Çağlar; “Birleştirici ve bütünleştirici olacağım”
Dün bu köşede 8 Aralık günü yapılacağı duyurulan CTP kurultayına ilişkin olarak Yorgancıoğlu mu? Çağlar mı? Diye sormuştuk. Dün gün boyu telefonlarımız adeta kilitlendi. Her iki aday içinde çeşitli fikir ve görüşler beyan etti okuyucularımız.
Akşam saatlerine doğruda “hocam” dediğim Mehmet Çağlar aradı ve yazdıklarımdan ötürü teşekkür etti ve yaptığımız tespitlere ilişkin bir iki açıklama yapma gereği hissettiğini söyledi.
“Birleştirici ve bütünleştirici olacağım”
Yazdığımız yazıdan ötürü teşekkür ederek başladı her zamanki kibarlığı ve beyefendililiği ile söze kıymetli hocam. Dünkü yazımızda bazı isimleri sıralamıştık. O konuda bir açıklama yapma gereği hissetmiş. “-beni elbet destekleyen arkadaşlarım, partililerim olacak. Ama ben bir tarafın adayı olarak bu yarışa çıkmıyorum. Benim bu yarışa katılama sebebim, parti içinde ki gruplaşmayı hizipleşmeyi ortadan kaldırmak için. Ben bütünleştirici ve birleştirici olmak için adayım. Yoksa bir tarafın adayı olmak için değil!” dedi.
“Özkan Bey birleştirici olamadı”
CTP içinde son dönemde yaşananları konuştuk Mehmet Çağlar hocamla. Ve Özkan Beyin karşında neden aday olarak çıkacağını çok güzel özetledi telefon konuşmamızda. İşte Genel Başkan Adayı Mehmet Çağlar’ın bana anlattıkları;
“Özkan Beyin eline çok önemli ve çok güzel fırsatlar geçmesine karşın parti içindeki hizipleşmeyi ortadan kaldıramadı, bütünleşmeyi sağlayamadı, bunun için yeterli bir süre başkanlık koltuğunda kaldı. Ama buna rağmen parti hızla ikiye bölünmüş bir yapıya doğru gitti ve gitmeye de devam ediyor maalesef. İşte bu yapının önüne geçmek, parti içinde kardeşliği ve yoldaşlığı yeniden tahsis etmek için aday olmam gerektiğini düşündüm ve yola çıktım.
Ülkemiz çok hassas günlerden geçiyor. Gerek Kıbrıs konusunda gerekse iç meselelerde çok hassas bir süreç bizi bekliyor. Tüm bunları özde partimizin birbirine kenetlenmesi sonrada ülke insanının bize inanıp bize güç vermesi ile ancak başarabiliriz. Bunu yapabilmek içinde uzlaşı kültürünün tüm topluma ve partimize eğemen olması gerekiyor. İşte bu gerekçelerle aday olmam konusunda arkadaşlarımla yaptığım değerlendirme sonucu aday olmaya karar verdim.”
Gençlik meselesi…
Dün CTP içindeki yarışa ilişkin önemli bir düzeltmeyi de bir başka meslektaşım bilgime getirdi. Malum algı CTP içinde “gençler” ve “yaşlıları simgeleyen bıyıklılar” olarak iki gruptan bahsediyor kamuoyu günlerdir. Ferdi Sabit Soyer yaşlı Özkan Yorgancıoğlu ise genç. Genel algı bu kamuoyunda.
Oysa gerçek şu şekilde;
Ferdi Sabit Soyer: 62 yaşında
Ömer Kalyoncu: 63 yaşında
Özkan Yorgancıoğlu: 59 yaşında
Oktay Kayalp: 57 yaşında
Mehmet Ali Talat: 61 yaşında
Arif Albayrak: 57 yaşında
Sonay Adem: 56 yaşında
Kadri Fellahoğlu: 56 yaşında
Dr. Ahmet Gülle: 53 yaşında
Yani birilerine genç birilerine yaşlı derken bu tabloyu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ferdi Beye dinazor diyenler şimdiki başbakanın Ferdi Bey’den sadece 3 yaş küçük olduğunu unutmamalı.
Tez gerçek olursa?
Girne Amerikan Üniversitesi CEO'su ve Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Asım Vehbi'nin Doktora tezinde intihal olduğu iddia edildi. Dün gün boyu konuşulan konular arasında tez intihal mi? değil mi? tartışması vardı.
Konunun bir kere uzmanı değilim. Ancak Asım Vehbi’yi 10 küsur yılı aşkındır yakından tanırım. Bir kere Asım Hoca değil neredeyse tüm aile okumuş kafalı adamlardan oluşuyor. Her birinin kariyerini şimdi burada yazsak sayfada yer kalmaz. O yüzden konunun ne olup olmadığını anlamak için kendisini aradım ve sordum.
Haberin maksatlı ve yanlış yapıldığını söylüyor hoca. Bana kuralları anlattı ama burada uzun uzadıya yazacak değilim. 5 profesör girmiş ve her birinden tam not almış. Bunların 2’si Türkiye’den 3’de KKTC’den.
Tezinin konusu ise “KKTC’deki üniversitelerde öğrenci sayısı nasıl arttırılır ve bunun pazarlama stratejileri nelerdir” Asım Vehbi daha önce Uluslar arası Kıbrıs Üniversitesindeydi. Şimdi GAÜ’de. Ve GAÜ son iki yıl KKTC Üniversiteleri içinde en fazla öğrenciyi çeken üniversite konumunda.
Yani Asım Hoca tezinde ne kadar haklı ne kadar haksız yaptığı işe bakarsanız sonuç ortada. GAÜ son iki yılın şampiyonu.
Özkan YORGANCIOĞLU: Şu genç yaşlı işinde kamuoyu algısı her ne kadar sizden yana gözükse de gerçekte çok bir farkın olmadığı da ortada.
Mehmet ÇAĞLAR: Dünkü yazımızdan sonra neredeyse telefonlarımız kilitlendi. Meğer ne çok seveniniz varmış. Bu arada ilginç telefonlarda geldi. Mesela bir UBP örgüt başkanı siz eğer genel başkan olursanız CTP’ye geçmek istediğini söyledi. Ne enteresan değil mi?
Ünal ÜSTEL: Bayram tatili oldukça yaramış size. Belli ki iyi bir enerji depolamışsınız. Bu arada turizmci dostlarınız sizin kulaklarınızı çınlattı bayramda. Tüm otellerde boş bir yatak bile yoktu geçtiğimiz bayramda.
Ferdi Sabit SOYER: Kış girişinde bir kez daha gribe yenik düşmüşsümüz. Şu günlerde mandalina ve portakal yeni çıkıyor. Bol bol tüketmekte fayda var.
Sonay ADEM: Dün bir kez daha meclisteydiniz. Artık Pazartesi günleri sizi mecliste görmeye de alıştık. Bari eski dostlarınızı da geldiğinizde görebiliyor musunuz mecliste.
Hüseyin OSKAR: Almanya’dan ülkeye getirdiğiniz turistlerin teşvikleri ödenmediği için seferleri azaltma kararı almışsınız. Bu konuda ses çıkartmazsanız daha çok beklersiniz. Malum ağlamayana meme yok bu devirde.
Erman ÇİTİM: Ramazan Bayramında olduğu gibi Kurban Bayramında da birçok aileye kurbanlık et dağıtmışsınız. Allah kabul etsin, veren el daha çok kazansın emi…
Emir ERSOY: Emekli olduktan sonra ne yapacağınıza bir türlü karar verememiştiniz. Sonunda boyacılıkta karar kılmışsınız ve ilk iş olarak kendi evinizi kendiniz boyamaya başlamışsınız. İş bitince notumuzu vereceğiz ona göre.
Ahmet SAVAŞAN: Dün korka korka da olsa dişçinin koltuğuna oturabilmişsiniz. Önceden haber verseydiniz gelip elinizi tutardık yanınızda. Geçmiş olsun.
Serhat İNCİRLİ: Dün sabah ki programda bir arada çileden çıkıp gazeteyi yiyeceğinizi söylemişsiniz. Söz konusu grubu bir üyesi 8 maç izlemiş. Yakında gazeteye gelecekmiş o üye.
Ali BİZDEN: YDÜ’deki idareci görevlerinizden ayrılmışsınız. Okulda kalıp kalmamakla ilgili ise kararı hocaya bırakmışsınız. Sizin gibi bir hocanın yeri zor doldurulur. Umarız aradaki sorunları en kısa sürede giderirsiniz.
İrfan BATU: Çok yakında kamera karşısına geçip son şarkınıza klip çekecekmişsiniz. Bu konuda senaryo ve sponsorlarda hazırmış. Öte yandan çok yakında Genç TV’de de programlara başlıyormuşsunuz. Hayırlı ve uğurlu olsun.
Dilek KIRICI: Bayramda elini öpmeye gelmedik malum yurt dışındayız. Eğer tatlılardan gene yaparsan bu hafta sonu el öpmeye gelebiliriz.
Nejdet KIRGIN: Dün tavlada önce Barış’ı sonra Hakan’ı ve en sonunda da başkanı aynı skorla devirmeyi başarmışsınız. Demek neymiş yenile yenile yenmeyi öğreniyor insan.
Hüseyin PAŞA: Başkanım o gruba dikkat edin, o ine giren bir daha çıkamıyor zira. Fena bağımlılık yapıyor, bizden söylemesi.
Mustafa GÖÇER (Çatlı): UBP’lilere başkanım, DP’lilere başkanım, CTP’lilere başkanım. Ee memlekette herkes sizin başkanınız mı? Bizde anlayamadık başkanınızda anlayamadı…
GÜNÜN SÖZÜ
“Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyet, laik, demokratik, sosyal devlet ve hukuk devleti temelleri üzerinde bugünlere ulaşmış, önüne 100. yılda Dünya’nın sayılı büyük ekonomilerinden biri olma hedefi koymuştur. Bu süratli gelişim ve gelişen güçlü ekonomik yapı, dünya ülkelerinin takdirine şayandır ve bizleri gururlandırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ekonomik, demokratik ve uluslararası alandaki güçlü yapısı ülkemiz ve halkımızın da güvencesidir. Bu gelişimin korunması ve dünya ile rekabet edebilir hale gelmesi en büyük dileğimizdir.”
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu
BİZİM TEMEL
Temel ile Dursun yan yana oturup konuşurken;Temel elindeki aynaya uzun uzun bakıp Dursun'a "ya Dursunum ben aynadaku ha bu usagi tanirum ama cikartamirum cimdur".Dursun aynayi eline alip "a be salak usagim tabi tanirsun,ha bu benimdir da".