Bu ne biçim burs kriteri!

Devletin üniversite öğrencilerine verdiği burslar…
Yıllardan beridir tartışılan bir konudur!
Hakkı olanlar alamaz, hakkı olmayanlar yani aylık gelirleri ciddi boyutlarda olanların çocukları bir şekilde alır…
Bu konuda çok sayıda yazı yazdık, isimler de verdik, deşifre etmeye çalıştık…
Sağ olsunlar, bunların çoğu ihbar kabul edildi ve devletin ilgili birimlerini harekete geçirdi…
Şimdiye kadar hep haksız yere devlet bursu alanları yazmıştık…
Şimdi tersini yazacağız!
Asgari ücret 115 TL arttı diye burs kriterlerinden çıkarılan bir aile babasının feryadıdır bu aslında…
Üç üniversite öğrencisinin olduğu bir evde Asgari Ücret arttı ve kriter üstü oldu diye burs kesilir mi?
Biz de kesiliyor!
İşte o bir babanın içimizi acıtan feryadı:
“Levent bey,
3 oğlum var ve 3 de üniversitede okur…
Yalnız en büyük oğlum okulunu dondurdu sırf değer 2 kardeşi okuyabilsinler diye 3’ünü de zorlanırdım okutayım.
Faal olarak şimdi bir oğlum Yakın Doğu’da gıda mühendisliği okuyor, diğer oğlum da Ankara’da Yunan dili ve edebiyatı okuyor…
3 yıldır Ankara’da okuyan oğlum burs alırdı çok da başarılıdır, hatta yeni gelen öğrencilere de kendi evinde Yunanca dersi verir…
Maalesef bursu kesti bizlere yetkililer!
KRİTER ÜSTÜ gösterdiler…
Gerekçe de eşim özel sektörde  çalışır ve 115 TL Asgari Ücreti yükselmiş…
İkimizin toplam maaşı 6000 civarlarındadır, bir öğrenci okutmak için normalde 4. 800 civarlarında falandır. 2 öğrenci hakkı maaşımızda yani 8000 üzerinde olması gerekir ki
bu konuyu Serdar Denktaş’a aktardım o da milli eğitime sordu ben bakanlığa gittim neden kriter üstüymüş diye sordum…
Oradaki müdür de ‘eşinin Asgari Ücreti 115 TL yükseldi’ dedi, ‘onun için kriter üstü durumuna düştünüz ve bursunuzu kestik” dediler!
Yeni tüzük yapacaklarmış dediler ve rakamları yükselteceklermiş. Belki Mart ayında tekrardan açılabilirmiş!
Ben 120.000 TL. Üniversal Bankası’na EĞİTİM borcu yaptım sırf çocukları okutabileyim diye…
Maaşımdan da bana toplam 400 TL kalıyor nasıl okutabilirim ki 2 tane çocuğu?
Mecburen iki çocuktan birini de dondurmam gerekecek ama hala daha karar veremedim hangisini dondurayım diye…
İkisi de üçüncü sınıftırlar ve hiç sınıfta da kalmadılar çok başarılılar…
Oysa anne- baba doktor vardır ikisi de hastanede çalışır ve de her ikisinin de özel klinikleri vardır burs alıyorlar…
Daha bir sürü örnek sıralanabilir buna…
3 çocuk okuturum ve ben kriter üstü addedildim!
Sanki de ben trilyonlar alırmışım gibi…
Eşim de boşuna girmedi özel sektöre sırf çocuklarımızı okutabilelim diye, başka da şansımız yoktu zaten…
Al sana eşitlik işte!
Sevgiyle kal aziz dostum…”
 
 
 
“Nerede bu vekiller?”
 
 
“23 Aralık gecesi İskele Atatürk Kültür merkezinde Larnaka Şehitlerini anma gecesi düzenlendi. Larnakalılar Derneği olarak davet edildik ve geceye biz de katıldık. Bölge okullarının düzenlediği bu anlamlı geceye İskele belediye Başkanı ve İskele Kaymakamı katılırken İskele ilçesi 5 milletvekilinden hiçbirinin katılmaması dikkat çekti. Böyle bir geceye milletvekillerinin katılmaması çok ayıp..Hepsini de protesto ederiz.
Larnaka Şehitlerini Anma gecesine tüm İskele milletvekillerinin katılması gerekmez miydi?
Bir tanesi bile katılmadı. Neden katılmadılar? Seçmenlere ve şehit ailelerine bunu izah etsinler.
Evet, İskele milletvekilleri Hüseyin Alanlı (DP), Biray Hamzaoğulları CTP, Önder Sennaroğlu CTP, Tarım bakanın Hüseyin Hamit Bakırcı UBP eski bakan, Nazım Çavuşoğlu. UBP eski bakandan bir açıklama bekliyoruz.
Öncelikle geceyi düzenleyenlerden ve şehit ailelerinden özür dilemenizi seçmenler olarak bekliyoruz…”
 
(Serdar SAYDAM)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Özdemir BEROVA, bu nasıl bir burs kriteridir ki asgari ücret 115 TL arttı diye bir öğrencinin bursu kesilir. Hem de bir aile üç çocuğunu birden üniversitede okutabiliyorsa değil burs kesintisi o aileye madalya takmak lazım değil mi? Lütfen bu saçma sapan kriterleri bir kez daha gözden geçirin…
Sayın Ahmet LATİF, Akdoğan Belediyesi olarak yeni yıl için ağaçları ışıklandırmanız gayet güzel ve şık olmuş ama dikkat ettiniz mi elektrik direklerinden çekilen kablolar açıkta duruyor ve özellikle de sokakta oynayan çocuklar için büyük tehlike arz ediyor. Kabloları bir şekilde saklayın deriz…
Sayın Hasan TAÇOY, yeni ADSL sisteminin devreye girmesi vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak sistem niçin aylardır depoda bekletildi, bunu kim istedi, bunların da hesabının sorulması gerek değil mi?
Sayın Mustafa ŞENER, Stan Toto Betting şirketinin direktörü olarak 4 Ocak’da KKTC’ye geri döneceğinizi ve bütün borçlarınızı kapatacağınız yönündeki mesajınızı aldık. Ancak biz de duyduk ki Kuzey Irak’ta da işler çok iç açıcı değilmiş. Siz borçları kapatın da biz de gerisine hiç karışmayacağız…Yeter ki esnaf parası alsın değil mi?
Sayın Hasan SADIKOĞLU, İskele Belediyesi’nin özellikle de inşaat malzemeleri ihalelerin de biraz fazla pasif kalmıyor musunuz? Bu konuda çeşitli şikayetler gelmeye başladı. Ayrıca bölgedeki 600 yıllık tarihi yapıya çivi çakıp elektrik kablolarıyla aydınlatmanın yasalara aykırı olduğunu biliyor muydunuz? Bizden uyarması!
Sayın Ali Rıza USLUER, evinize döndükten sonra ilk ziyaretçiler arasında Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da yer almış. Uzun süre sohbet edip hasret gidermişsiniz. Artık eski defterleri kapatmak gerek değil mi?
Sayın Sibel SİBER, Ürün Güvenliği Yasası belki çağdaş her ülkede olduğu gibi bizde de olmalı ama bunun seçimlerden hemen önce olması esnafı fena kızdırdı ve sizi de olumsuz etkileyecek gibi görülüyor. Zamanlama kötü oldu değil mi?
Sayın Meftun ORKUN, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için İskele’de bir seçim bürosu kurup bölgenin de seçim koordinatörü olacağınızı duyduk. Müşavirlik sıkmıştır değil mi biraz harekette fayda var…Kolay gelsin…
Sayın Mehmet SAYDAM, ticari hayatınızda bir ilk gerçekleşmiş ve vergi rekortmenleri listesinde siz de yer almışsınız. Bu başarıyı bir gece ıslatmak gerek değil mi? Başarılarınızın devamını dileriz…
Sayın Besim TİBUK, gazete ve televizyondan sonra şimdi de büyük bir matbaa kurma kararı alarak medya patronluğunda ciddi bir adım atmışsınız. Pasta çok büyük değil ama muhakkak bir bildiğiniz vardır değil mi? Hayırlara vesile olsun…
Sayın Kemal ALTUNCUOĞLU, Ürün Güvenliği Yasası’nın gündeme gelmesiyle birlikte başta Arasta esnafı olmak üzere ada çapında büyük eylemler planladığınızı duyduk. AB üyeliği gerçekleşirse bu şart olacaktı ama acaba hükümet öyle bir mesaj mı aldı dersiniz?
Sayın Ayhan ARIKLI, yeni yılın girmesiyle birlikte ada genelinde yarım kalmış inşaatları tamamlama kararı aldığınızı öğrendik. Bu da demektir ki kaynak sorununuzu çözdünüz ve meslektaşlarınıza yeni yılda ciddi bir rakip olacaksınız. Hayırlı olsun…
Sayın Eriş ÇOBAN, yeni yıl öncesi hindi satışlarında patlama yaşanıyormuş. Dışarıdaki eğlence pahalı olunca vatandaş ta demek ki evinde oturup hindi dolması yiyecek. Hayırlı işler bol kazançlar dileriz…
Sayın Osman LAMA, kardeşinizin zamansız vefatını üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…
Sayın Serhat İNCİRLİ, TV fenomenliğinin yanı sıra  reklamların da vazgeçilmez aktörü olmaya başladınız. Bir yerlere mavi boncuk takmak gerek ki nazara gelmeyesiniz değil mi? Başarılarınızın devamını dileriz…


GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 
Günün Fıkrası
 
İş akışı
 
Meclis Genel Kurul Salonu'nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş. Konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş ve fiyat istemiş. Birinci marangoz:
- 500 liraya olur bu iş, demiş. 200 lira malzeme, 200 lira işçilik, 100 lira da kâr.
Bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
- Siz aynı işi kaça yaparsınız?
- 2.500 lira.
- Nasıl olur bu kadar fiyat farkı?
- 1.000 lira bana, 1.000 lira size, demiş ikinci marangoz. 500 lirayı da bu arkadaşa veririz kapıyı yapar.
İhale ikinci marangoza verilmiş.