Diyalog Tv canlı yayınında önemli açıklamalarda bulunan Serdar Denktaş, Mecliste yaşanan başkanlık seçimi krizine dikkat çekti. Yaşanan sorunun iktidar ile muhalefetin diyalogsuzluğundan kaynaklandığını belirten Denktaş, “Muhalefet ile iktidar diyalog ve istişare içinde olmak zorunda. Meclis partilerin değil, halkın meclisidir. Dolayısıyla muhalefetin de sorumluluğundadır böyle bir krizin hızlıca çözülmesi” diye konuştu.
ARTIK SİSTEMİ KONUŞMALIYIZ
Vatandaşın gündemindeki pek çok sorunun kaynağı olarak sistemdeki tıkanıklığı işaret etti. “Yaşadıklarımızın temelinde parlamenter sistemdeki ve seçim sistemimizdeki tıkanıklık bulunuyor. Birinci gündem maddesi olarak, ciddi bir şekilde sistem değişikliğini masaya yatırmamız lazım” diyen Denktaş, siyasetteki kamplaşmanın oy devşirmek için yapıldığını ve bu tartışmaların Sarayönü’nün ötesine gidemeyeceğini belirtti.
ARTIK YENİ BİR SÜRECE GİRİYORUZ
New York’ta gerçekleştirilen görüşmeyi değerlendiren Denktaş, “Kesinlikle oturmam noktasından, ajandasız adı altında ajandalı bir yemeğe dönüştü. Türkiye’nin ve Yunanistan’ın da olacağı Lefkoşa’da bir görüşme daha planlandı ve bu bizim için yeni bir süreçtir. Bizim devlet olarak ortaya koyduğumuz eşit egemen taraf olmalıyız iddiasını egemen bir şekilde ortaya koymanın yolu yine mutabakattan geçer. Görüşmelerde başka bir şey gündeme gelirken, biz burada başka bir gündemde olursak olmaz. Kimse pozisyonunu kaybetmek zorunda değil. Masaya götüreceğimiz konularda mutabık kalmak zorundayız. Aksi halde masada da bize zorluk çıkarmaya başlarlar” dedi.
RUM TARAFI TAMAMEN HAKSIZDIR
Rum tarafının gerçekleştirdiği mülklerle ilgili tutuklamalar hakkında konuşan Denktaş, “Rum tarafının yaptığı tutuklamalar BM planı olarak ortaya konulan Annan Planı dönemi mülkiyet rejiminin tamamen aleyhinedir. Bu nedenle bu noktadan hareketle karşıt bir görüş ortaya koymalıyız. Mutlak suretle Güney’de de Türk mallarının tazmini için bir komisyon kurulmasını talep etmeliyiz. Tek taraflı olmaz. Çünkü sadece Rum mal bırakmadı Kuzey’de, Türk de Güney’de mal bıraktı” diye konuştu. Böyle çalıntı mal iddiasıyla hareket ederlerse o zaman bizim de o tarafta kaldı çalıntı malımız. Bizim de Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde 74’e kadar sizin yüzünüzden çalınan geleceğimiz oldu. Doktor olacakken olamamış insanlarımız var” diye konuşarak, ortaya konulacak sayısız haklı argüman olduğuna dikkat çekti.