Daha önce aklınız neredeydi?

Seracılar Birliği Bakan Arıklı’yı protesto etmek için bakanlığın kapısına siyah çelenk koymuşlar…

Arıklı sebze ve meyvenin ithal edilmesi için çalışma başlattıklarını açıklamıştı!

Bu açıklamalı ha keşke Arıklı değil de Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş kelle yapsaydı daha yerinde olurdu…

Sonuçta meyve ve sebze Arıklı’nın bakanlığının ilgi alnına girmiyor!

Biz ondan daha ziyade uçak bileti fiyatları ve yeni uçak şirketi konusunda haberler bekliyoruz…

Zira kendisi açıkladı, 3 yeni uçak şirketi ülkeye geliyor, diye!

Peki sebze ve meyvenin ithal edilmesi hükümetin programında var mı?

Kesinlikle var ama bunun yükünü Arıklı sırtlandı, haliyle ilk tepkiler ona yapıldı…

Sebze ve meyvenin Türkiye’den ithal edilmesini biz şahsen şiddetle destekliyoruz…

Çok geç kalınmış bir karardır!

Çünkü ülke insanı yaz boyunda 105 TL’den domates satın almaya mecbur kalmıştır…

Peki niye zamanında ithalat kararı üretilmemiştir, bunu birileri mutlaka açıklamalı!

Karar doğrudur ama çok geç alınmıştır…

Çünkü siyaset seracılardan korkmuş, tepkileri çekmek istememiş, kurultay süreci de bunda etken olmuştur!

Bir de tabi ki narenciyede yaşanan sorunlar çözülemediği için bu yılkı hasat yerlere dökülmüştür…

Eğer gerçekten ucuz olacaksa sebze ve meyve dışarıdan getirilsin, çünkü dar gelirlinin artık gücü kalmamıştır!

Bu arada elde ya da yerde kalan narenciye de başta Türkiye olmak üzere yurt dışına ithal edilerek sektör eski günlerine kazandırılmalıdır…

Bunun için de çok ama çok becerikli yönetenlere ihtiyaç vardır!

Çok acıdır ki bizde restoranların büyük bir kısmı batma noktasına gelirken asgari ücretteki artış buna daha da tetikleyecek, çalışanını ödeyemeyenler işten durdurmalara başlayacak…

Çünkü başka çareleri kalmamaktadır!

Bir okurumuz aktardı;

Restoran harcamaları güneye kayıyor.

KKTC’de 1 döner bir ayran 500 TL’yi geçerken Rum kesiminde 10 Euro’ya bizim porsiyonumuzla bir buçuk porsiyon kebap birayla birlikte 10-11 Euro’yu geçmiyor.

3 kişi bira veya kola ile et şiş yiyerek 30 Euro’ya restorandan kalkabiliyor.

Dün Larnaka’da denize sıfır tanınmış bir restoranda 1 fırın kebabı, 1 porsiyon kalamar 2 şişe küçük şarap bir bira ve 2 kahveye sadece 30 Euro ödedik. Yani kuzeyde 2 paket dönerle ayran parası…”

Hadi bakalım ayıklayın pirincin taşlarını!

Kurultay süreci artık geride kalmıştır…

Hoş şimdi Cumhurbaşkanlığı sürecine gireceğiz ama, hükümet edenlerin hayatı ucuzlatma gibi bir sorumluluğu vardır!

Hayat da kendi kendiliğinden ucuzlamayacağına göre yönetenlerin saksıyı çalıştırmaktan başka çareleri kalmamıştır…

Bu konuda sorumluluk tamamen Başbakan ve kabine üyelerinindir!

Burada ekonomiden bahsediyoruz…

Başbakan ekonomist değil kabine üyeleri hiç değil!

Demek ki bunu gerçekleştirmek için ekonomiden anlayan beyinlere ihtiyacımız var…

Onların hazırlayacağı programlar şimdilik tek çare olarak görülüyor!

Tabi ki siyasi erk işi uzmanların inisiyatifine bırakırsa…

 

 

MESAJ KUTUSU

 

Sayın Erhan ARIKLI, sebze ve meyvenin ithal edileceğini açıkladınız da Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş Kelle’den yalanlama gecikmeden geldi. Sanırız büyük ihtimalle kabine üyeleri arasında büyük bir kopukluk ve iletişim noksanlığı var gibi geldi bize. Kelle ile bir kahve sohbeti şart oldu değil mi?

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Güzelyurt’ta bazı öğrenci yurtları binalarının en alt katına içkili barlar açıldığını biliyor muydunuz? Umarız bu konuda velilerin haberi olmaz, ortalık çok fena karışır çünkü, duruma anında el koymanızı bekliyoruz!

Sayın Ömer GÜLTEKİN, Kıbrıs Toplum ve Sağlık Bilimleri üniversitenin müteahhidi olarak binaya yangın merdiveni yapılmamasının mantıklı bir açıklaması var mı? Okulun inşaat izinlerini nasıl aldınız, bu konuda torpil yaptırdığınız yönünde ihbarlar gelmeye başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Fikri ATAOĞLU, turizmin gelişmesi için iyi niyetli gayretlerinizden kuşkumuz yoktur. Ancak artık bakanlık çalışanlarınız bile akşam yemeklerini güneyde almaya başladılar bu da gelecek için büyük tehlikedir. Bu arada siz de güneydeki restoranları ziyaret ederseniz aradaki büyük farkı görebilirsiniz…

Sayın Cemil KAZANCI, hadi devlet Teknecik bacasına filtre takma zahmetine katlanmıyor bari siz olsun Kalecik’te bir iyilik yapın da bölge insanına bir hayrınız olsun. Kim bilir belki Kıbrıs Türkü ile bu sayede yıldızlarınız da barışabilir…

Sayın Kudret ÖZERSAY, sahte diplomalar konusunda aylar önce başlatılan yasa değişikliği çalışmalarının yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığından haberini var mı? Biraz da siz karıştırın bakalım altından kimler çıkacak?

Sayın Turhan ULUTEKİN, Türkiye’deki diş kongrelerinde yerli diş hekimlerinden sadece 220 Euro ücret istenirken bizim hekimlerden yabancı sayıldıkları için 550 Euro katılım ücreti istediklerini biliyor muydunuz? Meslektaşlarınız konuya tepkili ilgililerle temasa geçmenizi bekliyorlar…

Sayın Mustafa ŞAH, Türkiye’deki televizyon kanallarının Kıbrıs Türk yemek kültürü konusunda aranan şahısları arasına girdiğinizi memnuniyetle öğrendik. Umarız yerli basın da gereken ilgiyi göstererek en azından sizi onore etmiş olur…

Sayın Mustafa KALFAOĞLU, Çin ziyareti sonrası size yakın olanlar elinizin boş döndüğünüzden şikayet eden mesajlar göndermeye başladı. Elinizin sıkı olduğunu bilirdik de bu kadarını hiç tahmin etmezdik, canınız sağ olsun sizin…