Hellim yılı olsun...

Sendikalar çok da memnun olmadıkları Maliye Bakanı'na yeni yıl hediyesi olarak paçalı don göndermişler...
Biraz seviyeden uzak bir eylem olmuş ama olsun...
Bir donumuz kaldı almadığınız demeye getiriyorlar!
Zaten kişi başına düşen milli hasılanın bu sene önemli bir düşüş kaydettiğini göz önünde bulundurursak vatandaşın mutfağında ciddi bir yangın olduğu da kendiliğinden ortaya çıkar...
Sendikalar haklı olarak 2015 yılında üyeleri için ciddi artışlar talep ediyorlar, görevleri de bu zaten...
Maliye Bakanı da kendilerine "12 milyar TL borcumuz var" dediğine göre maaş zammı yapılması abesle iştigal olur...
Hele de Zeren Mungan geçenlerde bir gazeteye '2015 daha zor geçecek' dedikten sonra...
...
Bir Memur Cumhuriyeti olan KKTC'de düz mantık şu:
Devlet nereden bulursa bulsun zam yapsın ve maaşları ödesin!
Peki kaynak gösteren var mı?
Aslında içlerinden geçen ama söyleyemedikleri şu;
"Gidin Ankara'dan alın ve gelin..."
Ama belli ke artık Ankara'da Kıbrıs Türkünün kendi ayakları üstünde durmasını istiyor...
Yatırımlar için kesenin ağzını açarken, cari harcamalar için oldukça cimri davranıyor...
Ha keşke bunu yıllar önce yapsaydı da şimdi adam akıllı bir devlet olsaydık, dilenci durumuna düşmeseydik...
Önceki Ankara hükümetleri Kıbrıs Türkü'nü üretim toplumu olmaktan çıkarıp tüketen bir toplum haline getirmiştir...
Şimdi de bunun bedelini Kıbrıs Türkü ödemektedir...
...
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş'ın KKTC ziyaretinde hellim konusunda yaptığı açıklamaları okuduktan sonra hem sevindim hem de içimde acı hissettim...
Sevindim çünkü İzmir ve Ege bölgesi ekonomisinde en tepede olan bir kurum hellim konusunda bizim yapamadığımızı yapmak için öncülük yapıyor...
Ve Türkiye'de 'Kıbrıs Hellimi' üretenleri ayıplıyor...
Bu açıklamalar az-buz bir şey değildir...
Çünkü yıllarca biz başta hellim olmak üzere bir çok süt ürünümüzü Türkiye'ye sokmakta zorlandık ama onlar bizim markamızı aldı ve poşetlerin üstlerine bir de Kıbrıs haritası basarak satmaya başladı...
Hatta bu ürünleri yurt dışına ihraç edenler bile var...
Üzüntümüz ise bizim kendi hellimimizi yeteri kadar sahip çıkamamamız, Türkiye'ye de kendimizi iyi anlatamamamızdır...
...
Burada söylemek istediğim şu:
KKTC'de ciddi bir tüketim çılgınlığı yaşanmaktadır.
Tanınmamış olmamıza rağmen başta Türkiye olmak üzere dünyanın her yerinden ithala yapılmakta ama KKTC'den yapılan ihracatlar bunların yanında sembolik kalmaktadır...
Peki üretmeyen ya da ürettiğini dışarıya satamayan bir ülkede refah yükselişi beklenebilir mi?
Şimdi herkes 2015 yılı için bir çok dileklerde bulunuyor ya, ben de diyorum ki bu yıl 'hellim' yılı olsun ve daha fazla üretim ve ürettiklerimi ihraç edebilmek için seferberlik ilan edelim...
Madem ki Türkiye'de hala bizi anlayanlar var, oturup sadece şikayet edeceğimize, sadece devletten bekleyeceğimize onların da yardımı ile önce hellime sonra diğer ürünlerimize sahip çıkalım...
Yeni yılda başta okurlarımız olmak üzere tüm insanlara esenlikler ve bol hellimli günler dilerim...
 
 
Sigara zararlı, ya içki!
 
Gazetelerin reklam sayfaları bir yana özellikle de anayollarda dev tabelalarda her türlü içkinin reklamı var…
Rakısından, viskisine, votkasına kadar!
Sigaranın özendirici olması sebebiyle bundan bir süre önce reklamlara yasaklandı, iyi de yapıldı…
Ama içkilere böyle bir yasak yok!
Bu da demektir ki içki sigaradan daha az zararlıdır…
Acaba öyle mi?
 
 
Hangi ürünler güvenlidir!
 
Ürün Güvenliği Yasası’nın haberleri bile esnafı çileden çıkarmaya yetti…
Hükümet karar almış bundan böyle çakma ürünlere yasak koyacakmış!
Öncelik olarak da sağlığı öne sürüyorlar…
Sağ olsunlar var olsunlar da bunlar sadece konfeksiyon ürünleriyle mi sınırlı olacak benim de merak ettiğim bu…
Eğer konu sadece sağlık ise Çin eşyası satan onlarca dev alış veriş merkezini de bir disiplin altına almaları gerekiyor…
Normal dükkanlarda 20 TL’ye satılan bir ürün eğer buralarda sadece 5 TL’ye satılıyorsa burada bir aksilik yok mu?
Hele de Türkiye’de geçen hafta gündem olan ve ölümlere bile yol açan Çin malı ayakkabılardan sonra…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Dursun OĞUZ, uzman askerlerin intibak ve emeklilik haklarını kazanacağı yasa tasarısı nedeniyle yüzlerce genç insanımız için yeni bir umut kapısı doğdu. Başta siz olmak üzere bu yasanın hazırlanmasında emeği geçen tüm vekilleri kutlarız. Bu konuda sayısız teşekkür mesajınız var…
Sayın Orçun KAMALI, Ürün Güvenliği Yasası eğer sadece sağlık nedenleriyle gündeme geliyorsa o zaman buyurun şimdi de ülkenin dört bir yanına ahtapot gibi yayılan Çin pazarlarına…Burada ki bir çok ürünün sağlıksız olduğunu bilmeyen yok…
Sayın Serdar DENKTAŞ, Bu yıl da yeni yıla Bolu Kartalkaya’da gireceğinizi öğrendik. Elbette yakışır ama en son gittiğinizde biliyorsunuz ayağınızı kırmıştınız, bu kez çok daha dikkatli olmanız gerekiyor değil mi? Paraya kıyıp usta bir kayak hocası tutmayı ihmal etmeyin sakın…
Sayın Özdemir BEROVA, burs konusundaki yazdıklarımızdan sonra konuyla ilgilenip hassasiyet gösterdiğiniz için teşekkür ederiz. Bu konuda muhatabınız tamamen bakanlıktaki arkadaşlardır. 2 senedir burs alan bir öğrencinin üçüncü yılda bursunun kesilmesini başka nasıl izah edebilirsiniz ki…
Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi müdürü olarak size de duyarlığınızdan dolayı teşekkür ederiz. Yeni yıl sonrası ilgili arkadaşı size göndereceğim her türlü yasal konuda kendisine yardımcı olacağınızdan hiç kuşkum yok…
Sayın Asım DEDEZADE, Esentepe’de sizin istediğiniz sadece arsa olsun. Devlet yıllardır binlerce dönüm arazi dağıttı hala bitmedi. Ama siz en azından projenizi anlatın bari de işlemleri hızlandırsınlar…
Sayın Ötüken KÜRŞAD, 2014 yılı sizin için direkten düşme yılı olarak hafızalarda kalacak. Umarız 2015 yılında tırmanacağınız direği çok önceden mercek altına alır ve teçhizatı da ona göre ayarlarsınız artık değil mi? Verilmiş sadakanız varmış…
Sayın Ersin TATAR, UBP’de genel başkanlık yarışı yeni yılla birlikte iyice kızışacak gibi görülüyor. Çok ciddi rakiplerin aday olacağı duyumunu aldık. Şimdiden ekibinizi kurun ki bir yol kazasına uğramayın…Gazanız mübarek olsun.
Sayın Ertan BİRİNCİ, turizm ve basın konularında eğitim verecek üniversitenizin işlemlerinin sonuç aşamasına geldiğini öğrendik. Medya patronluğundan eğitim patronluğuna geçecek olmak nasıl bir duygu acaba? Kutlar başarılarınızın devamını dileriz…
Sayın Mehmet DOLMACI, yeni yıla girerken otelinizin ‘mükemmellik ödülü’ alması sizin için iyi bir yeni yıl hediyesi oldu değil mi? Yeni yılda da başarılarınızın devamını dileriz. Gazinosu olan otellere rağmen madem ki ayaktasınız helal olsun size…
Sayın Mehmet KORTAY, bir ülkedeki mezarların üstündeki çiçekler bile artık çalınmaya başlamışsa ne kadar şikayet etseniz yerden göğe kadar hakkınız var. Ne yazık ki bazı çiçekçilik yapan işletmeler de cenazelerden hemen sonra mezarlıklara akın edip maliyeti bedavaya getirmek istiyorlar. Büyük geçmiş olsun…
Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, önceki akşam Avcılar Meyhanesi’ni kapatarak eski okul arkadaşları ile hasret giderdiğinizi duyduk. Ha keşke hep o okul yıllarında kalsak da hayatın zorlukları yaşamasak değil mi?
Sayın Kartal HARMAN, bir tavla oyununda nasıl olurda sizin pullar rakip oyuncunun avucunun içinde olur. Pulları saymazsanız ömür billah tavla maçı kazanamazsınız. Bundan sonra gözünüzü dört açın olur mu?
Sayın Ali ÇIRALI, İzmir Ticaret Odası başkanı o kadar güzel ve anlamlı şeyler söyledi ki kendinse ne kadar teşekkür etseniz azdır. Bizim sahip çıkamadığımız hellime onlar bu kadar sahip çıkıyorsa acaba bizde bir sorun mu var demektir?
Sayın Metin ŞADİ, kanalda program yapan arkadaşlar yeni yılla birlikte artık yeni bir stüdyo da istiyorlar. Özellikle de yeni bir masa almazsanız konukların sakatlanmasına neden olabilirsiniz. Hadi artık kıyın paraya…
Sayın Metin ATAN, tamam şimdilik güzel hatırın için o resmi yayınlamayacağım ama çok fazla da dayanacağımı zannetmiyorum. Yani öyle de pozlar verilirse suç bizim mi yoksa pozu verenin mi?
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 

Günün Fıkrası
 
Taze balık

Kumkapı'da bir balıkçı bağırıyor: 
-Canlı balık,canlı balık... 
Yaşlı bir teyze,yaklaşıp soruyor: 
-Evladım balıklar taze mi? 
-Canlı balık, canlı balık... 
-Evladım balıklar taze mi? 
-Teyze, canlı diyoruz ya işte!.. 
-A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?