Serdaroğlu yazılı açıklamasında, tüm dünya ülkelerinin böylesine kötü bir dönemden geçerken nerdeyse tamamına yakınının olanakları ve maddi güçleri çerçevesinde alt gelir gurubundan üste doğru başlayarak hem devlet hem de özel sektör çalışanlarına ve işverenlerine kademeli bir şekilde destek verdiğine işaret etti.
Aynı zamanda üst gelir gurubundan alt gelir gurubuna doğru azalan oranda adaletli bir şekilde özveri ve anlayış talep ettiğini ifade eden Serdaroğlu, ülkede yıllardır adaletli bir sosyal devlet olmanın gereğinin yerine getirilemediğini savundu.
Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında başarılı olmasının en büyük sırrının; “adaletli bir gelir dağılımının var olması” olduğunu ifade eden Serdaroğlu, hükümetlerin yıllar içindeki hayat pahalılığı ve asgari ücret tespit çalışmaları ile çalışanlar arasındaki gelir dağılımının bozulmasına sebep olan uygulamalar gerçekleştirdiğini iddia etti.
Serdaroğlu, devlet tarafından her ayın 15. günü açıklanacak 30 günlük enflasyon oranının baz alınması durumunda her ayın 15’inden ay sonuna kadar olan en az 15 günlük sürede işverenin de bordrolarını bahse konu döneme ait güncel enflasyon oranına göre hazırlama zamanı olacağından 15 günlük bir süre içinde enflasyon oranı kadar asgari ücretlinin aylık kaybının telafi edilebileceğini ifade etti.
“Kısacası yıl içinde iki kez belirlenen asgari ücret yılda on iki kez belirlenecek. Dolayısıyle her dönem tartışmalı kurban pazarlığı şeklinde açıklanan asgari ücret oranı da bir otomatiğe bağlanıp tartışma konusu olmaktan çıkarılacaktır” diyen Serdaroğlu, tüm bu asgari ücret hesaplamaları ile ilgili yapılması gereken yasal düzenlemelerle ilgili de bilgi verdi.
Serdaroğlu, ancak hükümetin, yıllarca taşın altında ezilenlere yine “elinizi taşın altına koyacaksınız” dediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Zaten taşın altında ezilen dar gelirli asgari ücretli vatandaşını görmezden geliyor.
KKTC hükümetinin mevcut olağanüstü durumu fırsat bilip bunu emekçinin kazanılmış haklarına yani 13. maaş , hayat pahalılığı ödeneği ve bayramlıklarına göz dikecekse biz buna karşıyız.
Hür-İş Federasyonu olarak hükümete, ilk önce hükümetin yalnız özel veya kamu sektöründe maaşlı çalışandan değil, ayrıca diğer sektörler ile ilgili de ne gibi önlem ve tedbirler alacağını, onlardan da ne gibi fedakarlıklar isteneceğini görmek ve öğrenmek istediğimizi söylüyoruz. Ama hep biz çalışanlardan mı anlayış bekliyorsunuz?”
Serdaroğlu, hükümetin adalet ve eşitlik ilkesi çerçevesinde icraat yapacağını kendilerine taahhüt ettiğini de belirterek, şunları talep etti:
“Bu olağanüstü durumda ve bundan sonra da tüm bireysel KKTC vatandaşları ile tüm sektörde faaliyet gösteren esnaf ve işverene büyük bir soluk aldıracak 1996 yılında bankaların faize faiz uygulamasını yani bileşik faiz uygulamasının önünü açan uygulamanın acilen bir KHK ile kaldırılması ve KKTC’de faaliyet gösteren tüm bankaların KKTC Merkez Bankası’nın önerisi ve Bakanlar Kurulu’nun onaylayacağı alt ve üst limit aralığında faiz oranlarını belirleyebilmesi için gerekli olan KHK’nın çıkarılması.
Ayrıca bu uygulama ile Anayasa’ya aykırı olan mevcut uygulamanın yasama yapma yetkisi olan Meclis’in yetkisini aynen mahkemelerde hakimlere devrettiği gibi alt ve üst limit belirlenerek yetki devri yapılacağından Anayasa’ya uygunluğu da sağlanmış olacaktır.
Kamuda çalışandan kesilecek olan bu toplam kesintinin yalnızca özel sektörde çalışana direkT banka hesaplarına katkı olarak ödenmesini talep ediyoruz.! Bu kesintiyi bu şekilde mi değerlendireceksiniz ? Bu kesintinin nasıl ve ne oranda dağıtılacağının şeffaf bir şekilde açıklanmasını talep ediyoruz.
Hangi gelir grubundan hangi oranda kesinti yapılacağı ?
Özel sektörde işveren konumunda olan şahıs ve şirketlere katkı yapılırken , şimdiye kadar verilen teşviklerin, muafiyetlerin ve Kalkınma Bankası , vergi , Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı borçlarının da dikkate alınmak suretiyle devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirenlere devlet tarafından destek olunması,
Bankalara tercih hakkı sunmaksızın mevcut tüm kredi türlerinin taksitlerinin faizsiz olarak 3 ay ötelenmesi ile her yıl vergi rekortmenleri listesinde ilk yirmi sıranın ilk on beşinde yer alan bankaların da gelirlerinden 12 ay faiz almak yerine 9 ay faiz tahakkuk ederek bu sıkı olağanüstü günlerde onlar da elini taşın altına koymalarını sağlamak,
Bu zor günlerde su ve özellikle de dünya petrol piyasasına bağlı olup 30 doların altına düşen petrol fiyatlarına paralel akaryakıt ve elektrik tarife ücretlerinde düzenlemeye gidilmesi kaçınılmazdır. Çünkü mevcut akaryakıt ve elektrik birim fiyatları en son virüs salgını patlak vermeden önce ocak ayı başı itibarı ile bir varil petrolün fiyatı 55$ baz alınarak ilan edilmişti.
Ayrıca elektrik fiyatlarında maliyetin biraz üzerinde kabul edilebilir oranda bir birim fiyatı ile tek tarife uygulanması.
Yurt dışındaki yüksek maaş alan temsilci ve ateşelerin de gelirlerinden kira ve asgari yaşam gelir seviyesi belirlenerek , belirlenecek rakam üzerindeki tutarın KKTC’de eşdeğer gelir gruplarına uygulanan kesintiye tabi tutulup dahil edilmeleri. Ayrıca , harcama yetkilerinin temsilcilik binası kira , elektrik , su ve telefon gibi acil harcamaların haricinde kısıtlanması. Yapılacak bu sentinin de özel sektör çalışanlarına ödenecek fona aktarılması.
Şu anda olağanüstü durumda faaliyeti yasak olmayıp hükümet tarafından faaliyet göstermesine izin verilen başta vergi rekortmenleri listesinde ilk başlarda yer alan GSM iletişim firmaları Turkcell ve Telsim başta olmak üzere özel sektördeki iş yerlerinin de kazanç vergisi oranlarının bahse konu olağanüstü durum atlatılana kadar yükseltilmesi ve kapalı olan esnaf ve iş yerlerinin desteklenmesi,
Mevduatlara, oranına göre kademeli olarak büyük miktarlardan daha çok az miktar mevduatlardan da daha az gelir vergisi konarak elde edilecek gelirin hükümet tarafından zorunlu kapatılan iş yerlerine ve/veya çalışanlarına ödenmek üzere diğer oluşturulacak fon ve kesintilere göre ilk üç ayı faizsiz ve taksit ödemesiz 3. aydan sonra hem faiz hem de ödememleri tahakkuk edecek bir tür kredi fonu oluşturulması.”
“Merakla açıklayacağınız paketi bekliyoruz. Hemde dört gözle” diyen Serdaroğlu, “Vergi affı, muafiyet ve teşvik sağladığınız kesimlerden ve sermayeden kesinti yaptığınız gün, yıllardır bileşik ve yüksek faiz oranları ile vatandaşın cebini boşaltan bankalara sözünüzü geçirebildiğiniz gün, elektrik borcunu sildiğiniz hotel patronları ile kazanç vergilerinin büyük bir kısmının üzerine kırmızı ile çizgi çektiğiniz özel sektördeki bazı patronlara bu toplum için bir şeyler yaptırabildiğiniz gün, bizler de gerek memur gerek işçi gerekse özel sektör çalışanları olarak devletimiz ve Kıbrıs Türkü için her zaman elimizi taşın altına koymaya hazırız...Bundan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.