Fellahoğlu, suç işliyor!
Farkında ya da farkında değil…
Onu bilemeyiz!
Ama sanırız ki köşeye iyice sıkışan LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu, biraz da can havliyle büyük hatalar yapmaya başladı…
Hem de geçmiş dönemin belediye Başkanı Bulutoğluları’nı ağır eleştirdiği hataları şimdi kendisi yapıyor…
Meclis üyeleri de buna çanak tutuyor!
Nasıl mı?
45/2011 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Yasası’na göre…
Hani şu geçmişte, dönemin belediye başkanı Cemal Bulutoğluları ile yine dönemin Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın arasını açan, hatta birbirlerine hakaretler savurdukları yasa.
Bu yasa belediyelerin toplam borç stokunu ilgili belediyenin devletten aldığı yıllık katkı ile sınırlayan bir yasadır. LTB'nin yıllık devlet katkısı 32-33 milyon TL kadar. Sadece Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı borcu 50 Milyon TL'ye yakın. Daha bankalar var, piyasa borçları var, var oğlu var!
Yani bu yasaya göre LTB şu anda borç alamaz, alacaksa da bunu ancak borçların yapılandırılması ya da borç kapatmak için yapabilir.
Bunun aksine yapılan davranışların cezası 20 bin TL’ye kadar para cezası ya da 5 yıl hapisliktir…
Cemal Bulutoğluları nasıl bu yasaya uygun davranmayıp şimdi bu suçtan mahkemeye verilmişse aynı suç işledikleri için Fellahoğlu da bu borçlanmaya onay veren belediye meclis üyeleri de harcamayı imzalayan belediye amirleri de olay ortaya çıktığı an Bulutoğluları’yla birlikte mahkeme koridorlarını arşınlayabilir.
Çünkü bu konuda Sayıştay Başkanlığı’nın da geçmişte açıklamaları ve tespitlerini unutmamak lazım.
Fellahoğlu burada sanırız yapacak başka da bir şeyi olmadığı için yasal olmayan bir icraat içine girdi meclis üyelerini de buna ortak etti…
Peki Fellahoğlu bu yasaya göre nasıl suç işliyor?
Yeniden borçlanarak!
Burada borçların yeniden yapılandırılması filan yok…
Yakın Doğu Bankası’na olan overdraft borcu kapatmak için bir başka bankadan borç alıyor. Sonra da overdraft limitini kullanarak yeniden borçlanıyor. Maaşları da öyle ödüyor!
Daha doğrusu maaşları öder gibi gözüküyor!
Güzel manevra! Zekice!
45/2011 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetim Yasası’nı ihlal ediyor…
İyi de sayın başkan, borcu borç ile kapatmak bu yasaya aykırı…
Hadi borcu borçla kapattınız da, yeni bankanın borcunu nasıl ödeyeceksiniz?
Buna ancak yağmurdan kaçarken doluya tutulmak denir…
Borcu borçla kapatmak da daha büyük felaketlerin habercisidir!
Hadi bugünü kurtardınız, peki yarını hiç mi düşünmezsiniz?
Benden söylemesi; bu icraatın altına karar alırken veya uygularken imza atanların tümü aynı suçu işlemiş sayılır.
Uyarmadı demeyin!
Okur Şikayeti;
Hastanede park yeni sorunu!
“İyi günler Levent Bey.
Bir yakınım hastanede yattığı için, bir haftadır her sabah hastaneye gitmek zorundayım. Fakat o kadar çok araba var ki park etmeye yer bulamıyoruz. Zaten var olan park yerleri de çizilmiş olmadığından (veya silinmiş de olabilir) herkes gelişigüzel bir şekilde park ediyor. Yanlış parklardan dolayı, yer olsa da geçip girmenize imkan yok.. Ne giriş belli ne de çıkış. Bu konuya da bir el atarsanız seviniriz.”
(Bir vatandaş)
Yozcu: Kovulmadım!
,
“Bu gün ( 11 Ekim 2013 Cuma) Güneş Gazetesi'nde "Maliye Bakanlığı'nda Rezalet" Başlığında hakkımda doğru olmayan bir haber çıktı.
Haberde Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Hakan Yozcu, Maliye bakanlığı Hazine Dairesi Müdürü Fatma Görener tarafından odasından kovulduğu haberi yer aldı. Asparagas olan bu haber gerçeklikten tamamen uzaktır.
Dün, personelimin tahsisat ödeneği konusunda bir sorunu çözmek için Hazine Ve Muhasebe Müdürü Sayın Fatma Görener'i randevu almadan ziyaretine gittim. Gittiğimde odasında misafiri vardı. Sekreterine görüşmek istediğimi söyledim. Sekreteri de odaya girerek dileğimi iletti.
Döndüğünde Fatma Hanım'ın "Özür dilediğini, şu an misafiri olduğunu ve hemen ardından da çok önemli bir toplantısı olduğunu, müsait bir zamanda beni, kendisinin arayacağını ve uzun süreli görüşürsek sonuca daha iyi varabileceğimizi" söyledi.
Ben de anlayış göstererek daha odasına girmeden ve kendisini göremeden ayrıldım. Bütün olay bundan ibarettir. Yoksa odasına girmek, tartışmak ve kovulmak gibi aslı olmayan bir olay gerçekleşmemiştir.
Daha önce köşe yazarlığını yaptığım Güneş gibi çok ciddi bir gazetenin olayı bana sormadan ve benden teyit almadan yayınlaması beni derinden üzmüştür.
Gerek ben, gerekse Fatma Görener Hanım zan altında kalmıştır. Bu durumun düzeltilmesi beni memnun edecektir…”
(Hakan YOZCU)
GÜNÜN FOTOGRAFI