Gökçebel yaptığı yazılı açıklamada, “1974’ten sonra kurulan düzenin, Kıbrıs Türk toplumunu yok olma noktasına getirdiğini” ileri sürerek, temiz toplum, temiz siyaset, dürüst yönetim kurulmadan, bu durumdan çıkış yolu kalmadığını ifade etti.
“Yıllardır çalışanların hakları gasp edilerek, sosyal güvenlik için oluşturulan sistemler batırılmış, diyeti hiçbir suçu olmayan çalışanlara ödetilmiştir” diyen Gökçebel, “Sosyal Güvenlik Yasası geçirilirken, tüm çalışanları kapsayacağı ve adaletle tüm çalışanlara sosyal güvence sağlayacağı vaat edilerek çalışanların menfaatleri çalınmıştır” ifadelerini kullandı.
Bu anlayışla 2007 yılında İhtiyat Sandığında da düzenlemeler yapıldığını belirten Tahir Gökçebel, değişikliklerle, çalışanların yüzde 5-5 olan kesintilerinin, yüzde 4-4’e düşürülerek, ikramiyelerinin yüzde 20 azaltıldığını kaydetti.
“Bugün öğretmenlerin, doktorların ve tüm çalışanların parasının yönetimi, siyaset, işveren ağırlıklı fon yönetimleri ile götürülmektedir” diyen Gökçebel, “yasa kapsamında emekli olacak olan öğretmenlerin de katkı yaptığı fona, 3 bin 500 Euro’ya danışman çalıştırıldığını ve yeni kararla 8 bin Euro’ya danışman alınmak istendiğini” savundu.
İhtiyat Sandığı ve sosyal güvenlik fonlarının, çalışanların gerçek temsilcilerine devredilmesi gerektiğini belirten Gökçebel, “Çalışanların ikramiyesinin yüzde 20 düşürülmesi düzeltilmelidir” dedi.
“Bugün İhtiyat Sandığı’nda, çalışanların birikiminin, yasal faizlerin de altında, nemalanarak, çerez parasına dönüştüğünü” ifade eden Tahir Gökçebel, paraların reel değerinin korunması gerektiğini kaydetti.
“Yıllardır ‘fon batıyor, fon battı’ denilerek, çalışanlara bunun diyetini ödetenler ve buna devam edenler hesap vermelidir” diyen Gökçebel, çalışanların birikimine göz diken anlayışa karşı mücadelelerini yükselteceklerini belirtti.
