İhalesiz işler…

Yine ayni film, ayni tiyatro yıllarca sahnede oynanan.

İhalesiz işler , organize işler gözümüze sokula sokula.

Şaşırdık mı?

Elbette hayır.

Ne yazık ki hayır, çünkü alıştık.

Yazıyoruz çiziyoruz da ne oluyor.. Hemen sus payları dağıtılıyor, belgesiz açıklamalar ile iddiaların üstü kapanıyor, kapatılıyor.

Hükümetlerin, Başbakanların, Bakanların en iyi yaptıkları iş bu değil mi aslında.

Yeni iddia; zehirli hayvan yemlerinin tıpkı ilaç imha işinde olduğu gibi ihalesiz olarak üstelik yine ayni firmaya verildiği yönünde.

İhalesiz verilen ilaç imha işi ne olduğu ise muamma.

Hatırlamakta ve hatırlatmakta birilerine inat fayda var.

25 milyon TL civarına malum firmaya, malum şekilde, malum seçilmiş ve atanmışlar tarafından ihalesiz adrese teslim verilmesi dün gibi yakın.

İddialar vahim. 20 milyon trink ödenmiş sırf eski Devlet laboratuarından taşınması için ilaçların.

Tarihin en büyük lojistik vurgunu desek az bile.

İmha işi ise tam bir muamma.

Yapıldı mı bilinmiyor?

Yapıldıysa nasıl yapıldığı ise diğer bir muamma. Toprağa, havaya ve suya ne kadar kimyasal karıştı muamma ve adrese teslim ihalesiz işi alan firmanın ilaç imha sertifikası ve yeterliliği var mı, varsa Başbakanlık ve Sağlık Bakanlığı tarafından istendi mi muamma.

Tuhaftır ki her fırsatta ahkam kesen çevre örgütlerinin ise neden çevre felaketine dönüşen skandal karşısında sus pus olduğu da diğer bir muamma.

Muamma olmayan tek şey yine uzmanların dinlenmemesi ve yine birilerinin cebine devletin parasının akmış olması ya da hortumlanması

Geri kalan miktar yani imhadan sonraki 5 milyon civarı paranın hala ödenmediği de iddialar arasında. Doğru ise demek ki imha işlemi hala yapılmadı.

20 milyon TL’ye taşınan ilaçlar nerede muamma…

Skandal kısım ise ilaçların taşınmasına neden 5 milyon ödenmedi de 20 milyon imha işi sonrası ödenmek için ayrılmadı. Tam bir muamma.

İlaç taşıma 2 günde bitti 20 milyon kimlere gitti? Tarihin en pahalı taşınmasıyapıldı aylar önce, hem de devlet eli ile hem de Başbakan Ünal Üstel ile eski Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ’ın gözleri önünde ve gözetiminde..

Başbakan Ünal Üstel ile eski Bakan İzlem Gürçağ açıklama yapmalı…

Ama öyle laf kalabalığı ile değil.

Belgeler ile!

Neden ihalesiz verildi, ilaçlar neden apar topar taşındı, neden taşımaya 20 milyon ödendi, ilaçlar nerede, imha yapıldıysa nasıl yapıldı, yapılmadıysa neden yapılmadı?

Ve sakın ama sakın ihalesiz neden verildiğinin adresini de ne Ankara’yı ne de Büyükelçiliği göstersinler.

Çünkü böylesi bir skandaldan ne Ankara’nın ne de Büyükelçiliğin zerre kadar haberi var.

Ama İktidarların her sıkışıp skandal işler yaptıklarında Ankara istedi diye fısıltı gazetesi ile ortalığı sindirerek Kıbrıs Türkü ile anavatanın arasını açmak en iyi yaptıkları işler.

Rekor ise bu konuda UBP-DP-YDP Hükümetinin.

Sahi Büyükelçi Metin Feyzioğlu’nun ihalesiz ilaç imha işinden haberi var mıydı? Kime verileceği konusunda en ufak bir telkini oldu mu?

Hiç ama hiç zannetmiyoruz.

Umarız, ayni oyunu şimdi de 128 ton zehirli hayvan yeminin imha işinde yapılmaya çalışılmaz.

İlaç imha işinin kahramanlarından eski Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ’ın müsteşarı olan ve halen görevde olan Deren Oygar’dan başkası değildi. İhalesiz olarak malum firmaya bu işin verilemesini birileri istiyor diye Elçilik ve Ankara’yı işaret etmemiş miydi o dönem Başbakan, Sağlık Bakanı ve müsteşar?

Allah aşkına artık Elçilik ve Ankara’nın adını da kullanarak geminizi yürütmekten vazgeçin.

Rumun yapamadığını yaparak hem de TMT ruhu ile kurulmuş Devletçi ve milliyetçi bir partinin seçilmiş ve atanmışları olarak sizler, eylem ve söylemleriniz ile Kıbrıs Türkü ile anavatanın arasını açmaktan geri durun artık..

Artık sorgulamalı ve hatta hesap sorulmalı, politik yalan geleneğine dönen böylesi çirkin ve yıkıcı popülist siyaseti kimler başlattığı?

Denktaş ve Eroğlu dönemlerinde var mıydı? Yoktu ya da bu kadar değildi..

Artık yeter!

Her işe sorgusuz imza atarak ihalesiz işler ile zarar ziyan yaratan müritleriniz yerine liyakat dayalı uzman atamalar ile Devlet aygıtı rayına ancak oturabilir.

Kabul etmek acı da olsa bu anlayış, ne yazık ki silah ile kazandığımızı kalem ile batırıp çıkarmaktan, yok etmekten başka bir iş yapmadı.

İhalesiz verilen ilaç imha ve zehirli hayvan yemi imhası işleri kazınsa ve hesap sorulsa altından neler çıkar neler.

Ve belki de temiz eller operasyonunu başlatacak kıvılcım ortaya çıkar.

Temiz toplum ve temiz siyasetin zamanı geldi de geçiyor.

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, İlaç ve gübre imhası konusunda tek bir şirket ön plana çıktığı için perde gerisinde kimin ya da kimlerin olduğu yönünde yoğun sorular gelmeye başladı. Bu konuda kamuoyuna ayrıntılı bir açıklama yapılırsa yanlış değerlendirme ve algıların da önüne geçmiş olursunuz…

Sayın Hüseyin PAŞA, Kıb-Tek istihdamlarının tahmin edildiği gibi tamamına yakının partili olduğu konuşulmaya başlandı. Kazananları aday numarasına göre değil de isimleriyle yayınlarsanız en azından şeffaflık adına iyi olacak düşüncesindeyiz. Bu arada konu yargıya taşınacak haberiniz olsun istedik!

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, küçücük yaşlarında toprak olan Şampiyon Melekler’in velileri kendileri için tek bir mesaj bile yayınlamadığınız için tepkilerini dile getiren sitemlerde bulunmaya başladılar. Haklı yönleri de yok değil umarız en kısa zamanda Mağusa’ya bir ziyaret gerçekleştirir ve kendileriyle buluşursunuz!

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, milyonlarca liraya mal olacak olan tonlarca ilacın imha işlemlerinin hala yapılmadığını biliyor musunuz? Bu konuda ilgili firmaya yüklü miktarda bir paranın da ödendiği ama nedense imha işlemine bir türlü başlamadıkları belirtiliyor, bir karıştırın bakalım perde gerisinde neler olup bitiyor!

Sayın Kudret ÖZERSAY, bu sıralar iktidar partilerinden daha ziyade Ana muhalefet CTP’yi hedef aldığınız dikkatlerden kaçmıyor. Bir taşla birkaç kuş vurmanın bakalım sizin partiye getirisi ne kadar olacak, artık hep birlikte göreceğiz değil mi?

Sayın Hasan KÜÇÜK, geçicilerin kamuda üst düzey yönetici atanabilmesi için hazırlanan yasa tasarısını sizin verdiğiniz ortaya çıkınca şimdi de haliyle hangi ahbaplar için bunu istediğiniz konuşulmaya başlandı. Siyasette en ufak hata bile geleceğinize olumsuz yansıyabilir çok daha dikkatli olmanız öneriliyor!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, 20 Temmuz tarihinde Ercan açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp görüşmediğiniz öyle bir merak konusu oldu ki hemen herkes bir bit yeniği aramaya başladı. Yapın detaylı bir açıklama siz de kurtulun onlar da…

Sayın Zorlu TÖRE, Meclis’in serverleri çöktü diye duyduk umarız bütün bilgilerde tarih olmamıştır. Yeni sistemi kururken maddi olarak paradan kıymamak gerek zira Cumhuriyet Meclisi aynı zamanda yılların da arşivi durumdadır…

Sayın Zeliha DAMDALEN, pek kıymetli kardeşinizin zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Coşkun ULUSOY, Lefke Spor Kulübüne büyük umutlar ve heyecanlı bir şekilde gittiniz ancak yönetim parayı kıyamayıp verdiği sözlerde duramayınca daha ligler bile başlamadan çok da haklı olarak istifa ettiniz. Hayırlara vesile olsun artık!