Başlık açık ve net;
Bu soruya yanıt da çok kolay…
“KKTC’de yaşıyorsanız elbette olur…”
Artık ben de yapılan şikayetlerde konuyu öğrenince şaşırmıyorum çünkü alıştım!
Burada konu hastaneye yakın bir yerde 800’ye yakın büyük ve küçükbaş hayvanın barındığı bir ağıl olması değil…
Bu ağıl, hastanenin kendine ait toprakları üzerinde!
Bunu bilmeyen de yok…
Kaymakam da biliyor, belediye başkanı da biliyor ama acı gerçek yıllardan beridir devam ediyor…
Ağılın sahibine yıllar önce başka yerde bir arazi göstermişler ama burası Mağusa’nın tam göbeğinde ve çok değeri olduğu için buradan çıkmamış…
Sanki de babasının çiftliği gibi!
Ama en ufak bir esinti, o tezek kokusunu sadece hastaneye değil neredeyse Mağusa’nın bir çok bölgesine yayıyor!
Hadi öbür bölgeler bir yana ama acaba başka bir ülkede var mıdır;
Hastanede tedavi olurken ya da muayene sırasında tezek kokan bir mekan!
Önceki gün Mağusa’da ilk durağım Devlet Hastanesi idi;
Orada genelde bana ‘hastanenin belalısı’ derler!
Gerekçeleri de bu hastane hakkında en fazla eleştiri yazısı yazan gazeteci olduğum için…
Onun için bu ziyaret benim için de çok önemliydi ve yaklaşık 3 saat burada yaptığım sohbetlerden büyük keyif duydum…
Hele de eleştiride bulunduğum çalışanlar ile kucaklaşmak, onları iş başında görmek ve küçük yollu sitemlerini dinlemek önemliydi…
Ama ben eleştirirken hep sadece gazetecilik görevimi yapmıştım ve bir çoğunu ilk defa orada görüyordum…
Sonuçta biz bir yazı kaleme alırken bunu masa başında otururken yapmıyoruz, sadece gelen ihbarları değerlendiriyoruz…
G.Mağusa Devlet Hastanesi basında en fazla eleştirilen devlet kurumlarından biridir…
Şunu orada yaptığım sohbetlerde de söyledim;
“Eğer bölgede oturan bir hasta önce buradaki hastaneye oradan da Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne gönderiliyorsa burada büyük bir sakatlık var demektir…”
Bun hastanedeki doktor ve hemşireler de doğruladı ama gerekçeleri hazırdı;
“Hastanede hem doktor hem hemşire eksikliği var!”
Daha doğrusu şu;
Aslında doktor eksikliği yok ama mevcut doktorların bir çoğu yasal olmadığı halde ikinci iş yaptığı için buraya gerekli özeni göstermiyorlar!
Bir çoğu için bu hastane devlete ait olduğu için devlet garantisi çok önemli!
Ama asıl para kazanılan yer özel klinikler ve hastaneler olduğu için özel ilgi de oralara gösteriliyor…
Bunu oradaki tüm çalışanlar da kabul etmiş durumda!
Şunu önemle vurgulamak istiyorum;
G.Mağusa Devlet Hastanesi, KKTC’deki en çağdaş devlet hastanesi…
Neredeyse bütün bölümlerini gezdim ve bu kanıya vardım!
Her türlü donanıma sahip, hiçbir özel hastaneyi aratmayacak niteliklere sahip…
Çalışanlarının bir çoğu da mesleğine saygı duyan kişilerden oluştuğu için özveriden kaçınmıyorlar…
Ama devletteki sistemsizlik geleneği burasının da içine işlemiş ve hal öyle olunca ‘en vukuatlı hastane’ unvanını kazanmış!
Yoğun bakın servisi olduğu halde burada yeterli doktorun olmaması bile içler acısı durumu ortaya koyuyor…
İnsanın bunu içine sindirmesi hiç de kolay değil!
Eğer benim G.Mağusalı ya da aynı bölgeden bir insanım, Lefkoşa’ya nakledilirken hayatını yitiriyorsa burada büyük bir ihmal ve yönetim başarısızlığı var demektir!
Hastanenin yasal sınırları içindeki bir ağılı bile kaldıramayan basiretsiz bir takımdan da çok şey beklememek gerek!
 
 
 
800 büyük ve küçükbaş hayvanın barındığı bu ağıl hastane sınırları içinde yer alıyor. Ve hiçbir güç bu mekanı buradan kaldırmaya cesaret bile edemiyor.
 


G.Mağusa Devlet Hastanesi tüm olumsuzluklara rağmen en çağdaş ve en bakımlı devlet hastanesi konumunda.
 

Birçok devlet hastanesinde olmayan özellik hastaların yattığı odaların sadece iki kişilik olması. Hastalar özellikle bu durumdan çok memnun
 
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Şifa ÇOLAKOĞLU, G.Mağusa Devlet Hastanesi’ne ait sınırlar içinde hem de hastaneye 50 metre uzaklıkta bir ağıl varsa ve hastane kokudan geçilmiyorsa burada en büyük sorumluların başında siz geliyorsunuz demektir. Lütfen o makamın saygınlığını korumak adına olsun artık burası için zaman harcayın olur mu?
Sayın Kemal DÜRÜST, LTL’de bazı sınıfların 40 kişiye yükseldiğini ve öğrencilerin oturacak sıra bile bulamadığını biliyor muydunuz? Velilerden yoğun şikayetler geliyor haberiniz olsun istedik! Bu arada Şht.Ertuğrul İlkokulu’ndaki operasyonda da epey başırılı oldunuz tebrikler!
Sayın Menderes GÜLBUDAK, bir belediye çalışanı olarak dün sabah iki ayrı bomba düzeneğini fark ederek olası bir felaketin de önünü kesmiş oldunuz. Eski ve dikkatli bir polis oluşunuzun da bunda büyük faktörü vardı değil mi? Tebrik ederiz…
Sayın Salih İZBUL, hem hükümetsiniz hem de Sağlık Bakanı, et de sizin elinizde bıçak ta! Şu G.Mağusa Devlet Hastanesinin bahçesinde 800 hayvanlı ağıl varsa size de büyük görevler düşüyor değil mi! Bu arada doktorların ikinci işi bütün hastaneleri felç ediyor bilmenizde yarar görüyoruz!
Sayın Hürrem TULGA, dünkü toplantıda mukayyit bütün yönetim kurulu üyelerinin derhal istifasını istemiş. Yani esnafın bankasını bakkal dükkanı gibi yönettiğinizi daha önce söyleseler asla inanmazdık!
Sayın Hasan SADIKOĞLU, genel başkan Hüseyin Özgürgün tarafından resmen UBP üyesi yapılmışsınız. Çok yakında bağımsız belediye başkanı olmaktan çıkıp partili olacağınız da konuşulmaya başlandı. Doğrusu da o olacak gibi görülüyor değil mi?
Sayın Ersin TATAR, kurultay çalışmalarınız sanki de kurultay için değil de genel seçim havasında geçiyor. Bütün ilçelerde özel ekipler kurduğunuz ve günde sadece 4 saat uyuduğunuzu öğrendik. Yani bu enerji nereden alıyorsunuz biz de şaşırdık…
..
Sayın Türkay TOKEL, LAÜ mütevelli heyeti başkanlığından önceki gün ekibinizle birlikte istifa ettiğinizi duyduk. Biraz geç oldu ama doğru olanı da buydu. Şimdi size düşen görev ana muhalefet görevi bilinciyle burasını mercek altına alıp bütün icraatları takip etmek olacaktır.
Sayın Mehmet HARMANCI, temizlik çalışanlarınızdan birisinin dikkati sayesinde dün tahrip gücü çok yüksek iki bomba düzeneği ortaya çıkarıldı ve büyük bir olası felaketin de önüne geçildi. Bu çalışan mutlaka onore edilmeli diye düşünüyoruz, siz ne dersiniz?
Sayın Faiz SUCUOĞLU, parti içinden bazı belirli kişiler kurultayda son dakika sizin da genel başkan adayı olacağınızı kasıtlı olarak yaymaya başladılar. Söylentilerin önünü kesmek için en iyisi kamuoyuna kısa bir açıklama yapmanız elzem hale geldi…
Sayın Dilek ÇETEREİSİ, hayatınızın en önemli ve büyük günlerinden birisi bu gece gerçekleşiyor diye duyduk. Böyle bir mutluluğu çok önceden hak ediyordunuz ama biraz geç oldu değil mi? Bir ömür boyu mutluluklar dileriz. Bir yastıkta kocayın…
Sayın Şener ELCİL, zaten bakanlıkla yıllardır papazı bulmuşsunuz medya organları ile niçin uğraşırsınız hiç bilmeyiz ki! Özellikle ‘ahlaksızlık’ suçlaması epey ağır oldu, umarız gecikmeden meslektaşlarımızdan özür dilersiniz! Sizin gibi aydın birine yakışır mı hiç?
Sayın Oshan SABIRLI, benim dün satın aldığım Detay’ın 8,10-15 ve 17’nci sayfaları sadece boş beyaz kağıttan ibaretti. Hesabıma göre 55 kuruş borçlusunuz haberiniz olsun. Bu arada böyle teknik arızalar be mesleğin cilvesi değil mi?
Sayın Ünver BEDEVİ, uyuşturucu baronlarının bir türlü yakalanamaması konusunda yaptığınız sitemler doğru ama ne yazık ki acı bir de gerçek var ki bunlar devletin de üstünde olan isimler. Hele de seçim öncelerinde mangırlar nereden geliyor sanıyorsunuz!