“Geleceği satıyorsunuz; Yarattığınız sorun varoluşsal bir sorundur” “Geleceği satıyorsunuz; Yarattığınız sorun varoluşsal bir sorundur”

Adada müzakerelerin yeniden başlaması için ortak bir zemin bulunup bulunmadığını araştırmak için görevlendirilen ve 10 Temmuz’da Genel Sekreter’e raporunu sunacak olan Holguin, “Ancak kararlılığım sona ermedi, kalıcı bir çözüm için seçenekleri düşünmeye devam edeceğim. Genel Sekreter önümüzdeki aylarda atılacak adımlarla ilgili karar verecek.” dedi.

Yayımladığı açık mektupta, iyimser olduğuna da vurgu yapan Holguin, liderlerin gerçek ilerleme için irade ve kararlılık ortaya koyması gerektiğine işaret etti;  Kıbrıs’ın uzlaşmayı ve yeni bir yolda ilerlemeyi hak ettiğini ve bunları bulabileceğine inandığını belirtti.

-“ Her halükarda, statükonun devamını isteyenler...”

“Her halükarda, statükonun (mevcut durumun) devamını isteyen, ilerisi için karamsar tahminlerde bulunan ve en küçük değişimleri bile ihanet olarak değerlendiren kesimler bulunduğunu ve bulunacağını da kaydeden Holguin, “Ancak tarih bize olumlu değişimlerin, liderlerin nelerin tehlikede olduğu fark ettiği ve toplumlarının uzun vadede iyiliklerini düşünmeye başladığında gerçekleştiğini göstermektedir” dedi.

Kıbrıs’ın, sorunlu bir bölgede refah bir ülke olma potansiyelinin bulunduğunu kaydeden Holguin, “Şüphesiz, farklılıklara ve buna paralel gelişmelere saygı duyarak Kıbrıslılar, dünyanın pek çok kesimi için güvenli bir ortak olur. Birleşme için atılacak bir adımın adanın güvenliğine ve barış ve sükûnet içerisinde yaşayabilme düşüncesine katkısı olacaktır” dedi.

-Ortak gelecek çağrısı…”

Holguin, ortak geleceğe ve en önemlisi iki tarafın çıkarına olacak çözümlere odaklanma çağrısını da yineledi.

-“Gençleri görmezden gelemeyiz… Farklı bir hayatı ve eşit imkanları hak ediyorlar”

Geçmiş yaraları iyileştirmek ve daha iyi günler için herkesin geleceğe daha sağlıklı ve ümitli bakması gerektiğini belirten Holguin, “Zorluklar olduğunu kabul ediyorum ancak, geçmişin acılarıyla barışmaları durumunda Kıbrıslıları daha parlak ve pozitif bir gelecek beklediğine inanıyorum. Adanın her iki kesimindeki gençleri de görmezden gelemeyiz. Gelecekleri geçmiş tarafından kısaltılmamış, farklı bir hayatı ve eşit imkânları hak ediyorlar” dedi.

Bir müzakere sürecine girerken tarafların geçmişini iyi bilmesi ve anlamasının önemli olduğunu, bunun özellikle geçmişi acı ve kayıplarla dolu Kıbrıs için geçerli olduğunu belirten Holguin, “Ancak bunların, tüm Kıbrıslıların yararına olacak bir çözüm sürecinin önünde aşılamayacak bir engel olmaması gerekiyor” dedi.

Nörobilim alanına yapılan bazı çalışmaların Kıbrıs’taki bazı tavırlara anlam vermesine yardımcı olduğunu ifade eden Holguin, “Beyin, gerçekleri, geçmiş inanışlarla yeni tecrübeleri birleştirerek algılıyor. Bu inanışlar çocukluk döneminde oluşmuş, miras bırakılmış veya beyinlere işlenmiştir” ifadelerini kullandı. Holguin acı bir geçmiş devamlı gündeme getirilmesi sonucunda o toplumun değişime açık olmasının ve umutlu, ortak ve daha iyi bir geleceğe inanmasının imkansız hale geldiğini belirtti.

-Görevlendirilme…

Bu yılın Şubat ayında adada nihai ve sürdürülebilir bir çözümle sonuçlanacak müzakerelerin yeniden başlaması için elverişli bir ortamın bulunup bulunmadığını araştırması için kendisine görev veren BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi olarak göreve başladığını kaydeden Holguin, 5 ay sonra Nikos Hristodulidis ve Ersin Tatar’la son görüşmelerini yaptığını söyledi.

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum Liderlerle, ayrı ayrı duruşlarını detaylı bir şekilde anlamak için toplantılar yaptığını belirten Holguin, bu süreçte siyasi aktörler, sivil toplum kuruluşları ve halkın görüşlerini dinlemenin de önemli olduğunu kaydetti.

-“Hayal kırıklıklarına yol açan fikirlerden uzak durmak çok önemli”

Bu süreçte taraflar arasındaki güveni arttıracak yollar bulunmasına odaklanıldığını belirten Holguin, geçmişte karşılanmayan büyük beklentiler yaratan ve daha büyük anlaşmazlıklar ile hayal kırıklıklarına yol açan çözümlerden uzaklaşmanın önemine işaret etti ve “Şimdi ortak bir geleceğin tüm Kıbrıslılara büyük fırsatlar getireceğine inanmalı ve daha farklı düşünmeliyiz” dedi.

-“Birçok kişi mevcut durumun değişeceğine yönelik inancını yitirdi”

Adanın tarihiyle ilgili kapsamlı araştırmaları neticesinde, birçok yılın karşılıklı suçlama, çatışma ve dışlamayla harcandığını gördüğünü belirten Holguin, statükonun iki toplum arasındaki mesafeyi ve bilgi eksikliğini artırdığını; bunun her geçen gün daha da arttığını kaydetti.

Holguin, birçok kişinin şüphesiz başarısızlığa uğrayan müzakerelerden dolayı, daha fazla hayal kırıklığını önlemeye yönelik bir mekanizma şeklinde mevcut durumun değişebileceğine olan inancını yitirdiğini gözlemlediğini de kaydetti.

Adaya ilk ziyaretinde Ermou Sokağı’nı ziyaret ettiğini, bu sokağın 60 yıl süren bir sorunun çözülememesini simgelediğini ifade eden Holguin, “düzenlenen anma törenleri ve anıtların, zaferi değil adada bir çözüme ulaşılamamasını simgelediğini” de belirtti.

Editör: Haber Merkezi