UBP Lefkoşa milletvekili ve UBP Genel Başkan Adayı Hüseyin Özgürgün’ün Türkiye Başbakanı Erdoğan’la görüşmek üzere, geçtiğimiz pazar gününden bu yana Ankara’da randevu beklediği ileri sürüldü.
Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Bakanı Beşir Atalay ile görüşen Özgürgün’ün Erdoğan’dan randevu alabilmek için Ankara’da kaldığı kaydediliyor.
UBP çevrelerinde konuşulan bir başka iddia ise düşündürücü: CTP-BG ve DP-UG arasında koalisyon görüşmeleri olumlu sonuçlanırsa, 13. maaşların yıl sonu ödenmeyeceği ve Ankara ile KKTC hükümeti arasındaki ilişkinin gerginleşeceğine dair ciddi duyumlar alındığı, hatta bunun bizzat Ankara tarafından CTP-BG yetkililerine iletildiği öne sürülüyor.
“13. maaşı almayalım” kampanyası başlatan olur mu bilmem ama maaşlarına uzun zamandır artış almayan memurların büyük bir kısmı 13. maaşlarını birikmiş kredi kartı borçlarına ya da çocuklarının okul taksitlerine yatırıyor. Eskisi gibi 13. maaş ile yeni otomobilin peşinatını ödemek, yılbaşı kampanyalarından indirimli beyaz eşya almak gibi olanakları yok memurların.
Ancak KKTC Devleti’nin 13. maaşları ödemek üzere bütçesine para ayıramadığı da biliniyor. Olmayan bir parayı maaş olarak devlet nasıl memurlara ödeyecek? Bugüne dek 13. maaşlar Türkiye’den talep edilmeden nasıl ödenir çalışması yapan bir hükümetimiz mi oldu? Ne yapar bizim siyasiyelerimiz hatırlayalım isterseniz: Önce sendikaları Ankara’ya karşı kışkırtır, sokağa sendikaları dökerler, ardından Ankara’ya döner, 13. maaşları ödemezsek sendikaların tepkileri daha da artacak korkusu salarlar. Ankara Hükümeti de kendisine karşı oluşan tepkiler dizginlesin diye çıkarır parayı verir. En son 13. maaş ise özelleştirmeden elde edilen gelirle ancak verilebilmişti.
İddialara göre, CTP-BG, DP-UG’la koalisyona girerse Ankara 13. maaşı kesinlikle ödemeyecek. Koalisyon UBP ile gerçekleştirilirse veya UBP destekli bir CTP-BG azınlık hükümeti kurulursa 13. maaşlar ödeneceği gibi, CTP-BG’nin Türkiye-KKTC ekonomik programında bazı revizyonlara gitmesi kabul görecek.
Dolayısıyla medya önündeki koalisyon pazarlıkları işin vitrini. Vitrin arkasında yapılan siyasi pazarlıklar CTP-BG’nin iktidarını ne kadar sürdürebileceğini belirleyecek.
Pazarlıklar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın hükümeti kuracak partiler devletin giderlerini kısacak, gelirlerini artıracak adil bir projeksiyon yaratmadıkları sürece, sürdürülemez düzen bildik düzenini koruyacak. Yeni partizan istihdamları yapılacak, yandaşlar zenginleşecek, halksa her şartta daha da yoksullaşacak…