Büyüdükçe artar ve değişir stres unsurlarımız, sorunlarımız.
Kimi zaman mutsuz hissederiz, kimi zaman her şey güllük gülistanlık gelir adeta.
En nihayetinde, bir vesile ile tanışırız ya da tanıştırılırız o depresyon ilaçları ile.
Doktor için yazma bahanesi, hasta için de kullanma bahanesi çoktur her nedense.
Bir bakarsınız ki, ülkemizde depresyon ilacı kullanımı rekor seviyelerde.
İlaç ve Eczacılık Dairesi verilerine göre, 2018 yılında 3 milyon 611 bin 595 kutu depresyon ilacı satıldı ülkemizde.
Kayıt dışı kullanımları da katarsak, düz hesap 4 milyon kutu diyelim.
Demek oluyor ki, ülkemizde her 2 ya da 3 kişiden biri depresyon ilacı kullanıyor.
Peki neden?
Kullananların gerçekten ihtiyaçları olduğu için mi peki?
Eğer tıbbi gerekçeleri göz önünde bulunduracak olursak, kesinlikle böyle bir iddiada bulunamayız.
Depresyon ilaçlarının tıbbi nedenli kullanımı konusu, aslında belli tanı kriterlerine bağlanmış durumdadır. Dolayısıyla, ülkemizde de bu kadar çok kullanılmasının farklı nedenleri var.
Ülkemizde depresyon ilacı kullanım oranının çok yüksek olmasının en önemli sebebi, kullanıcıların bu ilaçlara kontrolsüz bir şekilde ulaşabilmeleridir.
Diğer bir neden de, ehil olmayanların, ki hiç çekinmeden belirtebilirim, bazı psikologların bile, takip ettikleri hastalarına bu ilaçları kolaylıkla önerebilmeleridir.
Yoldan geçen bir kişinin, herhangi bir eczaneden, sıradan bir ilaç alır gibi, depresyon ilacı alması çok kolaydır.
Branşı gereği bu ilaçları zaman zaman reçete etmesi gereken bir doktor olarak, depresyon ilaçlarının, doktorlar tarafından da gereğinden çok sık önerildiğini itiraf etmem gerekir. Migrende, sindirim bozukluklarında, streste, azıcık kaygıda, birazcık üzülünce, hafiften sinirlenince, uykumuz kaçınca, kendimizi iyi hissetmediğimizde, fazladan başımız ağrıyınca, şikayetleri açıklayacak hiçbir tıbbi neden bulamayınca….ilk sarıldığımız ilaçlar oluyor depresyon ilaçları ne yazık ki!
Hal böyle olunca da, insanlarımızın depresyon ilaçları ile kuşatılması da kaçınılmaz oluyor!
‘’İyi de ne var ki bunda? Depresyon ilacı kullanan insan kendisini daha iyi hissediyor, stresi olmuyor. Fena mı? Kullanmayıp da ne yapsın?’’ gibi soruları da sormak mümkün.
Ancak, değerli okurlar, depresyon ilaçları o kadar da masum değil.
Evet, depresyon ilacını kime verseniz mutlu eder, iyi hissettirir.
Ancak, gereksiz yere kullanıldığında, kişinin en önemli silahını, stresle başa çıkabilme yeteneğini elinden alır. Genç yaşlarda, enine boyuna düşünülmeden başlanırsa, kişilik ve ruhsal gelişiminde olumsuz etkileri bile olur.
Bu ilaçlar, beynimizdeki mutluluk hormonu seviyesini artırdığı için, suni bir mutluluk dünyasında dalgalanır dururuz. Hayatımızda farklı tecrübelerle karşılaştığımızda ise, makul ve mantıklı tepkiler geliştiremeyiz. Zaman geçip de, kullanmamaya karar verip kesmeye kalktığımızda da, tıpkı bir madde bağımlısı gibi, bu ilaçlardan kurtulamadığımızı fark eder, yine kullanmaya devam ederiz.
Bu ilaçlar ayrıca, vücudumuzun ağrı algısını değiştirir. Ağrılarımızı ya az ya da farklı bir şekilde algılamamıza neden olur. Zaman geçtikçe de, vücudumuzun farklı yerlerinde, farklı ve tanımlayamadığımız huzursuz edici sinyaller almaya başlarız. Yani, bedensel algımızı bile uzun vadede değiştiren ilaçlardır bu depresyon ilaçları.
Tabii, bu ilaçların bir de alkol ve diğer maddelerle birlikte suistimali de var değerli okurlar. NE yazıktır ki, gerek üniversitelerdeki öğrenciler gerekse bazı gençlerimiz, bu tuzağa bilerek ya da bilmeyerek düşmekteler.
Konu depresyon ilaçlarından açılmışken, bir de yeşil reçeteye tabi ilaçlarımız var malum. Hele hele birisi ‘’milli ilacımız’’ Xanax! Yine belirtmeden geçmeyeceğim. Yine kontrolsüz, yine şeker gibi kullanılıyor ülkemizde.
Üstelik daha da vahimi, bu yeşil reçeteye tabi ilaçlar, özellikle Türkiye’den gelen misafirler tarafından kutu kutu alınarak Türkiye’de satılabiliyor da! Benden duymuş olmayın!
Evet değerli okurlar,
Hepimiz depresyonda olduğu için değildir bu kadar depresyon ilacı kullanmamız.
Bilinçli ve bilgili olmadığımız içindir.
Kontrolsüz ve kaygısızca yazıldığı içindir.
Depresyon ilaçlarının kuşatması altında geçiyorsa ömürlerimiz,
Yazan olarak da, kullanan olarak da, denetleyen olarak da en kolay yolu seçtiğimiz içindir…
H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899