Çok sık rastlanan şikayetlerden bir tanesi daha...
Hem büyük sıkıntı yaratıyor, hem çelişkilerle dolu hem de düşündürücü!
Göz bebeğimiz olan mahkemelerde alınan bir takım kararlar ne garip ki bazen uygulanamayabiliyor...
Birgül Güler adlı hanımefendi aradı gözü iki çeşme anlattı;
A.D. adlı eşinden bir süre önce boşanmış 5 yaşındaki erkek çocuklarının velayeti de kendisine verilmiş...
Her ay 500 TL de nafaka ödeyecekmiş baba, ödemelerde filan sorun yok!
Hatta bu rakamın çok üstünde ödeme yapıyormuş oğlu için...
Buraya kadar her şey güzel ve normal!
Ama bundan sonrası işte biraz karışık ve sıkıntılı...
...
Birgül hanım ikinci evliliğini yapmış ve başta iyi giden her şey kötü gitmeye başlamış...
Babanın tavırları birden değişmiş!
Kurban Bayramı dolayısıyla aldığı çocuğu annesine vermemiş...
Daha da ileriye giderek tehditler savurmaya başlamış;
"Bu çocuğu İngiltere'ye kaçıracağım..." da bunlardan bir tanesi!
Aslında 5 yaşındaki çocuğu yasal yollardan annesinin imzası olmadan Güney'e bile geçiremez ama...
Olur mi olur, adam kafaya bir kere taktıysa bir yolu da elbet bulunur!
...
Anneye sordum, 'polise gittin mi' diye?
Gitmiş şikayette bulunmuş...
Ama şikayet dilekçesini almamışlar bile!
Çünkü ne tuhaf yasalar buna engel...
Elinde kapı gibi mahkeme kararı olduğu halde yasalar diyor ki;
Eğer eşlerden birisi velayeti kendinde olduğu halde çocuklarda sorun yaşanırsa yine mahkemeye gitmek zorunda!
Elde mahkeme kağıdı var ama ortada çocuk yok, yine mahkemeye gideceksin...
Peki bu arada mahkeme süreci aylarca süreceğinden baba çocuğu gerçekten de yurt dışına kaçırırsa bunun hesabını kim verecek?
...
Dün konuyu bir kaç avukat arkadaşla da görüştüm, ne yazık ki kanunlar bizde böyleymiş...
Hatta onlar da bu sorunu meslek hayatlarında sıkça yaşadıklarından şikayeti oldular!
Garip bir hukuk sistemimiz var demek ki...
tek tük değil çok sık yaşana vakalar bunlar!
Ve daha önemlisi anne ve baba arasındaki sürtüşmelerden en fazla zararı gören masum çocuklar oluyor...
Eğer yeni bir çalışma yapılmazsa da bu olayların ardı arkası kesilmeyecektir!
Taşımacılığı veliler ödeyecek...
Girne'den Ahmet Şanverdi adlı yurttaş aradı...
Çocuğunu Oğuz Veli Ortaokulu(n yazdırmış.
Şimdiye kadar hiç görülmeyen bir belge koymuşlar önüne ve 'imzala' demişler!
İmzalatmak istenilen belge taşımacılık belgesi...
İmza yoksa kayıt da yok!
Demek ki perde gerisinde bur takım kararlar alındı ama bunlardan kimsenin haberi bile yok...
Belli ki bakanlık artık öğrenci taşımacılığından elini çekiyor ve bunun yükünü velilere bırakıyor!
Öğrenci ilgisi azalıyor mu?
KKTC üniversitelerinde bu sene 10 bin civarı kayıt boş kalmış...
Belki kimsenin ilgisini çekmeyebilir ya da sudan sebeplerle geçiştirmek istenebilir ama...
Son yıllarda turizmin bile önüne geçen eğitim sektörü artık belli ki bir takım mesajlar vermeye başlamıştır!
Bunun gerekçeleri mutlaka bilimsel olarak araştırılmalı ve tartışılmalı, alınacak önlem varsa da alınmalıdır...
Sonra dizleri dövmemek için!
Ne ilgi ama!
Aslında günler önceden yazılıp çiziliyordu...
Hem bizim medyada hem Türkiye de hem de dünyada!
İphone 8 nasıl olacak, özellikleri ne, fiyatı ne filan...
Sonunda dün açıklandı!
Hem de canlı yayınlarla filan...
Bunun adı bize göre tamamen bir çılgınlık!
İki küçük değişiklikle yeni projeler yaratıp insanları böyle uyutuyorlar ya...
Biz de sürü gibi bunun peşinden koşuyoruz!
Sadece merak işte?
Niçin kan vermiyoruz?
Eskiden bu ülkenin kan sıkıntısı yoktu...
Özellikle asker bazı dönemlerde binlerce şişe kan verir ve kan bankasında sıkıntı çekilmezdi!
Tüm çağrılara rağmen yeterli miktarda kan bağışı yapılmıyor...
Oysa sağlık bir insanın kan vermesi kendi sağlığını da olumlu olarak etkiliyor!
İyi de başlatılan kampanyalara neden bu kadar az ilgi oluyor...
Yoksa sosyal sorumluluklarımızı mı kaybediyoruz?
Tüp gaz zammı neden geri alındı?
Kararı olumlu bulduk ama kafalarda soru işaretleri duruyor...
Bakanlar Kurulu tüp gaz zammını geri aldı ya!
Haberlerde 'müdahale etti' diye geçti...
Nasıl müdahale etti?
Üreticilere fark ödedi mi?
Ödemediyse üretici zararını nasıl karşıladı...
Yoksa zara yoktu da keyfi bir zammıydı?
Uyuşturucu böyle önlenir mi?
Uyuşturucu satışı ve kullanımı ülke çapında her geçen gün artarken narkotik bir şekilde görevini yapıp tacirleri kıskıvrak yakalıyor...
Ama özellikle gençlerde uyuşturucu kullanımının önüne bir türlü geçilemiyor!
Bizde uyuşturucu ile mücadele örgütünün çalışmalarının ise nasıl sonuç verdiği bilinmiyor..
Bir takım etkinlikler yapılıp farkındalık yaratılmaya çalışılıyor da konuya bilimsel yaklaşan birileri var mı?
Hele de okullarda bu konuda önlem alınıyor mu?
Akıncı Güney'e geçiyor mu?
Bizimkisi sadece merak...
Cumhurbaşkanı Akıncı zaman zaman Güney'e geçiyor mu, orada Anastasiadis ile zivaniya ya da kahve içiyor mu?
Ya da görüldüğü taktirde eleştirilir diye çekiniyor mu?
Zira bu işer sadece resmi görüşmeler ya da toplum önünde yapılmakla bir sonuca ulaşmıyor...
Hem kendi Güney'e geçmeli, hem de Anastasiadis'i Kuzey'e davet etmeli ve resmi olmasa da ilişkiler buzdolabına konulmamalı...
MESAJ KUTUSU
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, dün sabah tüm bakanları Başbakanlıkta toplayınca vatandaş olağanüstü bir şeyler olduğunu zannetti ve epey meraklandı. Sonra toplantının okul saatleri ile ilgili olduğu orta çıktı. Bu arada hükümet ortağınızla bu saat uygulamasında ters düştüğünüz iddiaları yapılıyor, doğru mu?
…
Sayın Ferdi Sabit SOYER, şimdinin FETÖ için çok önce yazdıklarınız ve görüşleriniz yeniden ısıtılıp vatandaşın önüne konulmaya başlandı. Bu yüzden yeni bir açıklama yapmanız artık şart oldu değil mi?
…
Sayın Ersan SANER, bazı belediyeleri kayıt dışı olarak mevsimsiz işçi çalıştırdığın yönünde şikayetler yapılmaya başlandı. Bazı belediye başkanları bu konuda sizin görüşünüzün ve onayınızın alındığını söylüyorlar, Ankara dönüşü bir ilgileniverin olur mu?
…
Sayın Emine DİZDARLI, devletin engelli istihdamı konusunda yasalara riayet etmediğini ve söz konusu oranı uygulamadığını biliyor musunuz? Konu engelli insanlarımız tarafından hayati önem taşıyor, ilginizi esirgemeyeceğinizden hiç kuşkumuz yoktur…
…
Sayın Ersin TATAR, ada çapında ziyaretlere başlayıp bir de parti içi muhalefet yaptığınız için son günlerde fazla göze battınız. Yine de iş karıştırıcılara aldanmayın deriz, bazıları sizi engel gördükleri için göz dağı vermeye çalışıyorlar…
…
Sayın Sibel SİBER, saat uygulamasının kış mevsimine göre değiştirilmesi konusunda daha baskıcı olmanız gerekiyor. Zira bizimkiler daha Türkiye’de bile açıklanmadan ne olur ne olmaz deyip açıklayıp bunun gerekçesini bile halka anlatamadılar…
…
Sayın Kemal DÜRÜST, bakanlık olarak yapacağınız icraatları aylar önce değil de icraatı yaptıktan sonra açıklarsanız kamuoyunda çok daha iyi bir izlenime sahip olacaksınız. Zira vatandaş bu sıralar size fena halde takmış vaziyette…
…
Sayın Anıl ARI, IMF’de resmi olarak göreve başladığınızı memnuniyetle öğrendik. Önümüzdeki süreçte büyük başarılara imza atarak kendinizden fazlasıyla söz ettireceğinizden kuşkumuz yoktur. Yolunuz açık olsun…
…
Sayın Derviş EROĞLU, bazı UBP’li ilçe başkanı ve partililerin dün gizli bir toplantı yaptığını ve sizin partiden elinizi çekmeniz için bir takım girişimlerde bulunduğunu biliyor muydunuz? Hele de bazıları bir zamanlar makamınızda esas duruşta olanlardı…
…
Sayın Serhat KOTAK, pek muhterem merhum İsmet Kotak adına artık bir vakıf kurmanın zamanı gelmedi mi? Zira onun adını yaşatmak ve unutturmamak için ailenin bir adım önde olması gerekiyor. Zira bizim devlet bu konularda fazlasıyla vefasız ve duyarsızdır…
…
Sayın Yusuf KISA, gazetenin promosyonunu artırarak daire vermeye başladığınıza göre mesleği çok sevmişe benziyorsunuz. Bakalım daire sahibi olmak isteyenler bu kampanyaya yeteri kadar destek verecekler mi?
…
Sayın Metin ATAN, Ukrayna’da bir takım sendikalarla ilişkileri sıcak tutmak için bir takım ziyaretlerde bunma kararı almışsınız. İlk ziyaret sonuçlarını merakla bekleyeceğiz bakalım ne gibi işbirliklerinde bulunacaksınız…
…
Sayın Cengiz ERÇAĞ, evlat sevgisi insanı mezuniyet için nerelere kadar götürüyor değil mi? Oralara kadar gitmişken havalar burada serinlemeden dönmeyin deriz, zira pastırma sıcakları fena halde yakıyor…
…
Sayın Özdemir BEROVA, anlaşılan o ki bundan böyle öğrenci taşımacılığı ücretlerini de veliler ödemek zorunda kalacak çünkü kayıtlarda bu konuda kendilerini belge imzalatılıyor! Bu konuda epey tepki alacağınızdan hiç kuşkunuz olmasın!
…
Sayı Anıl KAYA, profil resmi bir hayli etkileyiciydi ama kavurucu sıcaklarda kışlık elbise olunca milletin içi daraldı. Daha yaza uygun bir kıyafet tercih edin deriz, zira devletin bürokratı hep göz önündedir…
…