Dünkü yazımızda KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel’e bir mesaj göndererek okul müdürünü korumakla itham etmiştik!
Çünkü okula gönderilen müfettişe ifade vermesin diye okul müdürüne tembihte bulunmuş ve o da bu talimatı uygulamıştı…
Dün sabahın ilk telefonu da Tahir hocadan geldi…
Tahir hoca okul müdürüne destek verdiğini doğruladı!
Müdürün okulda iyi şeyler yaptığına inanıyor…
Hoş bazı gariplikleri olduğunu da kabul ediyor ama desteğinin gerekçesi çok daha başka!
…
CTP-BG İskele Milletvekili Biray Hamzaoğulları geçenlerde meclis kürsüsünde okul müdürünü en kısa zamanda göndereceğini açıklamış…
Hatta ‘Çarşamba günü bu iş bitecek’ ifadesini kullanmış!
Bunu bizzat ben duymadım ama Tahir hoca diyorsa vardır bir bildiği...
Akabinde de Milli Eğitim Bakanlığı soruşturma için Biray Hamzaoğulları’nın bakanlıkta denetmen olan kardeşini bu okula göndermiş…
Müdürü denetlesin diye!
Bir inatlaşma meselesi yani…
…
Sonuç olarak;
Bölgede bir güç kavgası yaşanıyor şu anda!
Bir yanda bölge milletvekili…
Diğer yanda belediye başkanı…
Siyasetçiye ateş püsküren sendika…
Ve ortalığı boş bulup tehditler savurmaya devam eden okul müdürü!
Bizim en çok üzüldüğümüz konu ise burada devlet otoritesinin olmaması…
Şu ana kadar bakanlıktan bir Allah’ın kulu ortaya çıkıp da açıklama yapmıyor!
Tam bir KKTC klasiği yani…
Dipkarpaz’da böl-parçala-yönet!
“Nerede bu Dipkarpaz halkı, yoksa cesaretini mi kaybetti bence cesaretini değil esaretini kaybetmişe benziyor delinin biri gelecek DİPKARPAZ’DA deyim yerindeyse terör estirecek ve DİPKARPAZ HALKINA da buna sessiz kalacak söz zaman da Dipkarpaz üzerine oynanan oyunlar gösteriyor ki siyasiler Dipkarpaz halkını istediği kıvama getirmiş BÖL,PARÇALA, YÖNET haklısınız biz alışkın değiliz yönetmeye yönetilmek ve yöneten den medet Ummak işimize gelir öyle değil mi yazık çok yazık..
Dışlanmaya devam ediyoruz ve hala sessiz kalıp birilerinin işine balta vurulsa da biz de ekmeğimize bal sürsek diye bekleyen çakallar var maalesef Dipkarpaz’da…
Dışlanmaya devam ediyoruz ve hala sessiz kalıp birilerinin işine balta vurulsa da biz de ekmeğimize bal sürsek diye bekleyen çakallar var maalesef Dipkarpaz’da…
O menfaat düşkünü karakter yoksunları olduğu sürece DİPKARPAZ HALKININ bir yerlere gelmesi mümkün değil...
Güneşin doğduğu yere selam olsun…”
Güneşin doğduğu yere selam olsun…”
(Kemal-Hayriye ERDOĞAN)
Başkan dediğin…
Hani Sağlık Bakanı ‘sistem yok’ dedi ya oradan geldi aklıma…
Kesinlikle sistemin ‘s’si bile yok bizde!
Alın işte size bir örnek;
Büyükkonuk Belediye Başkanı bölgesine yeni tam donanımlı bir ambülans kazandırmak için Ankara’da kapı kapı geziyor!
Maksat bölge insanı daha sağlıklı koşullara sahip olsun diye…
Belediye Başkanı ve ambülans ne alaka değil mi!
Ama bizde böyle…
Sistemsizliğin sistem olduğu bir ülkede elbette şaşırmamak gerek!
Yerel yöneticiler şahsi girişimlerle bölgelerini bir şekilde katkı koymaya çalışıyorlar…
Bu arada Sennaroğlu sadace iyi bir yönetici değil, iyi bir baba olduğunu da kanıtlıyor.
Resimde görüldüğü gibi!
Zorlu Töre’ye yakışmadı!
UBP Lefkoşa Milletvekili Zoru Töre eski hükümet döneminde bir bürokrat için PKK’cı iddiasında bulundu…
Son bir haftadır bu tür bilgiler bize de geliyor!
Ama bir milletvekilin ortada fol yok yumurta yokken bir bürokratı ‘PKK’cı’ olarak ilan etmesi kabul edilebilir gibi değildir!
Hem de elinde belge ve bilgi olmadan…
Umarız en kısa zamanda bu şahsiyetten özür diler!
Ya da PKK’cı olduğunu ispat eder…
Kim bu bakan!
TDP Mağusa İlçe Başkanı Mustafa Emiroğluları sosyal medyada bir iddia ederek bir bakanın demir ticareti yaptığı ve bunun da haksız rekabet yarattığını açıkladı…
Ama açıklama eksikti!
Bakanın ismi bir türlü verilmedi…
Aslında bu bakanın kim olduğunu herkes biliyor ama bir türlü açıklayamıyor!
Dün bu bakan arkadaşı makamında ziyaret ederek demir tüccarlığı yapı yapmadığını sorduk…
O da ‘yapıyorum’ dedi!
Ama başka şeyler de söyledi…
Onu da Pazartesi günkü yazımızda kaleme alacağız!
46 Bin araç!
Köşe yazarı Derviş Doğan dün seyrüsefer ruhsatları çıkarılmayan 46 bir aracı köşesine taşıdı…
Maalesef doğrudur!
Şu anda kayıtlı araçların beşte biri yollarda seyrüsefer ruhsatı yenilenmemiş olarak seyrediyor…
Ama bunu sorgulayan yok!
Çünkü kimsenin işine gelmiyor bunu masaya yatırmak…
Aslında bu durum ülke ekonomisinin şu anki durumunu da gözler önüne seriyor!
Bu sadece seyrüsefer ruhsatları ile kısıtlı değil…
Sigortasını ödeyemeyen var!
Muayenesini yaptıramayan var!
Yollar bozuk diye inadına bu paraları yatırmayan var!
Ama olmayan devlet otoritesi işte…