EĞİTİM BAKANI GÖREVİNİ HATIRLARSA!
Hiçbir şey yokmuş gibi her
gün kabullerini altın tepsinde servis ediyorlar basına…
Üzücü olan da dünya kadar sıkıntının halen devam etmesi ve bu görevde olan bakanların sıkıntıları hiçe sayarak, görmezden gelmesi.
Ne üzücüdür ki bir zamanlar öğretmenin kutsal olduğu yılların geride kalması, aşkla okula giden öğrencilerden de eser kalmaması...
Ama sayın bakanımız Kemal Dürüst oturmuş koltuğa halen hiçbir icraat yapmadan kabullerle gün geçiriyor. Yıllardan beridir Gazimağusa’da bulunan Alasya İlkokulu’nda öğretmen eksikliği gündeme gelmiş ve bu öğretmen eksikliğinin artık yaşanmayacağını dile getirmişti sayın bakan. Ama gel görün ki sınıf öğretmeni halen hem müzik öğretmenliği yapıyor, hem Türkçe dersi veriyor hem matematik dersi. Yani çocukları okutacak öğretmen yok. Aileler hariç kimse bu durumdan rahatsız değil. Aileler çocuklarını devlet okullarında eğitim almaları için gönderirken, oradaki öğretmenlere güvenerek gönderiyor. Ama okullardaki yetersiz öğretmen sayısı maalesef öğrencilerle bire bir ilgilenilmesine el vermiyor. Yani öğrenciler yeterli eğitim alamadan koca bir yılı geride bırakıyor. Ama bu durum dediğim gibi bakanlık koltuğunda oturan Kemal Dürüst’ü hiç mi hiç rahatsız etmiyor.
Ülkemizde hızla artan özel okul sayısı, günden güne artan okul ücretleri, dershaneler ve özel öğretmenler tüm bu başıboşluğun nedenidir. Maddi durumu iyi olan aileler çocuklarını hiç düşünmeden özel eğitim almaları için özel okullara gönderiyor. Hatta daha da ileriye giderek, özel okullarda özel derslerle takviyelerle çocuklarını geleceğe hazırlıyorlar. Ama maalesef devlet okulunda eğitim almak zorunda kalan orta halli vatandaşların çocukları özel okula gidemedikleri gibi özel ders de alamıyor. Böylelikle yetersiz eğitim veren devlet okulları ile ileri düzeyde eğitim veren özel okullarda eğitim alan öğrenciler arasında uçurumlar oluşuyor, gelecek kaygısı böylelikle devlet okullarında eğitim alan öğrencilerin aileleri de tedirgin bir şekilde çocukları için endişe içerisinde okullardaki öğretmen yetersizliğinin giderilmesini bekliyor.
Bakanımız da sağolsun hergün kabulleri ile gün geçirip, vakit dolduruyor. Sayın bakanın devlet okulunda eğitim alan bir çocuğu olmadığı sürece okullardaki öğretmen eksikliği çok da umurunda değil. Yetersiz alt yapıların yanında yetersiz öğretmen sayısı okulların içler acısı halini ortaya koymaktadır. Burada öğretmenlerimize de yazıktır. Özel okulda eğitim veren öğretmenle devlet okulunda eğitim veren öğretmenin farkı yoktur, tek fark sağlanan olanaklardır.