Hayallerimiz ve Gerçeklerimiz

Hayallerdir bireyleri ayakta tutan, geleceğe umutla bakmalarını sağlayan.

Ülkeler için de geçerlidir benzeri.

Hayalleri olmayanların, hedefleri de olamaz.

Ancak...

Hayalleri sadece ‘’kurmak’’ yetmez gerçekleşmeleri için.

Çalışmak, sebat, dürüstlük, projelendirme, dinamizm, devinim gibi birbirlerine bağlı unsurların varlığını gerektirir.

Aksi durumda, hayaller sadece hayal olarak kalır. Gerçekler de duvar gibi çıkar karşımıza.

Peki ülkemizde durum nedir?

Hayallerimiz ve gerçeklerimiz denildiğinde neler görmekteyiz?

Ülkemizi üniversiteler sayesinde ilim ve irfan yuvası yapmaktı hayalimiz,

Markette dağıtılma kıvamında ısmarlama akademisyenlikler, masa başı yayınlar, yumurtalarını satan kadın öğrenciler, üniversite kılıklı kaçak işçiler, Nijerya mafyası, cinsel ticaret, niteliksiz üretim, gerçeğimiz oldu…

Her şehri, yürüyüş ve bisiklet yolları ile çevrelemekti hayalimiz,

Kaldırımların araba park yeri olması, yürürken yol kenarında yapılan cambazlıklar, artan obezite gerçeğimiz oldu…

Üretmek ve pazarlamaktı hayalimiz,

Üreten holdingleri, fabrikaları kapatmak, üreteni bezdirmek ve kaçırmak, gerçeğimiz oldu…

Yeşil bir coğrafya idi hayalimiz,

Beton gerçeğimiz oldu…

Sağlıklı bir nesil yetiştirmekti hayalimiz,

İlkokullara kadar inen sigara, alkol, madde kullanımı, gerçeğimiz oldu…

Muayenede randevu sistemi idi hayalimiz,

Randevu saatinde gidilse de sıra numarası ile yeniden sıraya dizilmek, gerçeğimiz oldu…

Genel Sağlık Sigortası idi hayalimiz,

Tıp-İş’in grev tehditli statiko bekçiliği ile hükümete ayar çekilmesi, gerçeğimiz oldu…

Sağlıkta otomasyon idi hayalimiz,

Atmasyonlar, gerçeğimiz oldu…

Ada ülkesinde sağlıklı beslenmekti hayalimiz,

Hormonlarla, ilaçlarla zehirlenmek, gerçeğimiz oldu…

Güneş enerjisi ile çalışan arabalar, kendimize ait bir araba fabrikası idi hayalimiz,

Hastane girişinde sergilenen, içi gösterilmeyen kırmızı araba, gerçeğimiz oldu…

Ülkesi için çırpınıp üreten gençler idi hayalimiz,

Ülkesini terk etmek zorunda bırakılmaları, gerçeğimiz oldu…

Doğamıza, hayvanlarımıza sahip çıkmaktı hayalimiz,

Sayıları artırılan av alanları, gerçeğimiz oldu…

Ara meslek gruplarındaki istihdam sayısını artırmak idi hayalimiz,

Elimize mala alıp sıva çekmek, duvar boyamak, kendi musluğumuzu tamir etmek, gerçeğimiz oldu…

Çocuklarımıza kaliteli öğrenim sunmaktı hayalimiz,

Okuldaki öğretmenin önce dershanesine, oradan da evine özel derse göndermek, gerçeğimiz oldu…

Temiz toplum, temiz siyaset; kimisi mahalleye kimisi mahkemeye idi hayalimiz,

Yapılanlara kılıf uydurmak, gerçeğimiz oldu…

Türkiye’den gelen su ile tarım yapmaktı hayalimiz,

Gelen tatlı suyu, denize akıtıp tuzlandırmak, gerçeğimiz oldu…

Kimileri için, işgal altındaki toprakları özgürlüğe kavuşturmaktı hayalimiz,

Cumhuriyet Meclisi’ne milletvekili, bakan olarak girip de ‘’ben devletim’’ demek, gerçeğimiz oldu…

İzolasyonların kalktığı bir coğrafyada yaşamaktı hayalimiz,

Karantina altında nefes almaya çalışmak, gerçeğimiz oldu…

Birlik, beraberlik, kardeşlik idi hayalimiz,

Çıkar uğruna dini, dili, ırkı, siyaseti kullanmak, gerçeğimiz oldu…

Hayaller başka, gerçekler başka ise şayet,

Ya hayaller kusurludur ya da gerçekler...

Gerçekler camınızı yakıyorsa şayet,

Suçu hayallerde değil, hayalleri gerçekleştiremeyenlerde aramak gerek…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899