Emine Dizdarlı ezber bozunca!

İki açıklama da önümde…
Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı gayet sade bir dille soruyor;
11 milyon Dolarlık bir iş için niye ihaleye çıkılmadı diye!
Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ise köpürüyor…
Niçin konuyu kendisine ulaştırmamış da basına taşımış!
Cevap gayet basittir;
Emine Dizdarlı eski yönetimlerin aksine şeffaf bir icraat yapmış ve perde gerisinde her ne yaşanıyorsa bunda kamuoyunun da bilgisi olması gerektiğini sağlamıştır…
Kısaca ezber bozmuş, şaibeli işlerin takipçisi olacağı mesajını vermiştir!
Tahsin Ertuğruloğlu ile dostluğumuz bize göre bakidir ama bu yazdıklarımızdan sonra bize kızar mı gücenir mi bilemeyiz!
Umarız bunu yapmaz…
Ertuğruloğlu burada yanlış yapmıştır!
Devletin bağımsız organının başında bulunan bir zatın açıklamasından belli ki çok rahatsız olmuştur!
Haklıdır çünkü eskiden bu işler böyle yapılmaz, soruşturma dosyaları hazırlanır ama bir türlü açılmazdı…
Eskiden yapanın yanına kalan bir düzen vardı şimdi Emine hanım bu düzeni bozdu ve haliyle Tahsin beyde de bur suçluluk psikolojisi oluştu…
Tahsin bey dün meclis kürsüsünde de epey sinirli tavırlar sergiledi!
Hem Emine hanıma yüklendi hem de kendisini eleştiren muhalefet milletvekillerine…
Oysa ben kendisinden beklerdim ki 11 milyon Dolar gibi çok ciddi bir işin neden ihalesiz yapıldığını açıklasın ve hem kendini bu işten sıyırsın hem de Emine Dizdarlı’nın ağzının payını versin ve sustursun…
Ama yapmadı, yapamadı!
Çünkü bu işin savunulacak hiçbir yanı yoktu ve bunu da pek ala en iyi kendisi biliyor…
Onun yerine ben olsam Emine hanımın müthiş iddiaları sonrasında bir gece boyunca hiç uyumaz ve ferman gibi bir açıklama yazıp açıklardım…
Ama dedik ya bu işin açıklanacak hiçbir yanı yok!
Sevgili Tahsin Ertuğruloğlu;
Eminim ki bu işin ortaya çıkacağını hiç hesaba katmadan böyle bir işe giriştiniz!
Hatta diyebilirim bu olay Tahsin beyi de aşan bir olaydır ve kendisi dik duramamış ve aksine böyle yanlış bir olayın destekçisi konumuna gelmiştir…
Bunların daha ayrıntılısını önümüzdeki günlerde buradan sizlerle paylaşacağım!
Zira bu olay çok daha vahim bir konudur ve birileri bizim bakanları kullanarak rant elde etme peşindedir…
Ne yazık ki bizimkiler ise buna karşı çıkacağına aksine destek olmakta ve bu da yetmezmiş gibi devletin bağımsız organlarını suçlama yoluna gitmektedirler!
Emine Dizdarlı’ya gelince;
Kendisini böyle bir açıklama yapıp perde gerisini aralamaya başladığı için gönülden tebrik ederim…
Artık bazı makamların ezber bozan icraatları bile gelecek için bize umut vermektedir!
Dizdarlı’nın da dediği gibi artık vatandaşın devletine ne güveni ne de saygısı kalmıştır…
Her şey perde gerisinde tezgahlanmakta ve yüksek yerlerden gelen talimatlarla yasa dışı yollarla yapılmakta ve bizim ilgili organlar ise uyumaktadır!
Bu ülke ne kadar fazla Emine Dizdarlı’ya sahip olursa önü o kadar fazla açılacak ve yolsuzluk ve arsızlık yapanların cesareti kırılacaktır!
 
 
Tabelalar kalkacak ama!
 
Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu anayollardaki tabelaların kaldırılması için bir girişim başlatmış ve biz de bunu desteklemiştik…
Hatta yapılan son açıklamada tarih de verilmiş ve 15 Ocak’a kadar kaldırılmayan tabelaların bakanlık tarafından kaldırılacağı açıklaması yapılmıştı.
Ama bu konuda bazı ihbarlar almaya başladık!
Bize gelen haberlere göre bu tabelalar yerinden söküldükten sonra hemen çok yakınlarına yenileri yapılacakmış ve bunun için de ilgili şirket belirlenmiş bile!
Takipteyiz haberleri olsun!
 
 
CTP’nin düştüğü duruma bakın!
 
Dün Diyalog Gazetesi’nde Alihan Pehlivan yazdı;
CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat’a, Türkiye Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş ile görüşsün diye UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün aracılık yapmış ve görüşme de öyle gerçekleşmiş…
Oysa CTP Genel Merkezi’nden yapılan basın açıklamasında Ankara ziyaretinin resmi bir yanı olmadığı açıklanmıştı…
Demek ki yanılmamışız;
Talat bir konferans için filan değil Türkeş ile görüşmek için gitti!
Ya da öyle değilse lütfedip bir açıklama yapsınlar…
 
 
Ziraat Bankası da modaya uydu!
 
En çok iş yapanlar onlar en fazla para kazananlar yine onlar…
Buna bir itirazımız yok!
Ama haybeye para kazananlar da bankalar olunca vatandaşın ağrına gidiyor artık…
Bir okurumuz dün Ziraat Bankası Gönyeli şubesine gitmiş kredi taksitini yatırmak için, çünkü evi bankanın sadece 50 metre uzaklığında.
Bankanın merkez şubesinden kredi aldığını onun için 30 TL’lik masraf ödenmesi gerektiğini söylemişler…
Hani bazı bankalar yapardı ve şubeler arasında olan işlemlerde masraf alırlardı, Ziraat Bankası da bu modaya uymuş ve kendi müşterileri olsa artık yapılan işlemlerde 30 TL zorunluluğu getirmiş…
Hadi diğerlerini anlarız da Ziraat gibi köklü bir bankaya yakıştıramadık!
 
 
 
“Şahane mağdurlar!”
 
“Herkesin sistemden kaynaklanan mağduriyetlerden bahsettiği ve sistemin mağduru olanları kendi sorumluluklarıyla yüzleşmeye davet etmeksizin adeta yücelttiği ortamlarda, aklıma Adorno'nun şu cümlesi gelir: "Şahane mağdurların yüceltilmesi, sonuçta onları mağdurlaştıran sistemin yüceltilmesinden başka bir şey değildir".
 
(Tufan ERHÜRMAN)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Emine DİZDARLI, biraz sert bir üslup kullansanız da siz doğru olanını yaptınız. Ama ihalesiz iş olayı sizin bildiğinizden çok daha fazla şeyler var. Yakında bunların hepsi sizinle paylaşacağız…Cesaretinizde dolayı tebrik ederiz!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, uzun yıllardır siyasetle uğraşıyorsunuz ve en büyük özelliğiniz temiz ve dürüst olmak. Bu kez başkalarını kıramadınız ve yanlış olan şeyleri destekleyerek kendinize de riske soktunuz. Sizin adınıza üzüldük!
Sayın Murat CİVELEK, Dipkarpaz İlkokulu öğretmenlerinden birisi olarak sabahları okula sürekli geç gittiğiniz konusunda şikayetler almaya başladık. Bu konuda babanıza güveniyorsanız hata yaparsınız. Takipteyiz bilesiniz!
Sayın Mehmet Ali TALAT, Tuğrul Türkeş ile yapılan toplantıyı Hüseyin Özgürgün’ün ayarladığı iddiaları ortaya atıldı ve tek kelimelik bir açıklama bile yapmadınız. Yani koca parti ne günlere düştü değil mi?
Sayın Mehmet Salih GÜRKAN, bazı şube müdürü arkadaşlar aradı son günlerde kurumda resmen terör estiriyormuşsunuz. Biz sizi gayet mülayim ve ılımlı birisi olarak tanımıştık ama acaba yanıldık mı dersiniz?
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Salı akşamı Girne’de Archway Restoranda hem UBP’li hem de bağımsız belediye başkanlarına bir yemek verdiniz ve çok özel konulara girdiniz. Acaba diyoruz bağımsızları transfer etmek için düğmeye bastınız?
Sayın Talip ATALAY, Filistinli bir genci bölge müftüsü yapınca din adamları artık isyan noktasına gelmiş. Bu arada yine bazı din adamları sizi camilerde görememekten şikayetçi oluyorlar haberiniz olsun istedik…
Sayın Fırat ATASER, önceki akşamki yemekte  Hüseyin Özgürgün en fazla da sizinle ilgilendi diye duyduk. Hayırdır ciddi kararlar arifesinde misiniz yoksa? Bu arada aylık bir gazeteye verdiğiniz 3 bin TL meclis üyelerinin tepkisine neden oluyor bilesiniz.
Sayın Cemil KARZAOĞLU, yayınlarımızdan sonra dairede kayıt dışı ağaç kesen ve satan çalışanların peşine düştüğünüzü memnuniyetle öğrendik. Çok yakında size isimleri de vereceğiz hiç merak etmeyin olur mu?
Sayın Cemal ÖZYİĞİT, başka partilerden olsa anlarız ama TDP’den toplu istifalar olunca garibimize gidiyor. Hayırdır yine kimi memnun edemediniz de kırgınlıklar başladı. Ya da bu istifaların başka bir olayla ilgisi var mı?
Sayın Mustafa ŞENER, vatandaş sizi Halkın Partisi’nin kurucular listesinde göremeyince bayağı merak konusu oldu. Acaba diyoruz milletvekili adayı olacaklara ayrı bir muamele mi uygulanacak? Hadi bakalım hayırlısı!
Sayın Kudret ÖZERSAY, ilk günlerde yoğun tepki almaya alışmak durumundasınız. Bu kez de vatandaş basın toplantısında niçin KKTC ve TC bayraklarının olmadığını soruyor. Kızmak yok, siyaset böyle bir şey!
Sayın Aslan BIÇAKLI, 60’ncı yaşınızı kutlar sağlıklı ve mutlu nice yaşlar temenni ederiz. Aman moralinizi bozmayın şu anda en fazla 50 gösteriyorsunuz. Allah sevdiklerinizle birlikte size uzun ömürler nasip etsin…
Sayın Emine SOLYALI, aylardır beklenen minik Asi dünyaya merhaba demiş ve siz de böylelikle babaanne olma şerefine nail olmuşsunuz. Anne ve babayı kutlar size de artık bol örgülü günler nasip ederiz. Patik örmesini biliyorsunuz değil mi?