DP-UG VE TDP’YE YAKIŞTIRMADIM


En karşı olduğum şeydir siyasetin Belediye’ye ya da belediye başkanlarına karşı kullanılması.

Zaman zaman yaşanan sıkıntılar çoğu zaman siyasi algılanır ama herkesin bilmesi gerekir ki belediyecilikte siyasete yer yoktur.

Belediye seçimleri siyasi olabilir. Her başkan adayı seçime kendi partisinden ya da bağımsız parti destekli girebilir. Ama belediye başkan adayları seçildikten sonra rozetini bir kenara koyar ve belediyecilik yapmaya başlar. Belediyecilikte siyaset yoktur. Mevcut sistemin sürdürülebilmesi adına yapılan çalışmalar zaten siyasi duruşa ya da siyasi müdahalelere izin vermez. Belediye başkanlarının ana görevi belediye menfaatlerini göz önünde bulundurarak icraatlarını sürdürmektir.

Evet bugün Sayın Kadri Fellahoğlu’nun basın toplantısına gittik. Kendisinin ilk geniş kapsamlı basın toplantısıydı bu. Yani 100 günü geride bırakmanın verdiği hem mutluluk hem yorgunluk hem zorluk vardı Kadri beyin yüzünde.

Bunca yıldır belediyelerle iç içeyim ilk kez bir basın toplantısında meclis üyelerinin protestosu ile karşılaştım. Evet, basın toplantısı protestoyla başladı.

Açık ve net söyleyeyim ne DP-UG’ye ne de TDP’ye yakıştırmadım doğrusu.

Yani Kadri beye saygıdan en azından bu davranışı protesto yapacaklarına toplantıya katılmayarak ortamı germeselerdi daha iyi olurdu.

Üstelikte bu basın toplantısını CTP’ye neden mal ettiklerini de hiç anlamadım.

Boysan Boyra, CTP’nin adını zikretti ve şaibeli reklam işlerini sordu. İlginçtir ki kendisinin de seçime hazırlandığı bu dönem CTP’ye saldırmayı tercih etti ve belediyeye partiyi yani siyaseti karıştırdı. Farkında değil sanırım Sayın Boyra ama Sayın Fellahoğlu bu 100 günde tüm partilerin meclis üyelerine eşit davrandı. Suiistimale açık olan bu konunun da farkında olan bir belediye başkanı sizce bu kadar basit bit olgu içerisine düşer mi? Bırakın CTP’nin reklam işlerini sorgulamayı da siz son 5 günde daha elle tutulur olgularla uğraşın Sayın Boyra… Bu basın toplantısı bir felaketin ardından yapılan ilk açıklamaydı. Üstelikte 100 günde hem Kadri bey hem belediye çalışanlarının nelerle mücadele etmek zorunda kaldığı adına çok önemli bir toplantıydı. Bu ne Kadri Beyin şovuydu ne de CTP'nin. Bu basın toplantısı bir enkazın altından nasıl yaşama tutunur'un mücadelesiydi. Ama ne sizin ne de yanınızda yer alan diğer parti temsilcisinin, siyasete atılmak üzere olduğu bu dönem, bu durumu anlamasını bekleyemeyiz doğrusu... 

Sayın Boyra siz bunu yaparak Kadri beyin hanesine bir puan daha yazdırdınız. Bence siz TDP’nin bu dönemde neler kaybettiğini ve TDP gibi bir partinin barajı geçememek gibi bir durumla nasıl karşı karşıya kaldığını düşünün isterseniz... sonra CTP'yi...