CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Derya, Ada TV’de Aslıhan Ünver’in konuğu olarak katıldığı programda değerlendirmelerde bulundu.
CTP Kadın Örgütü Başkanı ve Milletvekili Doğuş Derya, New York'ta yürütülen görüşmelere değinerek, ülkede yaratılan sosyal ve ekonomik tahribatın son bulması için şu andaki hükümetten kurtulmak; hukuk devletine ve demokrasiye sahip çıkan bir iktidarın gelmesi gerektiğini ifade etti. Kıbrıs sorununun bir an önce çözüme kavuşması gerektiğini de vurgulayan Derya, "Çözümün adı bellidir. Tüm dünyanın kabul ettiği kabul ettiği federal çözüm" ifadelerini kullandı.
-“Türkiye, batılı demokrasilerle istişare etmek zorunda”
Türkiye’nin uzun süredir ciddi ekonomik krizle baş etmeye çalıştığını kaydeden Derya, bunun en önemli nedenlerinden birinin nedeni olarak dış politikada uzun süredir yürütülen maksimalist politikaları göstererek, “Ekonomik krizi aşmanın önemli bir yolu Türkiye'nin Batılı demokrasilerle ve ekonomilerle yeniden istişare etmeye başlamasıdır" dedi. Derya, “iki egemen eşit devlet” teziyle ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararlarının ortada olduğunu da kaydetti. Kıbrıs sorununun çözümünün Türkiye ve Yunanistan başta olmak üzere bölge ülkelerine de rahatlama getireceğini belirten Derya, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye İlerleme Raporu ve G20 Ülkelerinin Yeni Delhi'de gerçekleşen toplantı sonuçlarına da değindi.
-“Adanın kuzeyi TL kullandığı için her gün fakirleşiyor”
Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin koparılmaması gerektiğini ifade eden Derya, “Türkiye şu anda diplomasi açısından yalnızlaşmış bir ülke... Bu bağlamda kendisini otokrasi bloğundan koparıp Batılı demokrasilerle istişare etmesi önemli adımlar olur. Bu adımların birinin de Kıbrıs olduğunu düşünüyorum” dedi. Adanın kuzeyinin TL kullandığı için her geçen gün fakirleştiğini ifade eden Derya, “Artık yerlilerin elinde bulunan topraklar inşaata kontrolsüz bir biçimde açıldığı için yabancıların sahip olduğu mülk, aldı başını gidiyor” diyerek, nüfusun kontrol edilemez duruma geldiğini belirtti ve göç dalgası başladığını savundu.
-“Kitaplara bilimsel temeli olmayan müdahaleler yapıldı”
Derya, “Kadına, çocuğa veya hayvana uygulanan şiddet, güçlü olanın güçsüz gördüğü üzerinde denetim kurma, iktidar kurma aracıdır. Bunu üreten bir muhafazakar kültür var” diyerek eğitime de değindi. Kitaplara hiçbir bilimsel temeli olmayan müdahaleler yapıldığının söyleyen Derya, yaz aylarında Eğitim Bakanlığı izniyle, eğitimci olmayan kişilerin camilerde kuran kursu verdiğini de anımsattı.