Son iki gündür konuşulan başka bir konu yok...
Vatandaş her zamanki gibi öfkeli!
Öğretmen ve öğrencisi arasındaki telefon mesajı yazışmalarını da ele geçirmişler...
Birbirlerine servis ediyorlar!
Çünkü bir toplum olarak bel altı konuları severiz...
Her ne kadar öfke çok büyük olsa da yine de birilerinin yazışma ve görüntüleri görünce ağzından sular akar!
Tam da tövbeler olsun dedirten psikolojik bir durumdur bu...
Öfke çok ayrı bir mesele ama ilgi ve merak da aynı paralellikte bizde!
Aslında öfkenin ardın da kuşun aklı darıda deyimi vardır birçoğunun bilinç altında...
Nasıl söz konusu öğretmeni şimdi toplum olarak bir ağızdan sapıklıkla suçluyorsak, ya içimizde ortaya çıkmayan, kendini gizlemesini bilen sapıkları ne yapmalıyız acaba!
...
Biz her gün sabahları ofise gitmeden önce uğradığımız birkaç mekanda kahve içer sohbet ederiz...
Hepsinde de sohbet aynıydı!
Ne şehitler vardı gündemde, ne hastane yangını ne de korona virüsü...
Varsa da yoksa öğretmen ve ilişkiye girdiği öğrencisi!
Bizim memleket küçük ya isimler de anında deşifre edilir...
Sülalesini bile sayarlar anında size!
Oysa adli bir haberde suçlanan kişinin mahkeme sonuçlanmadan sanık değil de zanlı konumunda olduğunu bildikleri halde...
Gün gelir de kendi başlarına benzer bir olay gelme ihtimali olduğu bile düşünmeden!
Çünkü empati denen bir olguyu henüz sindirememiş bir toplumuz biz...
...
Dün uğradığımız bir mekanda telefonda bir sosyal medya paylaşımını gösterdiler bize...
Kim diye sorunca da şöyle dediler;
Öğrencisiyle cinsel ilişkiye giren öğretmenin kayınpederi...
Milletin işi gücü kalmış sosyal medyada onu paylaşıyormuş!
Sapıklıkla suçlanan öğretmeni değil onun kayınpederini...
Nasıl bir ruh halidir ki bu!
Kayınpeder ülke genelinin de tanıdığı bir şahsiyet...
Zaten kızının kocasından yemiş bir darbe, bunalımın ucunda bir de onun resmini hem de hiç yorum yapmadan paylaşmak da neyin nesi!
Bu ülkede yargı diye bir şey var...
Konu ne olursa olsun son kararı o verir biz de saygı ile karşılarız!
İtiraz edenler de üst mahkemelerde hakkını hukukunu arar...
Eğer damat gerçekten böyle bir rezillik yapmışsa cezasını mutlak çekecektir!
Peki damat pislikse onun kayınpederini bu pisliğin içine itmek vicdanınızı hiç mi sızlatmaz...
Mobeseler hibe!
Millet artık niye kızacağını şaşırdı...
Çünkü memlekette kızacak köpürecek o kadar çok şey var ki!
Bildiğimiz tek şey de konu ne olursa olsun bu ülke insanı her seferinde bir karpuz gibi ortadan ikiye bölünüyor...
Alın size mobese örneği!
Karşı çıkan var savunan var...
Biz şahsen savunanlar listesindeyiz!
72 milletten insan olduğu bu ülkede bu sistem için geç bile kalınmıştı...
Bu arada şu parasızlıktan yakınıp ama mobese için para akıtıldığını iddia edenler için de bir çift sözümüz olacak!
Bunun için KKTC kasasından tek kuruş çıkmayacak...
Sistem Türkiye’den hibe yoluyla kuruluyor!
Onun için bundan böyle eleştiri yapılacaksa en azından para konusunu kimse gündeme getirmesin...
Bu arada bu sistemin kurulmasında kaldırım işgali olduğunu söyleyenler de yok değil!
Her görüşe saygı duyarız da bu ülkede standartlarda kaldırım yokken sırf mobeseye muhalefet olsun diye bunu gerekçe gösterenlere ne demeli!
Göz yaparken kaş çıkartmamak gerek değil mi?
Mobese istemeyenler bu ülkede bir güvenlik sorunu yaşandığı vakit sakın şikayet etmesinler...
...
Öğretmenlerin imajı...
Bakan Çavuşoğlu....
Dün bir liseye ziyarette bulunarak orada yaşanan bazı olaylar konusunda incelemede bulundu!
Bir de şöyle dedi:
“Bu ülkede öğretmen imajının bozulmasına izin vermeyeceğiz...”
İşte burada biraz durmak gerek!
Bakan Çavuşoğlu da öğretmen kökenlidir bunu zaten herkes bilir...
Öğretmenlerin çoğunu kenara bırakıyoruz ama bir kısmının imajı konusunda neyin ne olduğu da en iyi kendi bilir inancındayız!
Eski öğretmenler yeni öğretmenler meselesi yani...
Hepimiz eski öğretmenlerle gurur duyar, onları anılarımızda yaşarız çünkü bir zamanlar gerçekten onlar için eğitim her şeydi!
Şimdi o her şey gitti...
Yerine bir çoğunda hiçbir şey kalmadı!
Maddi menfaatler öne çıkınca manevi değerler geride kalmaya mahkum oluyor...