Dersimiz trafik…

Yıllar önceydi…

Bir akşam Lefkoşa’da saat 23.00 sıralarında Ledra Palas ışıkları diye bilinen kavşakta kırmızı ışık yanmasına rağmen şeytana uydum!

Sağa, sola ve arkaya baktıktan sonra kırmızı ışık yanmasına rağmen geçtim…

Motosikletli polis nereden çıktı anlamadım bile anında önümü kesti, ehliyet, ruhsat filan!

Aldı ehliyetimi eline önce ona sonra benim yüzüme baktı…

“Size yakıştıramadım Levent bey..." dedi!

Sonra devam etti;

“Sizin bu topluma örnek olmanız gerekirken, böyle hata yapmamalısınız” 

Belli ki iyi bir ders vermek istiyordu bana!

Utancımdan yerin dibine girdim ve ‘yaz kardeşim cezayı haklısın’ diyebildim ancak…

“Lütfen bir daha tekrar etmeyiniz’ diye çok nazik bir ses tonuyla yine uyarılarda bulundu, o gün bugündür de gecenin bir yarısı olsa da ışık ihlali yapmam!

Çünkü dersimizi almıştık artık…

Peki bu anı nasıl aklıma geldi…

Dün ‘trafik’ gündemi ile toplanan Cumhuriyet Meclisi’nde Dr. Mustafa Arabacıoğlu, ‘trafik polisleri ceza yazmasın ama uyarsın’ deyince!

Doğru bir tespittir bu ama…

Gelin görün işte, son yıllarda yollarda o kadar çok trafik canavarı peydahlandı ki ne uyarmaktan anlarlar ne de başka bir şeyden!

Ne yazık ki benim gözlemlerime göre trafik polisleri ne kadar uyarsa da, para cezası yazsa da bazı insanların bilinç altına işlemiş artık trafik ihlalleri…

Hele de bunların geneli genç kesim olunca, yaptıkları hızı ve dikkatsiz sürüşleri insan gözler ile görünce insanın içini bir korku kaplıyor ve içinden şöyle diyor;

“Bu sürücüyü ileride banket dışına çıkmış ya da bir araba çarpmış görürseniz hiç şaşırmayın…”

Yine bir anı;

Yıllar önce bir polis komutanı arkadaşla sohbet ediyoruz…

Bize tabi ki bazı ihbarlar yapılıyor ve bazı gazetecilerin de çok ceza yiyip bunları sildirdikleri iddiaları var!

Konuyu gündeme getiriyorum, ‘doğrudur’ diyor…

Düşünün bir kere onlarca trafik cezası, sonra rica minnet ve sırf gazeteci diye silinen cezalar!

O zaman konuyu gündeme getirip bunların kim olduğunu yazıp yazmama arasında geldim gittim ama…

Yazsam ne olacaktı ki zaten!

Ama polis komutanı arkadaş daha da ibret verici bir konu anlattı bana;

Bir gazeteci büyüğümüz Girne’den Lefkoşa’ya aracıyla gelirken trafik polisi durdurmuş…

150 promile yakın dehşet bir rakam!

Polis kendisini dışarıya almak istemiş araçtan inmemiş, hemen telefonlar çalışmış…

Yine bir polis komutanını arayarak bu işten sıyırmak istemiş!

Gazeteci milleti sözde saygın ya, polis komutanının insafına gelmiş ve ceza yazılmamış…

Adamın kafa bulut gibi söylediği de şu;

“Ben bilmem hangi gazetenin patronuyum beni tanımıyor musun…”

Bizdeki zihniyet bu işte!

Meclis tarihinde bir ilk gerçekleşmiş ve dün ‘trafik’ konulu bir gündem yapılmıştır…

Kimin aklına geldiyse tebrik ederiz!

Ama işte biz de hep toplantılar yapılır, komiteler kurulur ama bir türlü sonuca gidilmez…

Sonuçta siyasilerin şov yapması da cabası!

1974’den sonra trafiğe Barış Harekatı’nda şehit düşenlerden bile fazla can verdiysek ve bundan hala bir ders çıkaramıyorsak bari bu gelişme bir fırsat olsun deriz…

Trafik Haftası’nda ehliyet veremeyen devlet!

Nasıl bir makineyse artık bu…

Eskiden ehliyet yenileyeceğiniz zaman gidip daireye birkaç günde alırdınız!

Şimdi ne mümkün…

Bugün git yarın gel modası bitti, bugün git birkaç ay sonra gel moduna geçildi!

Trafik Haftası’nı idrak ediyoruz ya…

Kızgın vatandaşlardan uzun bir süredir şikayetler geliyor!

Yine makine bozulmuş, yedek parça bekleniyormuş…

Yahu arkadaş bir tek makine bir devlete yakışır mı!

Bunun yedeğini de niçin alıp da bir kenara koymazsınız…

Hele de kırsaldan gelip de geri gönderilen vatandaşların isyanını bir görseniz!

Trafik Haftası kutlu ve mutlu olsun…

Bülent Ecevit Anadolu Lisesi’nde neler oluyor!

Beyaz bir araçla tipleri hayli bozuk olan iki adam okulun önüne park edip içeriye giriyorlar…

Ellerinde bir paket okul yönetimine veriyorlar!

Söyledikleri şu;

“Bu kız yakında ölecek!”

Paketin içinde bir takım CD’ler olduğu iddia ediliyor…

Sonra da iki adam ellerini kollarını sallayarak okuldan çıkıp gidiyorlar!

Soru çok;

Bu iki adam kimdir?

Paketin içindeki CD’lerde kimin ya da kimlerin görüntüleri vardır?

Okulun güvenlik görevlileri ve kameraları niye yoktur?

Konu polise intikal etmiş midir?

Sonuçta;

Okullarımızın tümü de ne yazık ki güvenlik önlemlerinden yoksundur, olası bir kötü olayda bunun hesabını kim verecektir!

Verem hastaları tedavi edilmiyor mu!

Bir mahkum yakını şikayeti;

Demesine göre Merkezi Cezaevi’nde iki mahkum verem hastalığına yakalanmış…

Tedavi edilmeleri gerekmesine rağmen bir tecrit odasına kapatılmışlar!

Dün günün son saatlerinde bu ihbar yapıldığı için çok da araştırma fırsatı bulamadık ama bugün konuyu enine boyuna mercek altına alacağız, ilgililerin haberi olsun istedik…

MESAJ KUTUSU

Sayın Taner NUSRET, UBP İskele örgütü bastırdı ve Tarım Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğünü makamına önceki gün oturdunuz, öncelikle tebrik ederiz! Ancak ne var ki halen polisin bir olayı soruşturmasında sizin de adınız geçiyor ve bu kesin sonuçlanmadan bu göreve getirilmeniz sanki de sıkıntılı olacak gibi geldi bize!

Sayın Ali BOLATCAN, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Dairesi Müdürlüğü görevinden dün itibarıyla ayrıldınız ama gerekçeleri açıklamayı daha sonraya bıraktınız! Bu açıklamayı çok fazla geciktirmeyin deriz zira bu sıralar her kafadan bir ses çıkıyor ve gereksiz yere mağdur olmanızı istemeyiz!

Sayın Osman KORAHAN, Sayıştay çalışanları için bir spor salonu yapılacağını duyan bizi arayıp birçoğu da konuyu eleştiriyor! Böyle bir projeniz var mı, bu salona diğer daire çalışanları da girebilecek mi! Vatandaş ne meraklı değil mi!

Sayın Sercan GÖRGÜNER, K.T. Sanayi Odası’nın önümüzdeki günlerde yapılacak olan genel kurulunda başkanlığa aday olacağınızı ve çok da sağlam bir ekip kurduğunuzu öğrendik. Böyle önemli bir kurumumuzda ilk kez bir kadın başkanın görev yapması ve değişim hareketinin başlaması sanayimiz için önemli bir gelişmedir, hayırlı olacaksa olsun deriz…

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, gözbebeğimiz hekimler eylem ve grev olayını biraz fazla abartınca bakanlığın şimdi çok sert tedbirler almaya hazırlandığını öğrendik! Hele de ikinci iş yapan hekimler için özel bir komite kurulmuş ve yakın takip başlamış bile, haberiniz olsun istedik!

Sayın Özdemir BEROVA, bakanlık göreviniz sırasında epey eleştiriler aldınız ama şu son Hitler benzetmesi çok da hoş olmadı değil mi! Yani sizin gibi mülayim bir kişiye böyle bir benzetmeyi nasıl yakıştırdılar biz de anlayamadık!

Sayın Derviş ÇEBİÇ, Merkezi Cezaevi’nden şikayetler bir türlü durmak bilmiyor. 2 verem hastasının tecrit odasına kapatılması ve ağzında jilet taşıyan mahkum konusunda sanırız kamuoyuna bir açıklama borcunuz var değil mi!

Sayın Aydan BAŞKURT, yaşanan son olaylar ve yapılan yorumlar da gösterdi ki bundan sonra basın ile ilişkileri biraz daha geliştirmekte yarar var! Sizin gibi görevine çok özen gösteren bir şahsiyetin başında bulunduğu kurumun eleştirilmesine gönlümüz razı olmuyor işte…

Sayın Erten KASIMOĞLU, Vatan Gazetesi’nin 27’nci yıl dönümünü kutlar başarılarla dolu nice seneler temenni ederiz. Bir de şu günlük yazılara geri dönseniz diyoruz, zira öyle bir süreçten geçiyoruz ki sizin gibi usta kalemlere en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir basın yapılanması içindeyiz…

Sayın Ahmet KAPTAN, CTP’yi geçmişte de çok eleştirdiniz ama sanırız bu en güçlüsü oluyor diye yorumlarda bulunulmaya başlandı! Ne yazık ki siyasi partiler için sendikalar muhalefetteyken hep cici çocuk olur ama iktidara gelince kimse beğenmez değil mi!

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, sizin de buyurduğunuz gibi gönül isterdi ki trafik polisleri kimseye ceza yazmasın ve sadece uyarsın ama bazıları var ki ne uyarıdan anlıyor ne de ölümlü trafik kazalarından kendine ders çıkarıyor. Bunların kesinlikle elindeki sürüş ehliyetlerinin alınması görüşündeyiz…

Sayın İsmail BENTER, Yavuz Çıkarma Plajı’nın kiralanma olayı aslında bitmedi ama şimdilik bitti gibi gözüküyor. Bu arada bazı vatandaşlar aynı bölgedeki diskoların da artık oradan çekilmesi için girişim başlatmanızı istiyor haberiniz olsun istedik…

Sayın Sermed EMİN, maşallah evinizin bahçesini cennetten bir parça haline getirmişsiniz ve bu durum komşularınızı bile kıskandırmaya başladı. Bu arada ciddi bir kilo fazlalığınızın olduğu görülüyor bakalım bu sorunu nasıl çözeceksiniz…

Sayın Rauf ATAÖV, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi’nde yaşanan bir takım olumsuz olaylar velileri rahatsız etmiş olsa şikayet mesajları son iki gündür epey arttı. Konuyu mercek altına almanız ve kamuoyunu bilgilendirmeniz bekleniyor…