EGE SEMALARI: YUNANLI KOMUTANLAR ÇOK GERGİN
Yunanistan Genelkurmaylığından ulaşan son bilgiler yukarıda temas ettiğimiz olumsuz tabloyu tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor. Ege Denizi'nde son dönemde yaşanan gerginlik ve huzursuzluk yeni boyutlar kazanırken, işler iyiden iyiye içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Kıbrıs'ın karasularındaki doğalgaz rezervleri yüzünden yaşanan gerginlik hepimizin malumu. Bu gerginlik nedeniyle Kıbrıs müzakereleri çökmenin eşiğine gelirken, Ege'de Türkiye ve Yunanistan orduları arasındaki gerginlik yeni boyut kazanmakta.
Kimliği bizde saklı, Yunanlı bir kaynak yukarıda arz ettiğimiz gerginliği şu şekilde gözler önüne seriyor: 'Bilindiği üzere 2006 yılından beri iki genelkurmaylık arasında Ege'deki gerginliğin kontrol altına alınmasına yönelik bir konsensus bulunmaktaydı. 2000'li yılların ortalarında, Ege semalarında Türk ve Yunan jetleri çarpışmış ve bu çarpışma ardında ölü bir Yunanlı pilot ve kazazede Türk pilotlar bırakmıştı. Bu vukuattan sonra, iki genelkurmaylık tansiyonu kontrol altına almak için bazı önemli adımlar attı. Atina ile Ankara arasında telefon ve iletişim hatları tesis edildi. Ege'deki askeri uçuşlar kontrol altına alındı. İki ülkenin savaş uçakları birbirlerine yaklaşmamak için azami gayret sarf etmeye başladılar'.
Kaynağımıza göre bu olumlu tablo Kıbrıs'taki gerginliğin artmasına dek gündemdeki yerini korudu. Ancak, Kıbrıs'taki enerji rezervleri yüzünden başlayan gerginlik ile beraber, Ege'de aniden işler kontrolden çıkmaya başladı. Kaynağımıza bir kez daha kulak verelim: 'Kıbrıs'taki gerginliğe paralel olarak, Ege'nin semalarında Türk ve Yunanlı pilotlar tehlikeli bir şekilde birbirlerine yaklaşmaya başladılar. Ege'nin gri şeritlerinde, Türk ve Yunan hücumbotları köşe kapmaca oyunu başlattılar. Aynı dönemde, iki ülkenin savaş uçakları sınırları ihlal etmeye başladılar. Son haftalarda Türk savaş uçaklarının ve gemilerinin tacizleri Atina'da karikatürize edilmeye ve espriye dönüşmeye başladı. Ancak, Yunanlı komedyenlerin 'Türkler Ege'de gezintiye ve tatile çıktı' türündeki esprileri Yunanistan Genelkurmayında yankı bulmuyor. Son olaylar yüzünden Yunanlı generaller çok gergin. Elleri tetikte, her an her şey olabilirmişçesine hareket ediyorlar'.
Yunanlı komutanların gerginliğinin arka planında ne yatıyor? Bu sorunun cevabı son saatlerde Atina'da vuku bulan önemli siyasi gelişmelerle alakalı. Pazartesi günü büyük ihtimalle Yunanistan hükümeti devrilecek. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üçüncü turunda, hükümetin 180 sandalye bulup cumhurbaşkanı seçmesi artık mucizeye kalmış durumda. Böylesi bir ortamda, Yunanlı generaller bir teorem çerçevesinde hareket ediyorlar: 'Yunanistan'daki buhranı fırsat bilen Türk komutanlar Atina'nın sabrının sınırlarını zorlamaya çalışıyor'.
Atina'dan bizlere ulaşan özel bilgiler oldukça kaygı verici. İki ülke ile beraber Kıbrıs sürdürülemez bir krize sürüklenmekte. Ekonomik, siyasi ve sosyal krizin pençesindeki Yunanistan ile Kıbrıs, Kürt Sorunu'nda çok gergin günlerin beklediği, güney sınırlarının alev aldığı, içteki siyasi gerginliğin yükselişe geçtiği Türkiye yeni maceralara kucak açmak üzere. Tam bu noktada, geçtiğimiz saatlerde Kıbrıs Türk liderliğinden gelen 'Barbaros ay sonunda Kıbrıs'tan ayrılabilir' mesajı özel bir anlam kazanıyor. Ege'de ve Kıbrıs'taki gerginliğin bir an evvel kontrol altına alınması lazım. Savaş ve araştırma gemilerinin Kıbrıs'tan çekilmesi ve Kıbrıs Müzakerelerinin tekrardan başlaması bu açıdan gayet yerinde bir başlangıç noktası teşkil edebilir.