbrıslı Türkler arasında %40’lara varan nüfus artık Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik ve pasaportu hakkı bulunmadığından yaşamları değişir. Bir de evlilik, evlat olma hali gibi hususlar tümüyle iptal edilirse Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı %20’lere geriler ve giderek son bulur. İmtiyazlar ortadan kalkar ve yarım kilometre mesafeye kısa süre içinde kapanmayı aratacak koşullar gelir.
  4. Gümrük kapılarının kuralları herhangi bir dünya ülkesine girişteki gibi seyahat ve gümrük koşullarına bağlanarak zorlaşabilir.
  5. Eğitim ve iş imkanlarında Güney şansını değerlendirenler için böyle bir şans ortadan kalkar. Çocuklarınızı yatılı okutmak, işçilerinizi çalışma izni ile oralarda çalışmaya göndermek durumunda kalabilirsiniz. Sonuçta, geçiş gidişlerdeki yeni koşullar bu cazibeyi yok edebilir. İşsizlik oranlarımız biraz daha artar.
  6. AB yurttaşı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nden sağlanan çeşitli yardımlarla ilgili haklar ortadan kalkar. Mesela artık AB Parlamentosundaki koltuklarımızdan bahsedemez, oradaki haklarımızı arama yolumuz açık olmaz. Herhangi bir uluslararası siyasal ve hukuki antlaşma için kriterleri yerine getirdikten sonra harekete geçebilir hale düşülür ki bunun ne kadar zor olabileceğini tahmin edebilirsiniz.
  7. Güney Kıbrıs’tan AB yurttaşı veya Kıbrıs Cumhuriyeti olarak sağlanan birçok hak ikamet koşuluna takılarak hak olmaktan çıkar. Güney’de ikamet etmek ön koşulu ile baştan vaz geçmek zorunda kalınabilir.
  8. Yeşil Hat tüzüğü ortada kalkarak pek çok iş insanı ve yatırımcının hayatı değişir. Bu değişirken yanlarında çalıştırdıkları veya ortak iş yaptıkları yan sektörlerle etkileşim büyür ve olumsuzluktan etkilenen kesim sayısı artar. Gümrüklerde uygulanacak değişiklikler imkansıza davetiye çıkarabilir.
  9. Günü birlik geçişler cazibesini yitirebilir. Tüketicinin toptan veya perakende haklarına ek kıstaslar getirilebileceğinden karşılıklı geçiş gidişler azalır. Kuzey ucuz olduğu için belli bölgelere akın eden Kıbrıslı Rumlar artık buraya geçemezler. Haliyle bazı sektörlerin ek müşteri portföyü azalır. (Mesela arasta esnafı daha zor durumda kalır.)
  10. Güney’e gelerek günü birlik Kuzey’e geçiş hakkı olan bir kısım turist artık hayal olur.
  11. Artık kumarhanelere gelişler de azalır, tatilcilerin Kuzey’deki otel ve tatil köyü tercihleri de azalır.
  12. Halen Kıbrıs Cumhuriyeti KKTC belgelerinin her iki devlette kabul görme biçimleri değişeceğinden belki temsilcilik/konsolosluk/elçilik uygulamaları başlar. Bunların dezavantajları hayatı zorlaştırır.

***

Görüldüğü gibi daha aklımıza ilk gelenlerin yarısı bile nüfusumuzun önemli bir kısmının yaşamını ve hakları ile kazanılabilecek insan hakkı açısından koşulları nasıl değiştirerek yeni baştan bir dizayn gerektirecek öyle değil mi?

O halde yarınkileri de okuyarak kararınızı siz vermeye çalışın…

Dr. Çiğdem DÜRÜST